Genel kurul; anonim şirkette pay sahiplerinin veya temsilcilerinin belirli bir gündemi görüşmek ve karara bağlamak için toplandığı, aynı zamanda pay sahiplerinin şirket işlerine ilişkin haklarını kullandıkları bir irade ve karar organıdır. Genel kurul, anonim şirketin bir iç organı niteliğindedir ancak niteliği sebebiyle sürekli çalışan bir organ değildir. Genel kurullar, olağan veya olağanüstü hallerde toplanırlar.

Anonim şirketlerin en geniş yetkili, en yüksek irade ve karar organı olan genel kurula, TTK 408. Maddesi ile devredilemez görev ve yetkiler verilmiştir. Esas sözleşmenin değiştirilmesi, yönetim kurulu üyelerinin seçimi ile kâr payının dağıtımı gibi kararlar bunlara örnektir. Genel kurul kararları, anonim şirketin iradesini yansıtmakta olup kimi zaman iç ilişkide kimi zaman anonim şirketin dışarı temsilinde bir hukuki sonuç doğurmaktadır. Bu sebeple genel kurul kararları hukuki işlem niteliğindedir. Anonim şirketler için çok önemli nitelik arz eden bu kararlara karşı çeşitli dava yolları kanunda öngörülmüş olup bunlardan bir tanesi de iptal davalarıdır.

Genel kurul kararlarının iptali davasına ilişkin usul TTK' nın 445.-446. Maddelerinde düzenlenmiştir. Kanun tarafından bu şekilde bir iptal davasına imkân tanınmasının en önemli amacı özellikle; çoğunluktaki pay sahiplerinin genel kurul kararlarını alırken haklarını kötüye kullanmalarını engellemek, azınlıkta kalan pay sahiplerine kararları denetleme ve iptal ettirme imkânı verebilmektir. Çünkü TTK madde 418/2' ye göre genel kurul kararları, toplantıda bulunanların oy çoğunluğu ile alınmaktadır.

Genel kurul kararlarının iptali sebepleri ve iptal davasını açabilecek kişiler kanunda açık ve sınırlı şekilde sayılmıştır. TTK madde 445'e göre bir genel kurulu kararının iptali için kararın kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırı olması gerekmektedir. Ancak 445. Maddede ayrıca düzenlenmese de, 446. Madde ile; iptal için aykırılık ile karar arasında bir nedensellik bağının da olması gerektiği görülmektedir. Bununla birlikte Yargıtay kararları ışığında, bir genel kurul kararının iptali için öncelikle ortada geçerli bir genel kurul kararının olması gerektiği de unutulmamalıdır. Bu kapsamda bir genel kurul kararının iptali için gerekli şartlara bakacak olursak;

Geçerli Bir Genel Kurul Kararının Varlığı

Ortada geçerli bir genel kurul kararının olması; kararda hükümsüzlük hallerinin bulunmaması anlamına gelmektedir. Hükümsüzlük hallerini butlan ve yokluk olarak iki kategoride inceleyebiliriz.

Kavram olarak yokluk; bir hukuki işlemin doğabilmesi için öngörülen ve kurucu nitelikte olan emredici hükümlere aykırılık halidir.

Butlan ise bir işlemin kurucu unsurlarında bir eksiklik olmamasına rağmen işlemin konusunun kanuna, ahlaka, adaba, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı ya da, imkânsız olması halidir. Böyle durumlarda söz konusu işlem batıldır. Genel kurul kararlarının butlan ile geçersiz olduğu haller TTK madde 447'de ayrıca düzenlenmiştir. Ancak bu haller, maddedekilerle sınırlı değildir.

Her iki durumda da kesin bir geçersizlik hali söz konusu olduğu için ortada iptali istenebilecek bir genel kurul kararının varlığından söz edilemez. Bu hallerde kararın yokluk veya butlan sebebiyle geçersizliği hakim tarafından resen dikkate alınabileceği gibi menfaati olan herkes tarafından herhangi bir süreye tabi olmaksızın itiraz veya dava yoluyla her zaman ileri sürülebilmektedir.

Kararın Kanuna Aykırı Olması Hali

Kanuni düzenlemelere aykırı kararlar iptal yaptırımına tabidir. Kanuna aykırılık ile kastedilen salt Türk Ticaret kanununa aykırılık değildir, özel hukuk ve kamu hukuku alanına giren tüm kanunlardır.

Esas Sözleşmeye Aykırı Olması Hali

Esas sözleşme, şirketin kuruluş amacı doğrultusunda faaliyetlerini gerçekleştirirken şirket tüzel kişiliği ile pay sahipleri arasındaki ilişkileri düzenler. Şirket esas sözleşmesi ile emredici olmamak kaydıyla kanun hükümlerinden farklı düzenlemeler ya da kanunun izin verdiği doğrultuda emredici nitelikteki hükümleri daha da ağırlaştıran düzenlemeler yapılabilmektedir. Dolayısı ile kanuna aykırılık teşkil etmeyen bir karar, şirket esas sözleşmesine aykırılık teşkil edebilmektedir. Bu halde söz konusu kararın iptali istenebilmektedir.

Dürüstlük Kuralına Aykırılık Hali

İptal davası imkânının esaslı amacının; genel kurul kararını almaya yetkili çoğunluk pay sahiplerinin bu haklarını kötüye kullanmalarını engellemek olduğunu belirtmiştik. Dolayısıyla genel kurul kararının dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil ettiğini iddia eden dava açmaya yetkili kişiler bu şekilde kararın iptalini sağlayabilmektedirler.

Aykırılık Hali İle Karar Arasında Nedensellik Bağı

TTK 446. Maddesi ile iptal davası açabilecek kişiler düzenlenirken, maddenin b fıkrası ile "yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,...." denilmek suretiyle varlığı iddia edilen aykırılığın kararın alınmasında etkili olduğunun da ispatının gerektiği vurgulanmıştır.

Nitekim Yargıtay 11. HD, 2017/ 2496 E. , 2019/1314 K. , 19/02/2019 Tarihli Kararı ile; "davacıya genel kurul toplantı gününün tebliğ edilmemesi ya da toplantı gündeminin ve üye listesinin tebligat evrakında bulunmaması durumu sonuca etkili görünmediğinden iptal nedeni olarak değerlendirilmediği, davacı tarafça başkaca genel kurul kararının iptalini gerektirir bir sebep de ileri sürmediğine göre, toplantıya çağrıdaki usulsüzlük sebebiyle toplantının iptaline karar verilmesinin mümkün görülmediği" gerekçesiyle, davanın reddine karar veren ilk derece mahkemesinin kararını onamıştır.

İPTAL DAVASININ TARAFLARI

İptal davasında davacı taraf ancak TTK 446. Maddesinde sayılan organ ve kişiler olabilir. Bunun dışında başka kişi veya organlarca dava açılması mümkün değildir.

Pay Sahipleri

TTK 446. Maddede iptal davası açma hakkı olan pay sahipleri 2 grup şeklinde sayılmıştır;

  1. Toplantıda hazır bulunan, karara muhalif olan ve bu durumu tutanağa geçiren pay sahipleri
  2. Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın olumsuz oy kullanmış olsun veya olmasın,|
    • Çağrının usulüne göre yapılmadığını
    • Gündemin gereği gibi ilan edilmediğini
    • Genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin/temsilcilerinin toplantıda oy kullandıklarını
    • Genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini
    • Ve bu aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu iddia eden pay sahipleri dava açabileceklerdir.

Yönetim Kurulu

Yönetim Kurulu, oy çokluğu ile karar vererek anonim şirkete karşı dava açabilecektir. Ancak burada davalının anonim şirket olması sebebiyle, mahkeme tarafından davalıyı temsilen kayyım atanması gerekmektedir.

Yönetim Kurulu Üyeleri

Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri de kararın iptali için dava açabilmektedir.

İPTAL DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

Genel Kurul kararının alınma tarihinden itibaren 3 ay içerisinde iptal davası açılabilmektedir.

Ancak TTK madde 192 ile ; " 134 ilâ 190 ıncı maddelerin ihlali hâlinde, birleşme, bölünme ve tür değiştirme kararına olumlu oy vermemiş ve bunu tutanağa geçirmiş bulunan birleşmeye, bölünmeye veya tür değiştirmeye katılan şirketlerin ortakları; bu kararın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilanından itibaren iki ay içinde iptal davası açabilirler. İlanın gerekmediği hâllerde süre tescil tarihinden başlar." denilmiştir. Dolayısıyla bu hallerde hak düşürücü süre kararın TTSG' de ilanından itibaren 2 aydır.

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

TTK 445. Maddeye göre anonim şirketin merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi iptal davasında görevli ve yetkili mahkemedir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.