İletişim teknolojilerinin her geçen gün gelişmekte olduğu çağımızda hukuk da kendisini sürekli yenilemekte, hukuk kavramlarının kapsam alanı her gelişmeyle birlikte daha da genişlemektedir. İletişim teknolojilerinin getirdiği en önemli yeniliklerden birisi de internet iletişim araçlarıdır. İnternet üzerinden çeşitli yollarla yapılan ses, görüntü ve yazı aktarımlarının bir yargılamada ispat aracı olabilme kabiliyeti ise ilgili mevzuatların ve içtihatların ışığında değerlendirilmelidir. Bu yazıda günümüzün en yaygın internet iletişim uygulamalarından birisi olan "WhatsApp" üzerinden yapılan yazışmaların 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ("HMK") ve Yargıtay Kararları çerçevesinde ispat hukuku bakımından geçerliliğini inceleyeceğiz.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu Bakımından WhatsApp Konuşmalarının İspat Kabiliyeti

HMK'nın 199. maddesinde belge kavramı "Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film,görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir." şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden yola çıkarak bir "Whatsapp yazışmasının" belge kapsamında değerlendirilebileceğini söyleyebiliriz. Bir belgenin kesin veya takdiri delil vasfını haiz olup olmadığı, düzenleyene, belgenin içeriğine ve taşıdığı diğer unsurlara bağlı olarak değişmektedir.

Bir vakıanın delilini teşkil etmek üzere bir kişi veya kurum tarafından imzalanan veya inkar edilmez şekilde onaylanan yazılı belgeler "senet" olarak adlandırılır. Her belge kanuni tanım çerçevesindesenet olarak sayılmaz. Senedin temel unsurları HMK'da açıkça belirtilmemiştir. Ancak doktrinde bir belgenin senet olarak kabul edilebilmesi için bu belgenin cisim bulması, yazılı olması, irade beyanı içermesi ve imzalı olması aranmaktadır.1 HMK m. 205'e göre "mahkeme huzurunda ikrar olunan" veya "mahkemece inkâr edenden sadır olduğu kabul edilen" adi senetler, aksi ispat edilmedikçe kesin delil sayılırlar.

Whatsapp yazışmaları kanuni çerçevede aranan şartları sağlamadığı için bir senet olarak kabul edilemez. Ancak bu tür elektronik ve dijital deliller ispat kabiliyeti açısından delil başlangıcı olarak değerlendirilebilir. HMK m. 202/2'ye göre delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir. Böylece, kendisine karşı delil ileri sürülen kişinin gönderdiği Whatsapp mesajları da delil başlangıcı sayılabilecektir.

HMK m. 201'de senetle ispat zorunluluğu olan durumlar düzenlenmiştir. Buna göre "bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası" amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri kanunda belirtilen miktarı geçtiği takdirde senetle ispat olunması zorunludur. Bu miktar 2023 yılı için 14.800 Türk Lirasıdır. Delil başlangıcı senetle ispat kuralının istisnasını teşkil eder. HMK m. 202/1'e göre, senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Tanık kavramını daha kapsamlı değerlendirmek gerekir, söz konusu iddia tanığın yanında diğer takdiri delillerle de ispatlanmaya çalışılabilir.

Böylece günlük hayatta senetle ispat zorunluluğu olan işlemlerde, örneğin hazır olmayanlar arasındaki satış iddialarının ispatında, taraflar arasındaki WhatsApp yazışmaları delil başlangıcı olabilecek ve her ne kadar ortada bir senet bulunmasa da hukukî işlem iddiaları tanık ile ispat edilebilecektir.

Tüm bunların yanında bir delilin yargılama sırasında değerlendirilebilmesi için hukuka uygun yollarla elde edilmiş olması gerekir. HMK m. 189/2'ye göre hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz. Yargıtay içtihatlarına göre bir WhatsApp yazışmasının hukuka uygun bir delil olarak kabul edilebilmesi için delili sunmak isteyen kişinin yazışmanın tarafı olması ve yazışmanın bizzat kendisi tarafından kayıt altına alınması gerekmektedir.

Ceza yargılamaları bakımından ise durum biraz daha farklıdır. Hukuka uygunluk şartı burada da aranmakla beraber, bir ceza yargılamasında aslolan maddî gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Bu sebeple uygulamada hem maddî gerçeği ortaya çıkarmak hem de kamu vicdanını rahatlatmak için zaman zaman hukuka aykırı yolla elde edilmiş deliller de değerlendirilebilmektedir. Bu noktada somut olayın şartları ilk olarak dikkate alınmadır. Bu noktada burada söz konusu delillerin kabul edilen hukuka aykırılığının da bir ölçüsü vardır; çok ağır bir suç söz konusuysa, özel hayatın gizliliğini ihlal eden hukuka aykırı deliller değerlendirmeye alınabilmektedir. Ayrıca bu delillerin kullanılabilmesi için söz konusu iddianın hukuka uygun delillerle ispat edilemiyor olması gerekmektedir. Bunlardan yola çıkarak, eğer yargılama konusu suça dair başka türlü delil elde etme imkânı bulunmuyorsa, özel hayatın gizliliğini ihlal eden WhatsApp yazışmalarının da delil olarak değerlendirmeye alınabileceğini söyleyebiliriz.

Yargıtay İçtihatlarına Göre WhatsApp Yazışmalarının İspat Kabiliyeti

Yargıtay içtihatlarında WhatsApp yazışmaları, HMK m. 199 kapsamında belge olarak değerlendirilmiştir. Bu yazışmaların hukuka uygun delil olabilmesi için de delili sunan kişinin konuşmanın tarafı olması ve yazışma kaydının kendisi tarafından alınmış olmasının gerektiği, ayrıca bu konuşmanın kişilerin özel hayatının gizliliğini ifşa edecek nitelikte olmaması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca bu belgelerin delil başlangıcı olarak da değerlendirilebileceğini belirtmiştir.

Bu halde, davacı yanca delil olarak dayanılan mesajlar 6100 Sayılı HMK'nın 199. maddesi anlamında belge niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. HMK'nın 202. maddesinde de (1)Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir." şeklinde düzenleme getirilerek bu tür belgeler delil başlangıcı olarak kabul edilmiştir (Yargıtay 1. H.D. 24/11/2021, E: 2021/6703 K: 2021/7141)

WhatsApp yazışmaları ve benzeri elektronik ortamdaki deliller yeterince somut olmaması, müdahaleye açık olması gibi sebeplerle kesin delil olarak değerlendirilmemektedir. Ancak Yargıtay'a göre, başka delillerle desteklendikleri takdirde bu yazışmalar da delil olarak hükme esas alınabilmektedir.

Mahkemece; dinlenen tanık beyanının soyut, yer ve zaman belirtmeyen beyanlar olup karar vermeye yeter nitelikte bulunmadığı, davacı tarafça sunulan ses kaydında bulunan ve çözümü yapılan konuşmaların ise elektronik ortamdaki fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıların ancak diğer delillerle desteklendikleri takdirde delil olarak hükme esas alınabileceği... (Yargıtay 2. H.D. 25/04/2018 Tarih ve 2016/16661 E. 2018/5566 K.)

Sonuç

WhatsApp yazışmaları HMK kapsamında belge olarak değerlendirilir. Bu belgeler ispat kabiliyeti açısından tek başına kesin delil etkisi yaratmazlar, ancak destekleyici delil olarak başka delillerle birlikte hükme esas alınabilmektedirler. HMK m. 202/2'ye göre gönderilmiş belge kapsamına da giren yazışmalar delil başlangıcı olarak değerlendirilebilmektedir. Böylece senetle ispatın arandığı uyuşmazlıklarda tanık veya başka delillerin de yardımıyla mahkeme tarafından ispat aracı olarak değerlendirmeye alınırlar.

Footnote

1. Erdönmez, Pekcanıtez Usul, C II, s.1773,1774

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.