Giriş

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK") madde 456 ve devamı hükümleri anonim şirketlerde sermaye artırımı konusunu düzenlemektedir. Buna göre TTK uyarınca, üç farklı şekilde sermaye artırımı yapılması mümkündür, bunlar; sermaye taahhüdü yoluyla artırım, iç kaynaklardan sermaye artırımı ve şarta bağlı sermaye artırımı şeklinde sıralanabilir.

Sermaye taahhüdü yoluyla artırım veya başka bir ifade ile nakdi artırım anonim şirketlerde en çok uygulama alanı bulan sermaye artırımı seçeneği olsa da, iç kaynaklardan sermaye artırımı ve şarta bağlı sermaye artırımı TTK ile ilk kez düzenlendiğinden uygulamada artış yaşanacağı söylenebilir.

Sermaye taahhüdü yoluyla sermaye artırımında, şirket sermayesine eklenecek para veya para dışındaki ekonomik değerler karşılığında yeni hisse senetleri ihraç edileceği düzenlenmiştir. Bu durumda TTK madde 461 uyarınca, her pay sahibi, yeni çıkarılan payları, mevcut paylarının sermayeye oranına göre, alma hakkını haizdir. Böylelikle sermaye artırımında pay sahipleri arasındaki pay sahipliği oranının bozulmaması sağlanmaktadır, TTK uyarınca rüçhan hakkının kısıtlanabileceği sınırlı durumlar ayrıca ele alınmıştır.

TTK madde 463 şarta bağlı sermaye artırımını ele almıştır. Buna göre, genel kurul, yeni çıkarılan tahviller veya benzeri borçlanma araçları nedeniyle, şirketten veya topluluk şirketlerinden alacaklı olanlara veya çalışanlara, esas sözleşmede değiştirme veya alım haklarını kullanmak yoluyla yeni payları edinmek hakkı sağlamak suretiyle, sermayenin şarta bağlı artırılmasına karar verebileceği düzenlenmiştir.

Bu çalışmamızda aşağıda anonim şirketlerde iç kaynaklardan sermaye artırımını ayrıntılı şekilde ele alacağız.

i. Kanunda Belirlenen Kaynaklar

TTK madde 462 iç kaynaklardan sermaye artırımı konusunu düzenlemektedir. Belirtmek gerekir ki esas sermaye ve kayıtlı sermaye sisteminde iç kaynaklardan sermaye artırımı yapılması mümkündür. TTK uyarınca, iç kaynaklardan sermaye artırımının yalnız belirli şartlarda yapılması mümkündür. TTK madde 462/1 iç kaynaklardan artırım yapılacak kaynakları belirtmiştir:

"Esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları ve mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonlar sermayeye dönüştürülerek sermaye iç kaynaklardan artırılabilir."

Yukarıdaki maddede belirtildiği üzere, iç kaynaklardan sermaye artırımı yalnızca belirli yedek akçelerden ve fonlardan yapılabilmektedir. Buna göre kanuni yedek akçe, yıllık kârın yüzde beşi, ödenmiş sermayenin yüzde yirmisine ulaşıncaya kadar ayrılmasını ifade etmektedir. İç kaynaklardan sermaye artırımı yapılabilmesi için belirtilen bir kaynak esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımlarının kullanılması gerekir. Diğer bir kaynak olan "mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği" fonların içeriği açıkça TTK'da belirtilmese de, yeniden değerleme, pay senedi ihraç primleri (emisyon primleri), iştirak ve taşınmaz satış hasılatı, yabancı para çevrim farkları, pay senedi iptal karları ve enflasyon fonu örnek olarak verilebilir.

ii. Kaynaklara İlişkin Beyan

TTK madde 462/2, sermayenin artırılan kısmını, iç kaynaklardan karşılayan tutarın "şirket bünyesinde gerçekten var olduğunun", onaylanmış yıllık bilanço ve yönetim kurulunun vereceği açık ve yazılı bir beyanla doğrulanması gerekliliğini düzenlemiştir. Buna göre, madde gerekçesinde bu kuralın işlem güvenliğini sağlamak üzere eklendiği belirtilmiştir. Bu kapsamda şirket yönetim kurulu TTK madde 467 uyarınca, yönetim kurulu iç kaynaklardan yapılan sermaye artırımının "hangi kaynaklardan karşılandığı", "bu kaynakların gerçekliği" ve "şirket malvarlığı içinde var oldukları" konusunda garanti verecektir.

Buna ek olarak, Ticaret Sicili Yönetmeliğinde iç kaynaklardan sermaye artırımı yapılması halinde işlem güvenliğini sağlamak ve bunu artırmak üzere, yönetim kurulu beyanına ek olarak, tescil başvurusu sırasında ilave belgenin sunulması gerektiği düzenlenmiştir. Buna göre, Ticaret Sicili Yönetmeliği madde 73, sermaye artırımının sadece iç kaynaklardan veya sermaye taahhüdü ile birlikte iç kaynaklardan yapılıyorsa, "sermayenin tamamının ödendiğine", "karşılıksız kalıp kalmadığına" ve "şirket özvarlığının tespitine", "iç kaynaklardan karşılanan tutarın şirket bünyesinde gerçekten var olduğuna" ilişkin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ya da denetime tabi şirketlerde denetçinin bu tespitlere ilişkin raporunun sunulması gerektiği belirtilmiştir.

iii. Bilançoda Fonların Bulunması

TTK madde 462/3 pay sahiplerinin korunması amacıyla sermaye taahhüdü yolu ile sermaye artırımı yapılmasına ilişkin kısıtlama düzenlemiştir. Buna göre, bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması hâlinde, bu fonlar sermayeye dönüştürülmeden, sermaye taahhüt edilmesi yoluyla sermaye artırılması mümkün değildir. Kanun gerekçesinde bu düzenleme emredici, bertaraf edilemeyecek ve istisnası olmayan bir kural olduğu belirtilmiştir.

Bu düzenlemedeki esas amaç şirket bilançosunda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunmasına rağmen, bazı pay sahiplerinin nakdi sermaye artırımını tercih ederek ve artırım tutarını yüksek olmasını sağlayarak, şirketteki diğer pay sahiplerinin artırıma katılamamaları nedeniyle pay sahipliği oranlarının düşmesini engellemektir. Gerekçede ayrıca, bu düzenlemeye aykırı davranılmasının hukuki sonucunun butlan olduğu belirtilmiştir.

Bu kapsamda aşağıdaki Yargıtay kararlarında bu düzenlemeye uygun olarak, bilançoda fonların bulunmasına rağmen, nakdi sermaye artırımı yapılması hukuka aykırı bulunmuştur ve ilk derece mahkeme kararını onamıştır:

"...Sermayesinin iç kaynaklarla arttırılması mümkün olduğu halde herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin sermaye taahhüdü yolu ile arttırıma gidilmesinin TTK'nın 462/3. maddesine aykırılık teşkil ettiği, bu nedenle 6. numaralı kararın iptal koşullarının oluştuğu..."1

"...genel kurul toplantısında şirketin nakit sermaye artışı ihtiyacının izah edilemediği, miktar ve ödeme süresi yönünden azınlık pay sahiplerine zarar verme kastının açık olduğu, emredici nitelikteki TTK madde 462/3 hükmü karşısında iç kaynakların tamamı sermayeye eklenmeden dış kaynaklardan artırım yapılmasının hukuka aykırı olduğu..."2

Burada altını çizmek gerekir ki ilgili madde, sermaye taahhüdü yoluyla artırımı yalnızca bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonların bulunması hali ile kısıtlamaktadır. Öyle ki, madde açıkça esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelere ilişkin bir kısıtlama getirmemiştir. Yine de, doktrinde bu fonların yeniden değerleme fonları gibi fonları ve yedek akçeler ile kanuni yedek akçeleri de içerdiğine ilişkin görüşler de mevcut olduğunu söylemek gerekir.

TTK, şirketin acil nakit ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla aynı anda ve aynı oranda hem nakdi sermaye artırımı hem de bilançoda sermayeye eklenmesine mevzuatın izin verdiği fonlardan iç kaynak artırımını mümkün kılmıştır. Ancak yine de bu imkanın pay sahiplerine zarar vermenin bir aracı olarak kullanılamaması gerektiği hatırlatılmalıdır. Ayrıca bu kısıtlamanın yalnızca anonim şirketler için geçerli olduğu, limited şirketlerde bu kısıtlamanın olmadığı belirtilmelidir.

Son olarak belirtmek gerekir ki, uygulamada bu kural tek pay sahipli anonim şirketlerde ve pay sahiplerinin tamamının katıldığı genel kurul kararlarında genişletilmektedir.

iv. Uyulması Gereken Kurallar ve Artırım Usulü

  1. Pay Bedeli Ödenmemesine İlişkin İstisna: Öncelikle belirtmek gerekir ki, sermaye artırımında temel kural olan payların nakdî bedelleri tamamen ödenmediği sürece sermaye artırılmaması kuralı TTK madde 456/1 uyarınca, iç kaynaklardan sermaye artırımı halinde uygulanmayacaktır.
  2. Artırıma Yetkili Organ: TTK madde 456/2 uyarınca, sermaye artırımı, esas sermaye sisteminde genel kurul tarafından; kayıtlı sermaye sisteminde ise yönetim kurulu tarafından karar verilir. Bu kural tüm sermaye artırım çeşitlerinde uygulanmaktadır.
  3. Tescil Süresi: TTK madde 456/3 uyarınca, artırıma ilişkin genel kurul toplantı tutanağının (kayıtlı sermaye sisteminde yönetim kurulu kararı) tarihinden itibaren üç ay içinde tescil edilmesi gerekmektedir, aksi halde genel kurul (veya yönetim kurulu kararı) ve alınmışsa izin geçersiz hâle gelecektir. Bu kural tüm sermaye artırım çeşitlerinde uygulanmaktadır.
  4. Nisap: TTK madde 421 uyarınca, esas sözleşmede aksine hüküm bulunmadığı takdirde, sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararı (esas sözleşme değişikliği olarak sayıldığından) şirket sermayesinin en az yarısının temsil edildiği genel kurulda, toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınır. İlk toplantıda öngörülen toplantı nisabı elde edilemediği takdirde ise, en geç bir ay içinde ikinci bir toplantı yapılabilir. İkinci toplantı için toplantı nisabı, şirket sermayesinin en az üçte birinin toplantıda temsil edilmesidir. Bu nisap oranlarının esas sözleşme ile ağırlaştırılması mümkündür.
  5. Bakanlık Temsilcisi: Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkında Yönetmelik madde 32 uyarınca, tek pay sahipli olan anonim şirketler hariç olmak üzere, sermaye artırımı yapılması halinde genel kurullarda bakanlık temsilcisinin bulunması zorunludur.
  6. Kararın Kesinleşmesi: TTK madde 462/3 uyarınca, sermaye artırımı genel kurul kararının ve esas sözleşmenin ilgili maddelerinin değişik şeklinin ilgili Ticaret Sicili Müdürlüğünde tescili ile kesinleşecektir.
  7. Payların İktisabı: TTK madde 462/3 uyarınca, tescil ile o anda mevcut pay sahipleri mevcut paylarının sermayeye oranına göre bedelsiz payları kendiliğinden iktisap edeceklerdir.

Footnotes

1. 11. HD., E. 2020/1559 K. 2021/2513 T. 17.3.2021

2. 11. HD., E. 2019/88 K. 2019/7008 T. 11.11.2019

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.