Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemi: Arabuluculuk

Arabuluculuk, gün geçtikçe kullanımı yaygınlaşan "alternatif uyuşmazlık çözümü" yöntemidir. Tarafların mahkemeye gitmeden içinde bulundukları uyuşmazlığı tarafsız bir üçüncü kişi yardımı ile çözmelerinde kullanabilecekleri bir yöntemdir. Arabuluculuk uyuşmazlığın dostane yollar ile çözülmesinde kullanılan en yaygın yöntemlerin başında gelmektedir ve bunun sebebi alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olarak arabuluculuk sisteminin tercih edilmesinin kesin, hızlı ve uygulanabilir sonuç elde etmesinden kaynaklanmaktadır.

Alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olarak arabuluculuk; gerek ulusal gerekse de uluslararası hukukta özellikle ticari uyuşmazlıklar bakımından gün geçtikçe kendini daha çok göstermektedir. Ulusal hukuk bakımından arabuluculuk sonucunda gerçekleştirilen sulh anlaşmalarının icrası meselesi kanuni düzenlemeler ile düzenlenmiş olsa da uluslararası düzlemde arabuluculuk sonucu sulh anlaşmalarının icra edilebilirliği meselesi yakın geçmişe kadar tartışma konusu olmaktan çıkamamıştır. Bu durum uluslararası ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğun alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden uluslararası tahkimin gölgesinde kalmasına sebep olmuştur. Her ne kadar uluslararası ticaretin gelişmesi ile doğru orantılı olarak uluslararası ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk çözüm yolu kullanılmaya başlansa da; icra edilebilirliği hususunun net bir zemine oturtulamaması uzun süre bu alternatif çözüm yolunun aynı oranda yaygınlaşmasının önünde durmuştur.

Singapur Konvansiyonu Nedir?

Arabuluculuk sonucu yapılan sulh anlaşması niteliği gereği bir özel hukuk sözleşmesi olduğundan sözleşmenin icrası bir borçlar hukuku sözleşmesi gibidir.1  Bu noktada tabi olduğu ülkenin arabuluculuk kanunu çerçevesinde icrası bakımından herhangi bir sorun ortaya çıkmasa da bu sözleşmelerin yabancı ülkede icrası bu hususta özel bir düzenleme olmadığı sürece mümkün olmayacak, sulh olmak hususunda süreç boyunca emek harcayan taraflar bu sözleşmenin icrası bakımından yine bir mahkemeye veya uluslararası tahkime başvurmak zorunda kalacaktır. 

Her ne kadar konuyla ilgili birçok çözüm önerisi ortaya atılmış olsa da Arabuluculuk Sonucunda Yapılan Uluslararası Sulh Anlaşmaları Hakkında Birleşmiş Milletler Sözleşmesi: Singapur Konvansiyonu'nun onaylanmasına kadar konu belirsizliğini sürdürmüştür. UNICITRAL'ın 2014 yılında başlayan çalışmaları 25 Haziran 2018'de son bularak uluslararası sulh anlaşmalarının, katılımcı ülkelerde icra edilebilirliğinin önünün açılması sağlanmıştır.

07 Ağustos 2019 tarihinde Türkiye'nin de içinde bulunduğu 51 ülke tarafından imzalanan Singapur Konvansiyonu ile arabuluculuk sonucu yapılan sulh anlaşmalarının sınır-ötesi icrası mümkün olacak, bu sayede bir maddi hukuk sözleşmesi yeni bir statü kazanarak kolayca icra edilebilir hale gelmiştir.2

Singapur Konvansiyonunun Kapsamı

Konvansiyona taraf devletler bir ticari uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak uluslararası ticarette arabuluculuğu kabul etmişler; uluslararası ticaret uygulamasında yargılamaya alternatif olarak giderek daha fazla kullanıldığını belirterek; uluslararası ticari işlemlerin taraflarca yönetilmesini kolaylaştırmak, ticari ilişkinin sona ermesine yol açan durumları azaltmak ve devletlerin yargılama organları bakımından tasarruf sağlamak gibi önemli faydalarını bulunduğu noktasında anlaşmışlardır.

Konvansiyon; arabuluculuk süreci sonunda oluşmuş, uluslararası nitelikte, yazılı ve ticari bir uyuşmazlığa ilişkin sulh anlaşmalarında uygulama alanı bulacaktır. Bununla birlikte sulh anlaşmasının en az iki tarafının iş yerlerinin farklı devletlerde olması ve sulh anlaşmasının taraflarının iş yerlerinin bulunduğu devletin sulh anlaşmasından doğan borcun esaslı bir kısmının ifa edileceği devletten veya sulh anlaşması konusunun en sıkı ilişkili olduğu devletten farklı olması gerekmektedir.

Taraflardan birinin tüketici sıfatıyla şahsı, ailesi veya evi için yaptığı işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, aile, miras veya iş hukuku uyuşmazlıklarına ilişkin sulh anlaşmaları, mahkemece tasdik edilen veya mahkemenin bulunduğu devlette mahkeme kararı olarak yerine getirilen sulh anlaşmaları ve hakem kararı olarak kaydedilen veya yerine getirilen sulh anlaşmalarına uygulanmayacaktır. Öte yandan arabuluculuk sürecinin veya sulh anlaşmasının belirli bir ülkenin iç hukukuna uygun olmaması sulh anlaşmasının icrasına olumsuz etki etmeyecektir.

Ret Sebepleri

Konvansiyona taraf bir devletin yetkili makamı aleyhine başvuruda bulunulan tarafın istemi üzerine; ehliyetsizlik, dayanılan sulh anlaşmasının geçersizliği veya hükümsüzlüğü veya işlerlik kazanamamış olması veya ifa edilebilir olmama, hükümlerine göre bağlayıcı ya da nihai nitelikte olmama veya sonradan tadil edilme, sulh anlaşmasına konu borcun ifa edilmiş olma, açık veya anlaşılabilir olmama, talebin kabul edilmesinin sulh anlaşmasının hükümlerine aykırı olması, arabulucunun standartlarını ciddi bir şekilde ihlal etmesi, arabulucunun tarafsızlığını ve bağımsızlığını zedeleyen durumları taraflara bildirmemesi, icra edilebilirlik kararının kamu düzenine aykırı olması, uyuşmazlık konusunun arabuluculuk ile çözülmeye elverişli olmaması hallerinde talebi reddedebilecektir.

Sonuç Olarak

Konvansiyon uluslararası ticaretin gelişmesi, ticaret dünyasının paydaşlarının farklı ülkelerde güvenle yatırımlarını gerçekleştirmesi, uluslararası ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlaması açısından büyük önem arz etmektedir. Türkiye'nin Konvansiyon'un tarafı olmasının ise ülkemizin uluslararası ticaret dünyasında hukuki güvenilirliği yüksek ve cazip bir merkez haline gelmesinde rol oynayacağı düşünülmektedir.

Footnotes

1 Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi " Cilt 25, Sayı 2, Prof. Dr. Ferit Hakan Baykal Armağanı, Aralık 2019, SSN 2146-0590, ss. 1190-1210 " DOI: 10.33433/maruhad.667653

2 SILVESTRI, s. 191.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.