1. GİRİŞ

Elektrik tedarik sözleşmesi, elektrik piyasasında elektrik sağlama amaçlı yapılan bütün sözleşmelerin üst başlığı niteliğindedir. Bu bağlamda, bağlantı ve sistem kullanım sözleşmesi ve yan hizmet anlaşması da geniş anlamda elektrik tedarik sözleşmesi kapsamında değerlendirilmektedir. Ayrıca uygulamada karşımıza çıkan tam tedarik sözleşmesi, spot tedarik sözleşmesi, rezerv tedarik sözleşmesi, yedek tedarik sözleşmesi gibi alt ayrımdaki pek çok sözleşme tipi yine elektrik tedarik sözleşmeleri çatısı altında yer almaktadır.

Ancak bu çalışmada, elektrik tedarik sözleşmesi terimi, daha dar anlamı ile incelenmiş olup yalnızca elektrik tedarik sözleşmesinin iki alt türü olan ikili anlaşmalar ve perakende satış sözleşmeleri (abonelik sözleşmeleri) ile bunların konusu, tarafları, unsurları, şekli, niteliği, özellikleri ve sona ermesi hususları değerlendirme konusu yapılmıştır. Buna ek olarak, ikili anlaşmalara daha güvenilir ve adil bir alternatif sunan standart sözleşme niteliğindeki EFET Elektriğin Teslimi ve Kabulüne İlişkin Genel Sözleşme'ye de değinilmiştir. İşbu sözleşmelerin aşağıda üç ayrı ana başlık altında incelenmesi uygun görülmüştür.

  1. ELEKTRİK PİYASASINDA PERAKENDE SATIŞ (ABONELİK) SÖZLEŞMESİ
  1. Sözleşmenin Konusu

6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ("Kanun") perakende satış sözleşmesini tanımlamamaktadır. Buna mukabil, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ("Yönetmelik") madde 4/1-u'da "Perakende satış sözleşmesi, bağlantı anlaşması mevcut olan kullanım yeri için, görevli tedarik şirketi ile tüketiciler arasında ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, perakende satış tarifesi veya son kaynak tedarik tarifesinden elektrik enerjisi ve/veya kapasite temini ile hizmet alımına yönelik olarak yapılan faaliyetlere ilişkin koşul ve hükümleri kapsayan sözleşmeyi ifade eder." denilmektedir.

Yukarıdaki tanımdan da yola çıkarak abonelik sözleşmelerinin konusunun tüketicinin ihtiyaç duyacağı elektrik enerjisini görevli tedarik şirketinden temin etmesi, şirketin ise tüketicinin önceden öngörülemeyen talebini karşılamak üzere daima ifaya hazır bulunmayı taahhüt etmesi olduğunu söylemek mümkündür.

  1. Sözleşmenin Tarafları

Abonelik sözleşmesinin bir tarafında görevli tedarik şirketi diğer tarafında ise tüketici yer almaktadır.

Görevli tedarik şirketi, Kanun madde 3/1-i'de ve Tebliğ madde 4/1-j'de "Dağıtım ve perakende satış faaliyetlerinin hukuki ayrıştırması kapsamında kurulan veya son kaynak tedariği yükümlüsü olarak Kurul tarafından yetkilendirilen tedarik şirketi" şeklinde tanımlanmıştır.

Tüketici, Kanun madde 4/1-mm'de "Elektriği kendi kullanımı için alan kişi" şeklinde tanımlanmıştır. Bu kapsamda tüketiciler Yönetmelik madde 5'te "Tüketici; serbest tüketici, serbest olmayan tüketici ya da son kaynak tedariki kapsamındaki tüketici statüsünde elektrik enerjisi ve/veya kapasiteyi tedarikçilerden temin eder." denilmek suretiyle kendi içerisinde serbest tüketici, serbest olmayan tüketici ve son kaynak tedarik eden tüketici olarak üç gruba ayrılmıştır. İşbu tüketici gruplarında kimlerin yer aldığı ve elektrik tedarikini nasıl gerçekleştirdikleri Yönetmelik madde 6, 7 ve 8'de ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.

  1. Sözleşmenin Unsurları
    1. Anlaşma Unsuru

    Abonelik sözleşmelerinin kurulabilmesi için tarafların sözleşmenin objektif esaslı noktaları üzerinde anlaşmış olması şarttır. İşbu sözleşmenin objektif esaslı unsurları tedarik şirketinin elektrik enerjisi ve/veya kapasite temini ve tüketicinin de kullandığı elektrik enerjisinin bedeli olan abonelik ücretini ödemesidir.

    1. Bedel Unsuru

    Abonelik sözleşmesinde tüketicinin asli edim borcu kullandığı elektrik enerjisinin ve aldığı hizmetin bedelini (abonelik ücretini) ödeme yükümlülüğüdür. Sözleşmenin bedeli, yararlanmanın ne düzeyde gerçekleşeceğinin önceden bilinmemesi nedeniyle kesin olarak belli olmamakla birlikte belirlenebilir niteliktedir. Tüketici, kullandığı enerjinin birim fiyatı üzerinden önceden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ("EPDK") tarafından belirlenmiş tarifeler yoluyla hesaplanan enerji bedelini ve EPDK tarafından belirlenen diğer bedeller ile vergilerin toplamından oluşan bedeli ödemekle yükümlüdür.

    1. Tedarik Unsuru

    Görevli tedarik şirketi, tüketicinin öngörülemeyen elektrik tedarik ihtiyacını karşılamak üzere elektrik enerjisini daima ifaya hazır bulunmakla yükümlüdür.

  1. Sözleşmenin Şekli

Abonelik sözleşmesinin bir tarafı zayıf nitelikteki tüketici olduğundan işbu sözleşmenin yazılı şekil şartına tâbi olması yönünde düzenleme yapılmıştır. Bu doğrultuda, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ("TKHK") madde 52/2 uyarınca abonelik sözleşmesinin yazılı veya mesafeli kurulması ve sözleşmenin bir nüshasının kâğıt üzerinde veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur. Ayrıca, TKHK madde 4'e göre abonelik sözleşmesine ilişkin bilgilerin en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunaklı bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

Buna ek olarak Yönetmelik'te perakende satış sözleşmesinin standart sözleşme olarak EPDK tarafından belirleneceği ve taraflarca sözleşmede değişiklik yapılamayacağı belirtilmiştir. Böylece, abonelik sözleşmesinin bir tip sözleşme niteliğinde olduğu vurgulanmıştır.

  1. Sözleşmenin Hukuki Niteliği

Kanun koyucu TKHK 52. maddesinde abonelik sözleşmesine ilişkin düzenlemelere yer vermiştir. Ancak söz konusu düzenlemede abonelik sözleşmesinin esaslı unsurlarına yahut tarafların hak ve yükümlülüklerine yer verilmemekte, sözleşmenin tipi anlatılmamaktadır. Her ne kadar bu kanuni düzenleme Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği hükümleri ile detaylandırılmış ise de kanunda unsurları yer almayan abonelik sözleşmesinin tipik sözleşme olarak kabulü mümkün değildir.

Elektrik tedarik sözleşmesinin bir alt türü olması sebebiyle abonelik sözleşmesinin elektrik piyasası yönünden incelenmesi durumunda, elektrik piyasasında da özel bir düzenleme yapılmadığı, Kanun'da sözleşmenin tipinin yer almadığı görülmektedir. Yönetmelik'te de perakende satış sözleşmesine ilişkin birtakım hükümler mevcut ise de bu durum abonelik sözleşmesinin tipik sözleşme sayılabilmesi için yeterli görünmemektedir. Dolayısıyla abonelik sözleşmelerinin isimsiz (atipik/sui generis) sözleşmeler grubunda yer aldığının kabulü gerekir.

  1. Sözleşmenin Özellikleri

Standart bir sözleşme olması: Elektrik piyasası abonelik sözleşmesi, görevli tedarik şirketi ile tüketici arasında akdedilen ve önceden hazırlanan sözleşme hükümlerini ihtiva eden bir sözleşmedir. Bu doğrultuda, EPDK tarafından hazırlanan ve 22.11.2018 tarih ve 8192 sayılı Kurul Kararı ile yayımlanan standart "Perakende Satış Sözleşmesi" ("Standart Sözleşme") kullanılmaktadır. Akdedilecek sözleşmede tüketicinin sözleşmede belirlenen şartlara aynen uyması beklenmektedir. Başka bir anlatımla tüketiciye yalnızca sözleşmeyi yapıp yapmama konusunda bir karar verme imkanı verilmekte, içeriği müzakere yahut değiştirme imkanı verilmemektedir. Bu nedenle abonelik sözleşmeleri aynı zamanda genel işlem koşulları ihtiva etmektedir.

Yapılması zorunlu bir sözleşme olması: Abonelik sözleşmelerinde gerek görevli tedarik şirketinin enerji sağlama bakımından fiili tekele sahip olması sebebi ile gerek ilgili mevzuat sebebi ile sözleşme yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Gerçekten de Kanun'un 10. maddesinde ve Yönetmelik'in çeşitli hükümlerinde eşit taraflar arasında ayırım yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.

Rızai bir sözleşme olması: Abonelik sözleşmeleri sözleşmenin objektif esaslı unsurları üzerinde karşılıklı irade beyanlarının uyuşması ile meydana geldiğinden rızai sözleşme niteliğindedir. Fakat abonelik sözleşmelerinde rızailik, görevli tedarik şirketleri yönünden sözleşme yapma zorunluluğu nedeniyle tam olarak gerçekleşememektedir. Tüketici bakımındansa rızailik, yalnızca sözleşme yapıp yapmama konusunda kendisini göstermektedir.

Tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olması: Abonelik sözleşmelerinde tedarikçinin asıl edimi elektrik enerjisi ve/veya kapasite temini iken karşı tarafın asıl edimi ise kendisine temin edilen elektrik ve/veya kapasiteyi kullandığı oranda bedelini ödemektir. Bu iki edim mübadele halinde olup biri diğerinin varlığını teşkil etmektedir. Bu nedenle işbu sözleşme tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme niteliğini haizdir.

Sürekli borç ilişkisi doğuran bir sözleşme olması: Tüketici elektrik temini ihtiyacını tedarikçiden temin etmeyi ve karşılığında bir bedel ödemeyi taahhüt ederken karşılığında tedarikçi de tüketicinin bu öngörülemeyen ihtiyacını karşılamak üzere daima ifaya hazır bulunmayı taahhüt etmektedir. Süreklilik ilişkisi de bu noktada ortaya çıkmaktadır. Bu sözleşmenin amacı ihtiyacın belirli olmayan zamanlarda fakat sürekli olarak karşılanması olup bu kapsamda abonelik sözleşmesi sürekli borç doğuran bir sözleşmedir.

  1. Sözleşmenin Sona Ermesi

Borçlar hukuku çerçevesinde düzenlenen genel sona erme nedenleri, niteliğine uygun düştüğü ölçüde abonelik sözleşmeleri bakımından da uygulama alanı bulacaktır. Ancak aynı zamanda sözleşmede yer alan özel sebeplerle sözleşmenin sona erdirilmesi mümkün olacaktır. Özel haller için Standart Sözleşme madde 18'in incelenmesi gerekmektedir.

Abonelik sözleşmesi, tüketici tarafından istendiği anda ve tek taraflı olarak, herhangi bir sebebe ihtiyaç duyulmaksızın ve herhangi bir ceza ile karşılaşılmaksızın sona erdirilebilir. Buna mukabil, tedarik şirketinin de (i) tüketicinin tedarik şirketine kendi ile ilgili yanlış bilgi vermesi, (ii) yeni başvuru sahibinin söz konusu kullanım yerinin kullanım hakkına sahip olduğunun tedarik şirketi tarafından belgelenmesi kaydıyla sözleşme yapılan kullanım yeri için farklı bir kişi tarafından yeni bir sözleşme başvurusu yapılması ve (iii) tüketicinin abonelik ücretini ödeme yönünden temerrüdü düşmesi hallerinde sözleşmeyi sonlandırma hakkı bulunmaktadır.

Taraflardan birinin abonelik sözleşmesi hükümlerine aykırı davranması halinde, diğer tarafın aykırı davranışın giderilmesine yönelik yazılı ihtarına rağmen 15 gün içerisinde sonuç alınamaması halinde taraflar için sözleşmeyi sona erdirme hakkı doğar.

Tedarik şirketinin lisansının iptal edilmesi ya da sona ermesi, tüketicinin iflasına karar verilmesi yahut tasfiye memuru atanması ve tüketicinin serbest tüketicilikten kaynaklanan tedarikçi seçme hakkını kullanması hallerinde ise abonelik sözleşmesi kendiliğinden sona erer.

Belirtmek gerekir ki, abonelik sözleşmesi sürekli borç ilişkisi doğurduğundan herhangi bir nedenle sözleşmenin sona ermesi söz konusu olduğunda sona ermenin sonuçları ileriye etkili olarak sonuç doğuracak, sona erme anına kadar yerine getirilmiş edimlerin iadesi söz konusu olamayacaktır.

  1. ELEKTRİK PİYASASINDA İKİLİ ANLAŞMALAR
  1. Sözleşmenin Konusu

Kanun madde 3/1-j ve Yönetmelik madde 4/1-k, ikili anlaşmaları "Gerçek ve tüzel kişiler arasında özel hukuk hükümlerine tabi olarak, elektrik enerjisi ve/veya kapasitenin alınıp satılmasına dair yapılan ve Kurul onayına tabi olmayan ticari anlaşmalar" olarak tanımlamıştır.

Yukarıdaki tanımdan da yola çıkarak ikili anlaşmaların konusunun abonelik sözleşmesi ile benzer şekilde elektrik tedariki olduğunu söylemek mümkündür.

  1. Sözleşmenin Tarafları

İkili anlaşmaların bir tarafında tedarikçi diğer tarafında serbest tüketici yahut bir başka tedarikçi yer almaktadır.

Tedarikçi, Kanun madde 3/1-ğğ'de ve Yönetmelik madde 4/1-ğğ'de "Elektrik enerjisi ve/veya kapasite sağlayan üretim şirketleri ile tedarik lisansına sahip şirketi" şeklinde tanımlanmıştır.

Serbest tüketici, Kanun madde 3/1-cc'de ve Yönetmelik madde 4/1-çç'de "Kurul tarafından belirlenen elektrik enerjisi miktarından daha fazla tüketimde bulunması veya iletim sistemine doğrudan bağlı olması veya organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğini haiz olduğu için tedarikçisini seçme hakkına sahip gerçek veya tüzel kişi" şeklinde tanımlanmıştır.

  1. Sözleşmenin Unsurları
    1. Anlaşma Unsuru

    İkili anlaşmaların kurulabilmesi için tarafların sözleşmenin objektif esaslı noktaları üzerinde anlaşmış olması şarttır. İşbu sözleşmenin objektif esaslı unsurları, abonelik sözleşmesinde olduğu gibi tedarikçinin elektrik enerjisi ve/veya kapasite temini ve karşı tarafın bedel ödeme yükümlülüğüdür.

    1. Bedel Unsuru

    İkili anlaşmalarda bedelin taraflarca serbestçe kararlaştırılması mümkündür. Abonelik sözleşmelerinde bedel EPDK kararları ve tarifeler yoluyla belirlenmekteyken ikili anlaşmalarda bedelin belirlenmesi hususunda taraflar tamamen serbest bırakılmıştır. Fakat belirtmek gerekir ki taraflar her ne kadar bedel belirleme hususunda serbest bırakılmış olsalar da elektrik tedarik eden alıcıların tarife ile belirlenen fiyatlar ile de elektrik temin etme imkânı bulunmaktadır.

    1. Tedarik Unsuru

    Tedarikçi, bir diğer tedarikçinin veya serbest tüketicinin öngörülemeyen elektrik tedarik ihtiyacını karşılamak üzere elektrik enerjisini daima ifaya hazır bulunmakla yükümlüdür.

  1. Sözleşmenin Şekli

İkili anlaşmaların şekli abonelik sözleşmelerinin aksine kanunda tanımlanmamıştır. Bu sebeple Türk Borçlar Kanunu madde 12/1 uyarınca ikili anlaşmaların şekle bağlı olmadığı söylenebilir. Ancak ikili anlaşmaların işleme konulabilmesi ile hüküm ve sonuçlarını doğurabilmesi için piyasa işletmecisi olan EPİAŞ'a bildirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ikili anlaşma bildirimi yapılmadıkça tedarikçinin karşı tarafa elektrik tedariki sağlayabileceğini söylemek mümkün görünmemektedir.

  1. Sözleşmenin Hukuki Niteliği

İkili anlaşmalar hem Kanun'da hem de Yönetmelik'te tanımlanmış ise de ikili anlaşmaların içeriği yahut unsurlarına ilişkin herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Bu nedenle ikili anlaşmalar da perakende satış sözleşmeleri gibi isimsiz sözleşmelerdendir.

  1. Sözleşmenin Özellikleri

Serbest iradenin hâkim olduğu bir sözleşme olması: İkili anlaşmalar, abonelik sözleşmelerinden farklı olarak sözleşme serbestisinin tam olarak bulunduğu sözleşmeler olup taraflar; sözleşme yapıp yapmamakta serbest olduğu gibi sözleşmenin tarafını, konusunu, bedelini, şeklini, süresini, içeriğini, koşullarını belirleme gibi özgürlüklere de sahiptirler. Bu nedenle ikili anlaşmalar abonelik sözleşmeleri gibi standart sözleşmelerden değildir ve EPDK onayına tabi kılınmamıştır. İkili anlaşmaların bir kısmının tedarikçi tarafından önceden hazırlanıp karşı tarafa sunulması halinde dahi abonelik sözleşmesinden farklı olarak karşı taraf sözleşmeyi kabul etmek zorunda değildir. Bu yönüyle ikili anlaşmalar abonelik sözleşmesine göre ticari yönü daha ağır basan ve satış sözleşmesine daha çok yaklaşan bir sözleşme türüdür.

Rızai bir sözleşme olması: İkili anlaşmalar, sözleşmenin objektif esaslı unsurları üzerinde karşılıklı irade beyanlarının uyuşması ile meydana geldiğinden rızai sözleşme niteliğindedir. Yukarıda da belirtildiği gibi ikili anlaşmalarda taraflar sözleşmeye ilişkin her hususta müzakere imkanına sahip olduğundan ikili anlaşmalarda rızailik de abonelik sözleşmelerine göre daha geniş bir şekilde kendisini göstermektedir.

Tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olması: İkili anlaşmalarda tedarikçinin asıl edimi elektrik enerjisi ve/veya kapasite temini iken karşı tarafın asıl edimi ise kendisine temin edilen elektrik ve/veya kapasiteyi kullandığı oranda bedelini ödemektir. Bu iki edim mübadele halinde olup biri diğerinin varlığını teşkil etmektedir. Bu nedenle işbu sözleşme tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme niteliğini haizdir.

Sürekli borç ilişkisi doğuran bir sözleşme olması: İkili anlaşmaların amacı ihtiyacın belirli olmayan zamanlarda fakat sürekli olarak karşılanması olup bu kapsamda ikili anlaşmalar tıpkı abonelik sözleşmesi gibi sürekli borç doğuran bir sözleşmedir.

  1. Sözleşmenin Sona Ermesi

Borçlar hukuku çerçevesinde düzenlenen genel sona erme nedenleri, niteliğine uygun düştüğü ölçüde ikili anlaşmalar bakımından da uygulama alanı bulacaktır.

İkili anlaşmalar kanunda düzenlenmediğinden veya EPDK tarafından hazırlanan standart bir sözleşme olmadığından, abonelik sözleşmesinin aksine bunlar için özel sona erme sebepleri söz konusu değildir.

Belirtmek gerekir ki, abonelik sözleşmesi sürekli borç ilişkisi doğurduğundan herhangi bir nedenle sözleşmenin sona ermesi söz konusu olduğunda sona ermenin sonuçları ileriye etkili olarak sonuç doğuracak, sona erme anına kadar yerine getirilmiş edimlerin iadesi söz konusu olamayacaktır.

  1. EFET ELEKTRİĞİN TESLİMİ VE KABULÜNE İLİŞKİN GENEL SÖZLEŞME
  1. Sözleşmenin Konusu

Elektriğin Teslimi ve Kabulüne İlişkin Genel Sözleşme ("EFET Genel Sözleşmesi") Avrupa Enerji Tacirleri Federasyonu (European Federation of Energy Traders) ("EFET") tarafından hazırlanmış olup elektrik tedariki kapsamında yukarıda açıklanan ikili anlaşmalar için bir standart/çerçeve sözleşme niteliğindedir. Bu doğrultuda EFET Genel Sözleşmesi, elektriğin teslimi ve kabulü kapsamındaki münferit işlemlere ilişkin olarak önceden belirlenmiş sözleşmesel hükümler öngörmek suretiyle sözleşme taraflarına kullanıcı dostu bir mekanizma sunar ve böylelikle toptan elektrik ticareti piyasasındaki işlem maliyetlerini azaltır. 

EFET Genel Sözleşmesi madde 1 sözleşme konusunu, "İşbu Genel Sözleşme (Ekler ve seçim listesi ("Seçim Listesi") dâhil olmak üzere) elektrik alım, satım, teslim ve kabulüne ilişkin Opsiyonlar da dâhil olmak üzere, elektrik alım, satım, teslim ve kabulüne ilişkin olarak Taraflar'ın yapacakları tüm işlemleri düzenlemektedir (her bir işlem "Münferit Sözleşme" olarak kabul edilir). Tüm Münferit Sözleşmeler ve işbu Genel Sözleşme Taraflar arasında tek bir sözleşme teşkil edecektir (birlikte "Sözleşme" olarak anılacaktır). İşbu Genel Sözleşme'nin hükümleri, her bir Münferit Sözleşme'nin mütemmim cüzünü teşkil etmektedir" şeklinde düzenlemektedir.

  1. Sözleşmenin Tarafları

EFET Genel Sözleşmesi'nin bir tarafında elektrik alıcısı diğer tarafında elektrik satıcısı yer almaktadır.

  1. Sözleşmenin Unsurları
    1. Anlaşma Unsuru

    EFET Genel Sözleşmesi'nin kurulabilmesi için tarafların sözleşmenin objektif esaslı noktaları üzerinde anlaşmış olması şarttır. İşbu sözleşmenin objektif esaslı unsurları, elektrik satıcının elektrik enerjisini satması, teslimi ve karşı tarafın satılan elektrik enerjisini alması, kabulü ve bedel ödeme yükümlülüğüdür.

    1. Bedel Unsuru

    EFET Genel Sözleşmesi'nde bedelin ve işbu bedelin ödeme yükümlüğünün nasıl yerine getirileceğinin taraflarca Seçim Listesi aracılığıyla Münferit Sözleşme özelinde serbestçe kararlaştırılması mümkündür.

    1. Tedarik Unsuru

    Elektrik satıcısı, elektrik alıcısının öngörülemeyen elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamak üzere elektrik enerjisini daima ifaya hazır bulunmakla yükümlüdür.

  1. Sözleşmenin Şekli

EFET Genel Sözleşmesi, yukarıda da ifade edildiği gibi çerçeve bir sözleşme metninden ve Seçim Listesi aracılığıyla yapılacak Münferit Sözleşme'lerden oluşmaktadır. EFET Genel Sözleşmesi, elektrik tedarik sözleşmesi tarafları arasında uyuşmazlık yaratması en muhtemel görülen konuları düzenleyen bir çerçeve sözleşme olarak kurgulanmış olup işbu sözleşme bir tip sözleşme niteliğini haiz, yazılı şekil şartına tabi bir sözleşmedir.

  1. Sözleşmenin Hukuki Niteliği

EFET Genel Sözleşmesi, EFET üyeleri tarafından hazırlanmış olup farklı ülkelerde farklı dillerdeki versiyonlarıyla elektriğin teslimi ve kabulünü sağlamak amacıyla kullanılan evrensel bir çerçeve sözleşme niteliğindedir.

  1. Sözleşmenin Özellikleri

Standart bir sözleşme olmakla birlikte serbest iradeye de imkân tanıyan bir sözleşme olması: EFET Genel Sözleşmesi temel olarak taraflar arasında standart bir sözleşme imzalanması suretiyle elektrik piyasasında tarafların maruz kalabilecekleri risklerden korunmasını ve aynı zamanda tarafların aralarındaki ilişkiyi ticari şartlara göre serbestçe şekillendirmelerine imkân tanımayı amaçlamaktadır. Böylece, taraflara ikili anlaşmalara göre daha adil, güvenilir ve evrensel bir sözleşme akdetme seçeneği sunulmaktadır.

Taraflar, EFET Genel Sözleşmesi'ne ek olarak Seçim Listesi aracılığıyla, EFET Genel Sözleşmesi'nde yer alan belirli hükümlerin uygulanmasına veya uygulanmamasına ilişkin tercihlerini etkin bir biçimde sözleşmeye yansıtabilirler. Ayrıca taraflar, EFET Genel Sözleşmesi'ni ve Seçim Listesi'ni imzaladıktan sonra, elektrik alımı ve satımına ilişkin olarak Münferit Sözleşme'leri akdetmek için EFET Genel Sözleşmesi'nin eki niteliğinde olan onay formlarından da duruma uygun olanı kullanabilirler.

Rızai bir sözleşme olması: EFET Genel Sözleşmesi, sözleşmenin objektif esaslı unsurları üzerinde karşılıklı irade beyanlarının uyuşması ile meydana geldiğinden rızai sözleşme niteliğindedir. Yukarıda da belirtildiği gibi işbu sözleşme her ne kadar çerçeve sözleşme olsa da taraflar sözleşmeye ilişkin her hususta yine de müzakere imkanına sahip olduğundan EFET Genel Sözleşmesi'nde rızailik geniş bir şekilde kendisini göstermektedir.

Tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olması: EFET Genel Sözleşmesi'nde elektrik satıcısının asıl edimi elektrik enerjisi ve/veya kapasite temini iken karşı tarafın asıl edimi ise kendisine temin edilen elektrik ve/veya kapasiteyi kullandığı oranda bedelini ödemektir. Bu iki edim mübadele halinde olup biri diğerinin varlığını teşkil etmektedir. Bu nedenle işbu sözleşme tam iki tarafa borç yükleyen sözleşme niteliğini haizdir.

Sürekli borç ilişkisi doğuran bir sözleşme olması: EFET Genel Sözleşmesi'nin amacı ihtiyacın belirli olmayan zamanlarda fakat sürekli olarak karşılanması olup bu kapsamda EFET Genel Sözleşmesi tıpkı abonelik sözleşmesi ve ikili anlaşmalar gibi sürekli borç doğuran bir sözleşmedir.

İkili anlaşmalarda hiç tartışılmamış bazı konuları detaylı olarak düzenleyen bir sözleşme olması: EFET Genel Sözleşmesi'nde, ikili anlaşmalarda tartışılmamış, özellikle aşağıdaki dört konu detaylı bir şekilde ele alınmıştır:

  1. İfa Teminatı: Taraflardan birinin ifa gücünü kaybetmesi ya da ifa gücünün azalması durumlarını detaylı bir şekilde ele alan EFET Genel Sözleşmesi, madde 17'de kredi destek belgesi adıyla anılan teminat ya da garanti mektubu gibi teminatların sunulması, tarafların kredibilitesinin ölçülmesi gibi konuları ele almakta ve tarafların ifa gücünü sözleşme süresi boyunca ölçüp sözleşmenin sağlıklı bir şekilde devamını temin etmektedir. İfa teminatı hakkı bir tarafın diğer taraf ile ilgili olarak önemli bir olumsuz değişikliğin meydana geldiği kanısına varması halinde, bu tarafın yazılı bir bildirimle yeni bir teminat veya teminat artırımı (akreditif, nakit teminat, banka garantisi vb.) talep etme hakkıdır.
  2. Teslimin Askıya Alınması: EFET Genel Sözleşmesi madde 9'da taraflardan birinin herhangi bir ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi veya ödemesi gereken ifa teminatını kendisinin veya kredi destek sağlayıcısının karşılayamaması durumunda, kendisine yapılacak yazılı bir ihbar sonrası 3 (üç) iş günü içerisinde de işbu yükümlülüğünü yerine getirememesi hâlinde, diğer tarafın borçların ödenene kadar elektrik teslimatını durdurabilmesi detaylı olarak düzenlenmiştir.
  3. Değişken Fiyatlar ve Piyasanın Bozulması Durumunda Yeni Fiyat Belirleme Yöntemi: EFET Genel Sözleşmesi madde 15'te öncelikle hangi şart ve durumlarda piyasa bozulmasının gerçekleşmiş sayılacağı düzenlenmiş ve ardından değişken fiyatların oluşması veya piyasanın bozulması halinde yeni fiyat belirleme yöntemleri belirlenmiş ve ortaya çıkacak uzlaşma bedelinin kaç gün içerisinde ödeneceği net bir şekilde detaylandırılmıştır.
  4. Ödemede Mahsuplaşma/Takas:EFET Genel Sözleşmesi madde 13 ile aksi belirtilmediği sürece ödemede mahsuplaşmayı standart hale getirmiştir. Hatta eğer taraflar arasında daha önceden var olan başka fiziksel alım satım sözleşmeleri var ise, o sözleşmeye bağlı olan ödemelerin de mahsuplaştırılması mümkün hale getirilmiştir.

İkili anlaşmalarda tartışılmış bazı konuları daha detaylı olarak düzenleyen bir sözleşme olması: EFET Genel Sözleşmesi'nde, ikili anlaşmalarda tartışılmış olmakla birlikte özellikle aşağıdaki dört konu daha kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır:

  1. Vergi: EFET Genel Sözleşmesi madde 14'te vergi konuları yürürlükteki mevzuatlara göre evrensel ve detaylı bir şekilde ele alınırken olası değişikliklerde sözleşmenin devamı ya da feshi konusu detaylandırılmaktadır.
  2. Kredi Destek Ek Sözleşmesi (Credit Support Annex):  EFET Genel Sözleşmesi'ne ek olarak hazırlanan bu dokümanın ayrıca imzalanması halinde, tarafların belirlenen aralıklarda maruz kaldıkları riskleri hesaplayarak mahsuplaşmasına olanak sağlanmaktadır.
  3. Süre ve Fesih Hakları:İkili anlaşmalar genel anlamda herhangi bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda sözleşme feshine olanak vermekle birlikte, feshe götürecek önemli sebepler detaylı olarak tanımlanmadığı için herhangi bir itilaf durumunda mahkeme nezdinde yoruma açık hale gelebilmektedir ki bu da sözleşmenin ticari koruyuculuğu açısından önemli bir eksikliktir. EFET Genel Sözleşmesi ise madde 10 ve 11 ile hem önemli fesih sebeplerini çok detaylı bir şekilde düzenlemiş hem de taraflara fesih bedelinin sabit ya da herhangi bir endekse bağlı olmaksızın mağdur olan tarafın doğabilecek zararını karşılamaya yönelik tasarlanabilmesi gibi özellikli fesih hakları getirmiştir.
  4. Mücbir Sebep:  EFET Genel Sözleşmesi madde 7 ile ikili anlaşmalarda tarafların makul kontrolü dışında meydana gelen, kaçınılması ve üstesinden gelinmesi mümkün olmayan ve iddia eden tarafın elektrik teslim ve kabulüne yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesini imkânsız kılan olaylar olarak genel bir şekilde tanımlanan mücbir sebeplerin kapsamı daha somut ve geniş olarak ifade edilmiştir.
  5. Sözleşmenin Sona Ermesi

Borçlar hukuku çerçevesinde düzenlenen genel sona erme nedenleri, niteliğine uygun düştüğü ölçüde abonelik sözleşmeleri bakımından da uygulama alanı bulacaktır. Ancak aynı zamanda sözleşmede yer alan özel sebeplerle sözleşmenin sona erdirilmesi mümkün olacaktır. Özel haller için EFET Genel Sözleşmesi madde 10'un incelenmesi gerekmektedir.

EFET Genel Sözleşmesi (Seçim Listesi'nde belirtilmiş olması halinde) Sona Erme Tarihi'nde kendiliğinden son bulur veya Seçim Listesi'nde Sona Erme Tarihi belirtilmemiş olması halinde bir tarafın diğer tarafa 30 (otuz) gün önceden yazılı olarak fesih bildiriminde bulunması halinde sona erer. İşbu durum olağan fesih hâlini ifade etmektedir.

EFET Genel Sözleşmesi ayrıca bir taraf bakımından bir Önemli Sebep'in ortaya çıkması ve devam etmesi halinde fesheden tarafça diğer tarafa bildirimde bulunulması suretiyle de feshedebilir. İşbu durum erken fesih hâlini ifade etmektedir. Önemli Sebep; (i) İfa Etmeme, (ii) Diğer Borçlara Aykırılık ve Muacceliyet, (iii) Tasfiye/Borca Batıklık/Haciz, (iv) Teslim veya Kabul Borcuna Aykırılık, (v) Mücbir Sebep, (vi) Beyan ve Taahhüt başlıkları altında detaylı olarak EFET Genel Sözleşmesi madde 10/5'te tanımlanmıştır.

EFET Genel Sözleşmesi Seçim Listesi'nde bir tarafa "Kendiliğinden Sona Erme"nin uygulanacağının belirtilmiş olması halinde ve Tasfiye/Borca Batıklık/Haciz şeklindeki Önemli Sebep'in meydana gelmesi üzerine de kendiliğinden sona erer.

  1. SONUÇ

Perakende satış sözleşmesi ve ikili anlaşmalar, elektrik piyasasında tedarik sözleşmesinin alt türlerini oluşturmaktadır. Her iki sözleşme de elektrik sağlama amacıyla akdedilen isimsiz sözleşmelerdir. İşbu sözleşmeler konuları, tam iki tarafa borç yükleyen nitelikte olmaları, sürekli borç ilişkisi doğurmaları ve rızai sözleşmeler olmaları nedenleriyle birbirlerine benzer nitelik gösterseler de esasen birbirlerinden oldukça farklı iki tür sözleşmelerdir. Zira ikili anlaşmalar sözleşme serbestisine uygun olarak müzakereye açık olan ve ticari yönü ağır basan bir sözleşme olup abonelik sözleşmesi ise tip sözleşme olma özelliğiyle müzakereye imkân vermeyen ve genel işlem koşulları ihtiva eden bir sözleşmedir.

EFET genel sözleşmesi ise ikili anlaşmaların müzakere ve imza süreçlerinde; tarafların kendi taslaklarının taşıdığı riskler, taraflar arasındaki güç dengesine göre belirlenen sözleşme hükümlerinin piyasa katılımcıları arasında risk ve fayda anlamında eşitsizlik yaratması ve uzayan müzakere süreçleri sebebiyle, EFET tarafından hazırlanmış olup daha adil ve riskleri bertaraf edici yapısı ile ikili anlaşmalara alternatif olarak piyasa güvenliğini sağlayacak ve gerektiğinde sınır ötesi ticaret için kullanılabilecek bir araç olarak dünya ve Türkiye piyasasında yerini almıştır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.