İcra İflas Kanunu 85. Madde, ''Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallarıyla taşınmazlarından ve alacak haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur.'' Hükmüne yer verdiğinden borçluya ait olan mallar, taşınmazlar ve haklar üçüncü kişinin elinde bulunsa dahi haczedilebilmektedir.

Bu hükme istinaden, bir icra dosyasında borçlu olarak bulunan bir şahsın belirttiği adrese veyahut alacaklının göstermiş olduğu bir adrese hacze gidilebilmektedir. Gidilen adreste, aidiyetinin borçluya ait olduğu iddia edilen mallara haciz konulabilmektedir.

İSTİHKAK İDDİASI NEDİR? NE ANLAMA GELMEKTEDİR?

İstihkak kelime anlamı olarak ''hak etme, hak ediş'' anlamlarına tekabül eder. İcra ve İflas Kanunu 96. Madde ''Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra tutanaklarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir.'' Hükmüne yer vererek istihkak iddiasının ne olduğunu tanımlamaktadır.

İcra İflas Kanunu 96. Madde uyarınca, borçlunun elinde olan, haczedilmiş, haczedilecek veyahut üçüncü kişinin yedinde bulunan ve borçluya ait olduğu gerekçesiyle haczedilen haczi kabil mallar ile ilgili olarak bu malların 3. Kişiye ait olduğuna ilişkin yapılan itirazlar istihkak iddiası olarak tanımlanır. Haciz esnasında istihkak iddiasında bulunulması durumunda yetkili icra memuru söz konusu iddiayı haciz tutanağına geçirir ve bu iddia ile ilgili olarak itirazlarını bildirmesi için alacaklıya 3 günlük süre verir. Bu süre zarfında istihkak iddiasına karşı itirazların bildirilmemesi halinde 3. Kişinin istihkak iddiası kabul edilmiş sayılır.

Yapılan itirazlara göre icra müdürlüğü dosyayı derhal mahkemeye gönderir ve mahkeme takibin talikine veyahut devamına karar verir.

YENİ DÜZENLEMELER İLE BİRLİKTE NELER OLDU?

TBMM Genel Kurulunda, 5'inci Yargı Paketi'ni içeren İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi kabul edilerek yasa haline geldi. 24/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren yasanın 8. Maddesi;

'' 2004 sayılı Kanunun 97/a maddesinin birinci fıkrasına ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

Bu hâlde üçüncü şahıs yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. Ancak 97 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca takibin devamına karar verilmesi hâlinde mal muhafaza altına alınabilir."

İcra İflas Kanunu madde 97/A '' Bir taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal borçlu elinde addolunur. Bu halde üçüncü şahıs yedi eminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. Ancak 97 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca takibin devamına karar verilmesi halinde mal muhafaza altına alınabilir. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf ve adet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur.

Bu karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer. İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hadiseleri göstermek ve bunları ispat etmekle mükelleftir.''

Kanun düzenlemesinden önceki süreçte, her ne kadar istihkak iddia edilmiş olsa da malın borçlu ile beraber 3. Şahıs yedinde bulunduğu gerekçe gösterilerek hacizli mal muhafaza altına alınabiliyordu. Bu durum, haciz baskısı altında telaş ve panik halinde olan bazı vatandaşların meramını tam olarak anlatamamasına, dosya borcunun borçla alakasız olan üçüncü kişilerce ödenmesine sebep olabiliyordu.

Burada yapılan düzenlemedeki temel amaç, haciz baskısı altında sağlıklı bir şekilde kendisini ifade edemeyen vatandaşın kendisini ifade edebilmesine olanak sağlamaktır. İstihkak iddia edilen haciz mahallinde bulunan evraklar ve yapılan tespitler doğrultusunda hızlıca değerlendirme yapılarak muhafaza işleminin tesis edilmesi telafisi mümkün olmayan birtakım sonuçlar doğurmaktaydı.

Yapılan düzenlemedeki amacı yorumlayacak olursak, telafisi mümkün olmayan birtakım sonuçlar doğmadan evvel;

  • Üçüncü kişinin kendini baskı ve haciz tehtidinden bağımsız olarak ifade edebilmesini sağlamak,
  • Üçüncü kişinin elindeki mevcut belge ve faturaların daha sağlıklı şekilde ve açıklamalı olarak ibraz edilebilmesini sağlamak,
  • Haciz mahallinde edinilen belge ve bulgulardan yola çıkarak yapılan değerlendirmelerdeki yanılmanın önüne geçmektir.

Mevcut düzenlemenin gerekçesi ise;

''Borçlu ve üçüncü şahıs arasındaki menfaat dengesinin sağlanması ve hacizli malın derhal muhafaza altına alınmasından kaynaklanan mağduriyetlerin önlenmesi amacıyla;

borçlu ile üçüncü şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları hali bakımından, istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin haczedilen malın yedieminliğini kabul etmesi kaydıyla malın muhafaza altına alınamaması ancak 97 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca icra mahkemesince takibin devamına karar verilmesi durumunda malın muhafaza altına alınabilmesi öngörülmektedir.''

İSTİHKAK PROSEDÜRÜ ARTIK NASIL İLERLEYECEK?

Artık yapılan istihkak iddialarına karşı evvela icra hukuk mahkemesi değerlendirme yapacak, ancak yapılan değerlendirme neticesinde icra takibinin devamı kararı çıkması halinde muhafaza işlemleri gerçekleştirilebilecektir. Yapılan düzenlemede, istihkak iddiasının uygunluğunun / doğruluğunun mahkemenin denetimine bırakılması hem icra memurları / müdürlerinin iş yükünü ve sorumluluğunu azaltacak hem de mahkeme denetiminde verilen kararın hukuka uygunluğu teyit edilmiş olacaktır.

Her ne kadar üçüncü kişi açısından bu uygulama yerinde ve gerekli olsa da, icra dosyasında alacaklı tarafın objektifinden incelendiğinde, sırf alacaklının alacağına mani olmak ve süreci uzatmak maksadıyla dahi olsa da haciz mahallinde kötü niyetli borçlu/üçüncü kişiler tarafından istihkak iddia edilip alacağın tahsili geciktirilebilecektir. Bu duruma geniş kapsamlı yorum getirildiğinde ise, uygulamanın gerekli ve yerinde olduğu, süreci uzatsa da mahkeme tarafından denetimi gerçekleştirilen istihkak iddiası neticesinde gerçekten dosya borcu ile ilgisi olmayan üçüncü kişilerin hak kaybına uğramayacağı aşikardır.

Av. Cafer Alpgiray Kıskaç

EGEMENOĞLU HUKUK BÜROSU

İCRA HUKUKU DEPARTMANI

Kaynakça

Av. Mustafa ZAFER, ''İcra İflas Hukukunda Yapılan Değişiklikte ''İstihkak'', Hukuki Haber İnternet Sitesi, 27.12.2022, https://www.hukukihaber.net/icra-ve-iflas-kanununda-yapilan-degisiklikte-istihkak.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.