Beyan fazlası akaryakıta idare tarafından
el konulması
Gemilerde yapılan arama ve yakıt
ölçümleri sonucunda beyan harici akaryakıtla
karşılaşılması
durumunda 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu
(“CMK”) m. 127 ve devamı hükümleri
uyarınca bu
akaryakıta elkonulabilmektedir. Analizleri yapılmak
üzere akaryakıttan numune alınması
sonrasında bir
tutanak düzenlenir ve beyan harici akaryakıt ilgili
idareye teslim edilir. İdare, 5607 sayılı
Kaçakçılıkla
Mücadele Kanunu madde 11 uyarınca bu akaryakıtı
depolarına aktarmaktadır.
Elkoyma üzerine gemilerde beyan harici akaryakıtın
tasfiye işlemi, akaryakıtın gemiden tasfiye
edilip
depolara götürülmesi işlemleri de dahil olmak
üzere 3 gün ila 1 hafta arasında
sürebilmektedir. Zira
gemilerden akaryakıtın tasfiye edilme hızı
akaryakıtın gemiye yüklenme hızının
neredeyse yarısıdır. Bu
durum geminin kalkışını engelleyerek seferini
geciktirmekte, geminin limanda kaldığı süre
boyunca
Liman Başkanlığı'na ödediği
fuzuli işgal ücreti gibi ek masraflara neden
olmaktadır. Öyle ki çoğu olayda
ödenen işgal ücretinin, beyan harici
akaryakıtın gümrüklenmiş değerinden
daha yüksek olduğu
görülmektedir.
Bu gibi durumlarda, elkonulan akaryakıtın ilgili idareye
teslim edilmesinin yanında, geminin kalkış
yapmak istemesi halinde ele geçirilen akaryakıtın
tutarı kadar teminatın depo edilmesi ile birlikte
geminin seferine devam etmesi de mümkündür.
CMK m. 132/5 Hükmünün
İşletilmesi
Beyan harici akaryakıtın gemiden tasfiye edilmesi
uygulamasının yarattığı zaman
kaybının önüne
geçmek adına CMK m. 132/5 uyarınca teminat
prosedürü uygulanabilmektedir. Bu kapsamda
akaryakıt
gemide bırakılabilecek, dolayısıyla
teminatın yatırılmasıyla birlikte geminin
seferine devam etmesi
mümkün olacaktır.
“CMK m. 132/5: Elkonulan eşya, soruşturma evresinde
Cumhuriyet Başsavcılığı, kovuşturma
evresinde
mahkeme tarafından, bakım ve gözetimiyle ilgili
tedbirleri almak ve istendiğinde derhâl iade
edilmek
koşuluyla, muhafaza edilmek üzere, şüpheliye,
sanığa veya diğer bir kişiye teslim edilebilir.
Bu bırakma,
teminat gösterilmesi koşuluna da
bağlanabilir.”
Bu hükmün işletilmesinin avantajlarından bir
diğeri de karar verme yetkisinin Cumhuriyet
Başsavcılığına verilmesidir,
dolayısıyla hâkim veya mahkeme tarafından
karar verilmesinin
beklenilmesine gerek kalmamaktadır.
Tarafımızca yürütülen dosyalarda bu yolun
ilgili adli ve idari kurumlara aktarılması neticesinde
başta
Gemlik ve Ambarlı Limanları olmak üzere sair
limanlarda gemilerin gecikme yaşanmaksızın
limandan
çıkışı
sağlanmıştır.
Teminat miktarının belirlenmesi
Öncelikle belirtilmelidir ki, teminat yatırılarak
akaryakıtın gemide bırakılmasına
imkân sağlayan CMK
m. 135/2 hükmünde teminat miktarına ilişkin bir
düzenleme bulunmamaktadır. Uygulamada ise
amaçlanan, akaryakıtın millileştirilmesi
sonucunda elde edilecek miktarın korunmasıdır. Bu
sebeple
yatırılacak teminat miktarı, kaçak
olduğu tespit edilen akaryakıtın
gümrüklenmiş değeri olarak
belirlenmektedir. “Gümrüklenmiş
değer” kavramı ise
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu m. 2/b
uyarınca
“Uluslararası kıymet sözleşmesine
göre belirlenecek; ithal eşyası için
eşyanın CIF kıymeti ile gümrük
vergileri toplamını, ihraç eşyası
için FOB kıymeti ile gümrük vergileri
toplamını” ifade etmektedir. Başka
bir deyişle, akaryakıtın CIF kıymeti
(eşyanın bedeli + sigorta + navlun) üzerinden
gümrük vergisi, ÖTV
ve KDV tahakkuk ettirilmesiyle elde edilen toplam değer,
akaryakıtın gümrüklenmiş
değerini
oluşturmaktadır.
Bu bedel, Gümrük Müdürlüğü
tarafından düzenlenen “Kaçak Eşyaya
Mahsus Tespit Varakası” isimli
belge ile belirlenmekte ve teminat miktarına bahsi
geçen belge esas alınmaktadır. Belirlenen
teminat
miktarının ilgili birime
yatırılmasını takiben prosedürel
işlemler tamamlanmakta ve geminin seferine
izin verilmektedir.
El koyma kararına itiraz
Burada dikkat edilmesi gereken husus, CMK m. 127 uyarınca
verilen el koyma kararının teminat
yatırılmasıyla ortadan kalkmamasıdır.
Yatırılan teminat miktarı el koyma kararına
konu olan eşyanın
yerine geçmekte, dolayısıyla el koyma kararı
teminat bedeli üzerinden devam etmektedir. Bu karara
karşı ise itiraz kanun yolu
öngörülmüş olup el koyma kararına
öğrenme tarihinden itibaren 7 gün
içinde
ilgili Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz edilmesi
mümkündür. Kanun yolundan farklı olarak, CMK
m.
127/4 uyarınca el koyma tedbirinin kaldırılması
her zaman sulh ceza hakimliği veya mahkemeden talep
edilebilir.
Konu hakkında daha detaylı bilgi talep etmeniz halinde
tarafımızla aşağıdaki irtibat
numaraları
üzerinden istediğiniz zaman iletişime
geçebilirsiniz.
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.