Hava yoluyla yapılan seyahatlerin popülerliği, beraberinde bazı hukuki meseleleri de getirmektedir. Yolcuların yaşadığı uçuş iptali, tehiri veya bagaj kaybı gibi sorunlar karşısında haklarını nasıl arayacakları, hangi mekanizmaların devreye gireceği ve bu süreçlerin nasıl işlediği, sivil havacılıkta sıkça karşılaşılan meseleler arasında yer almaktadır.

Bu yazımızda, Hava Taşıma İşletmesi'nin yolcu haklarına ilişkin yönetmelikleri ihlal etmesi durumunda nasıl bir süreç işletileceği, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne nasıl başvurulacağı ve adli yargıya taşınan durumlar için ne gibi hukuki süreçlerin uygulanacağı detaylı bir şekilde ele alınmaktadır.

Hava Taşıma İşletmesinin, Yönetmelikteki Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi Halinde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne Yapılan Başvurular

Yolcu hakları kapsamında, yolcular Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne şikâyet başvurusu yapabilirler. Bu hususta yapılacak başvuruların usul ve esaslarını düzenleyen bir taslak talimat yayınlanmıştır. Söz konusu taslak talimata göre; başvurular hava taşıma işletmesine ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne bizzat yolcunun kendisi ya da vekili tarafından uçuş tarihinden itibaren en geç 6 ay içerisinde yapılmalıdır.

Uçağa kabul edilmeme, uçuş tehiri, uçuş iptali ve alt sınıf-üst sınıfa yerleştirilmeyi içeren başvurular öncelikle, şikâyete muhatap uçuşu icra eden hava taşıma işletmesine yapılır. Hava taşıma işletmesinin şikâyete yeterli cevabı vermemesi, şikâyetten sonuç alınamaması ya da şikayete 10 gün içerisinde cevap vermemesi halinde başvurunun Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne yapılması esastır.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne Yapılan Şikayetlerin Adli Yargıya Taşınması Halinde Zaman Aşımı

Yönetmelik hükümlerine aykırı davranılması halinde, yolcuların Adli Yargıda genel başvuru hakları saklıdır. Yolcuların, SHY-Yolcu kapsamında tazminat talep edebildikleri gibi bunun haricinde genel hükümler kapsamında da karşılanmayan veya ek maddi tazminatlar ile manevi tazminat talep haklarını kullanabilmeleri mümkündür. Bu doğrultuda bir ''haksız fiil'' veya ''sözleşmeye aykırılık'' bulunduğu iddiası ile Türk Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında, ''ayıplı hizmet'' iddiası ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında manevi tazminat talep edilebilmesi mümkündür.

Tüketici Hakem Heyetlerinin görev alanını belirleyen başvuru sınırları tüketici uyuşmazlıklarının değerleri açısından her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmekte olup; davadan önce parasal sınırın altındaki uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetine başvuru zorunludur. Bu doğrultuda, genel dava zaman aşımı süreleri, tüketici hakem heyetlerine yapılan başvuru ile durmaktadır.

Tüketici Hakem Heyetince ilgili prosedürün işlemesi akabinde tüketiciler, verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Tüketici Hakem Heyetinin veya tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir. Ancak, tarafların talep etmesi halinde hakim, Tüketici Hakem Heyeti kararını tedbir yoluyla icrasının durdurulmasına karar verebilir. İtiraz mercii olarak tüketici mahkemelerinin vermiş olacağı kararlar kesindir.

Yolcuların haklarını kullanabilmeleri bakımından zaman aşımı süresine dair yönetmelikte bir düzenleme bulunmamakla birlikte; uçuş iptali, uçuş tehiri ve yolcuların uçağa kabul edilmemesi halinde yolcular;

  • Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına giren tüketici işlemi sayılabilecek bir yolculuk söz konusu ise – ki uygulamada en çok karşılaşılan yolculuk kapsamı bu olmaktadır – Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında ayıplı hizmet ve ayıplı mal sebebiyle tüketiciler 2 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde (TKHK m. 12, m. 16),
  • Haksız fiilden doğan tazminat talepleri için, zararı ve tazminat sorumlusunu öğrenmelerinden itibaren işlemeye başlayacak 2 yıl ve herhalde haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren işleme başlayacak 10 yıl içerisinde (TBK m. 72/1),
  • Sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı davalar 10 yıl içerisinde açılabilmektedir (TBK m. 125/1, m. 146).

Zaman aşımı, ilgili kanunlarda tek maddede öngörülmemiştir. Haksız fiil zaman aşımı, sebepsiz zenginleşme zaman aşımı, on yıllık genel zaman aşımı, beş yıllık zaman aşımı gibi farklı zaman aşımı süreleri bulunmaktadır. Bu doğrultuda, özel düzenleme bulunmaması halinde tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı davalar 10 yıllık genel zaman aşımı süresi içerisinde sayılmaktadır.

Kayıp eşyaların saklanmasına ilişkin özel bir süre düzenlemesi bulunmamakta olup; taşıyıcı şirketlerin sorumluluğu söz konusu olduğundan bulunan eşyaların 90 günlük bir süre boyunca saklanması önerilmektedir.

Kayıp bagaj tazminatı, havayolu şirketine teslim edilen bagajın kaybolması, hasar görmesi ya da geç teslim edilmesi durumunda zararın karşılanması için ödenen ücreti kapsamaktadır. Bu gibi durumlar karşısında yolcular, Tüketici Hukuku kapsamında ayıplı mal veya ayıplı hizmet iddiasıyla olay tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde dava açabilme hakkına sahiptirler (TKHK m. 12, m. 16).

Uçak kazalarından kaynaklı yaralanmalar veya ölüm halinde yolcuların uçak kazası tazminat talebi gündeme gelecektir. Bu durumda yolcular;

  • Tedavi giderleri ve masrafları,
  • Yük taşımacılık ve bagaj tazminatları,
  • Yaralanma durumunda maddi tazminat,
  • Ölüm durumunda destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilirler.

Türk Borçlar Kanunu kapsamında yolcular, uçuşu icra eden taşıyıcı şirketlere karşı haksız fiil kapsamında maddi ve manevi tazminat istemlerini zararı ve tazminat sorumlusunu öğrenmelerinden itibaren işlemeye başlayacak 2 yıl ve herhalde haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren işleme başlayacak 10 yıl içerisinde (TBK m. 72/1) davaya konu edebilirler.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.