Gerçek kişiler ve tüzel kişiler hayatın olağan akışı içerisinde kimi zaman; varlıklarını devam ettirebilmek, ödemelerini gerçekleştirmek, yaşamlarını daha iyi standartlara ve iyi noktalara getirebilmek, ülkedeki devalüasyon ve enflasyon ortamında kendilerini koruyabilmek vd benzeri sebeplerle aralarında çeşitli borç ilişkileri kurmaktadırlar. Kurulan bu borç ilişkileri sonucunda farklı sebeplerden ötürü kimi zaman borç konusu edimlerini yerine getiremeyecek noktalara gelen borçlular, alacaklıları tarafından Takip Hukuku prosedürü çerçevesinde icra takibiyle karşı karşıya kalmaktadırlar.

Alacaklıların, alacaklarına kavuşmak maksadıyla giriştikleri icra takibi sürecinde her ne kadar alacaklı ve borçlu arasında menfaat dengesi gözetilerek Kanun'da yapılan düzenlemeler mevcut olsa da; borçlulara belirli imkanlar sağlanmaktaysa da, borçluların bu imkanlardan yararlanmak için Kanun'daki düzenlemeler çerçevesinde süresi içerisinde itiraz etmemeleri, itiraz etmek için ellerinde güçlü bir belge bulunmaması, bu imkanlardan ne şekilde faydalanacaklarını bilmemeleri veyahut başlatılan takibe haksız olarak itiraz edilip itirazın iptal edilmesi için açılan davada itirazlarının kaldırılması veya iptal edilmesi gibi sebeplerden ötürü haklarında başlatılan icra takibi kesinleşebilmekte ve ekonomik değeri olan malvarlıkları haczedilip icra yoluyla satılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Ancak, belirtmek gerekir ki; borçluların bu şekilde bir sonuçla karşı karşıya gelebilmeleri için icra takip sürecinin usulüne uygun olarak başlatılıp, icra takibinin kesinleştirilmesi ve malvarlıklarının kesin olarak haczedilmesi gerekmektedir.

İlginizi Çekebilir: İcra Takibinin İptali ve Ertelenmesi.

İcra Hukuku'nda haciz müessesesinin tanımı herkes tarafından bilinse de, haciz çeşitleri birçok kimse tarafından karıştırılmaktadır. Burada, sadece uygulama da en çok karışıklığa sebebiyet veren kesin (icrai) haciz ve ihtiyati haciz müesseselerinin karşılaştırmasını yapacağız.

İcrai (Kesin) Haciz

Alacaklı, alacağına kavuşmak amacıyla İcra & İflas Kanunu (İİK) madde 58'e uygun olarak takip talebi hazırlar ve borçlunun yerleşim İcra Müdürlüğü'ne ya da yetkili başkaca bir İcra Müdürlüğü'ne sunarak borçlusu hakkında takip prosedürünü başlatır. Takibin başlatılmasıyla beraber icra dairesi İİK'na uygun olarak ödeme emri hazırlar ve üç gün içerisinde borçluya tebliğe çıkarılır. Ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesiyle birlikte borçlu ödeme emrinin muhtevasında belirtildiği şekilde yedi gün içerisi de borca ve imzaya itiraz ederek kendisi hakkında başlatılan takibi durdurabilmektedir. Belirtilen süre içerisinde borca itiraz edilmemesi veyahut itiraz edilip dava yoluyla itirazın iptal edilmesi/kaldırılması durumunda borçlu hakkında başlatılan icra takibi kesinleşir ve borçlunun ekonomik değeri olan malvarlığına hak ve alacaklarına hacizler eklenebilmektedir. Bu şekilde takibin kesinleşmesi ve hacizlerin eklenmesiyle beraber alacaklı, borçlunun malvarlıklarının icra yoluyla satışının yapılmasını talep edebilecek ve alacağına kavuşabilecektir. Takibin kesinleşmesi akabinde konulan hacze kesin (icrai) haciz denilmektedir.

İhtiyati Haciz

İhtiyati haciz, alacaklının muaccel olan para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararıyla borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasıdır. Borçlunun mallarına konulacak ihtiyati haciz, ancak borçlunun borç miktarı kadarına uygulanacaktır. Buradaki amaç, borçlunun mal kaçırmasını önlemek ve para alacağının vadesi geldiğinde ödenmesini garanti altına almaktır. İhtiyati haciz davası açılmadan veya takip başlatılmadan önce de yapılabilir. Alacaklı, borcun zamanında ödenmemesinden endişe duyuyorsa, borçlunun mallarına geçici olarak el konulmasını mahkemeden isteyebilir. Önemle belirtmek gerekir ki; ihtiyati haciz, kesin haciz gibi alacaklısına satış isteme yetkisi vermez. Alacaklının açtığı davayı kazanması veya başlattığı takibin kesinleşmesi halinde önceden yapılan ihtiyati haciz kesin hacze dönüşecektir.

İhtiyati Haciz Talep Edilebilmenin Şartları Nelerdir?

İhtiyati haciz talebinde bulunulabilmesi için;

  • Alacak, rehinle teminat altına alınmamış olmalıdır,
  • Şayet alacak rehinle teminat altına alınmışsa ihtiyati haciz talep edilebilmesi mümkün değildir,
  • Alacak, para alacağı olmalıdır,
  • Kural olarak muaccel (vadesi gelmiş) alacakları güvence altına almak için ihtiyati haciz kararı talep edilebilir.

İstisna: Vadesi gelmemiş (müeccel) para alacakları hakkında ihtiyati haciz talep edilebilmesinin şartları:

  • Borçlunun yerleşim yerinin bulunamaması, belli olmaması,
  • Borçlunun taahhütlerinden kurtulmak amacıyla hileli işlemler yapması,
  • Borçlunun mallarını kaçırması veya buna teşebbüs etmesi. Bu hallerin ispatı halinde, müeccel (vadesi gelmemiş) para alacakları için de ihtiyati haciz kararı verilebilir.

Kesin (İcrai) Haciz ve İhtiyati Haciz Arasındaki Farklılıklar

  • İhtiyati haciz geçici bir hukuki himaye tedbiridir. Kesin haciz ise alacaklıya kesinleşmiş bir icra takibiyle borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf yetkisi veren cüz'i bir icra işlemidir.
  • İhtiyati hacizde alacaklı borçlunun malvarlığında haciz şerhi işletebilmekteyse de satış talebinde bulunamaz. Kesin hacizde ise borçlunun haczedilen malları hakkında satış talep edilebilmektedir.
  • İhtiyati haciz mahkemeden talep edilir ve kararın icrasının uygulanması icra dairesinden talep edilir. Kesin hacizde talebi ise direkt olarak icra dairesine yapılır.
  • İhtiyati hacizde kararın icrasının on (10) gün içinde icra dairesinden talep edilmesi gerekir. Aksi halde, ihtiyati haciz kararı hükümsüz kalacaktır. Kesin hacizde ise hacizlerin uygulanmasından sonra haczin düşmesi için bir yıl içerisinde satış işleminin gerçekleştirilmemesi gerekir. bir (1) yıl içerisinde satış talep edilmesi ve masrafların yatırılması halinde satış işlemlerine başlanabilecektir.
  • İhtiyati haciz için mahkeme talepte bulunandan teminat talep edebilmektedir. Kesin hacizde ise teminat yatırılması söz konusu değildir.

İlginizi Çekebilir: İhtiyati Tedbir Talebi Nedir?

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.