ÖZET

Sermaye piyasası araçlarından olan forward sözleşmesi, taraflardan birinin sözleşmeye konu olan finansal varlığı sözleşmede belirlenen fiyat üzerinden gelecekteki belirli bir tarihte satın almasını, karşı tarafın da sözleşmeye konu finansal varlığı satmasını şart koşan bir sözleşme türü olarak tanımlanmaktadır. Böylece kur değişikliklerinden etkilenme riskinden korunulması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda makalemizde forward sözleşmelerinin vergilendirilmesi hususu özelgeler ışığında incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Forward, Forward Sözleşmeleri, Kur Riski, Katma Değer Vergisi, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi.

GİRİŞ

Forward sözleşmesi, sahibine gelecekteki bir tarih ve belirlenmiş fiyattan herhangi bir mal veya menkul kıymetin alım/satım hak ve yükümlülüğünü veren sözleşme olarak tanımlanmakta olup gelecekteki tarih, işlemin gerçekleştirileceği tarih olarak adlandırılmaktadır. Fiyat ise işlemin yapılacağı vade tarihinde forward sözleşmesindeki sözleşme fiyatıdır. Forward sözleşmeleri tanımı itibarıyla menkul kıymet olarak değil iki taraf arasında gelecekte gerçekleşmek üzere yapılan ticaret anlaşması olarak görülmektedir.1 Forward sözleşmeleri tezgahüstü türev araç niteliğindedir. Tezgahüstü türev ürünler borsalarda alınıp satılmayan, finansal kurumlar ile müşterileri arasında gerçekleştirilen, tutar, vade ve diğer teknik koşulları ihtiyaçlara göre biçimlendirilen, mal ve döviz fiyatlarına, faize ve borsa endeksine dayalı finansal ürünlerdir.2

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nin “6.1.1.Forward işlemleri” başlıklı bölümünde forward sözleşmesi, taraflardan birinin sözleşmeye konu olan finansal varlığı sözleşm belirlenen fiyat üzerinden gelecekteki belirli bir tarihte satın almasını, karşı tarafın da sözleşmeye konu finansal varlığı satmasını şart koşan bir sözleşme türü olarak tanımlanmıştır.3

Uluslararası piyasalar, siyasi, coğrafi birçok farklı etmenden etkilenmekte; bu durum döviz, altın, petrol, maden ürünleri gibi değerli emtiaların satış ve alış kurlarının dalgalanmasına neden olmaktadır. Forward sözleşmelerinin asıl amacı bu türdeki finansal riskleri azaltmak, bertaraf etmektir.

Forward sözleşmelerde taraflardan biri nihai satıcı olup, önceden kararlaştırılan tutardan; döviz, emtia veya menkul kıymeti satan taraftır. Diğer taraf ise nihai alıcı olup, önceden kararlaştırılan tutardan; döviz, emtia veya menkul kıymeti satın alıp, ödemeyi yapan taraftır.4

Bu kapsamda makalemizde öncelikle forward işlemlerine ilişkin tanımlamalara yer verilecek, ardından da İdare'nin konuya ilişkin özelgeleri üzerinden değerlendirmeler yapılacaktır.

I. FORWARD İŞLEMLERİNİN NİTELİĞİ VE VERGİLENDİRİLMESİ

Forward işlemlerinin vergilendirilmesine ilişkin değerlendirme yapılabilmesi için, öncelikle bu işlemlerin hukuki niteliklerinin saptanması gerekmektedir.

Forward, risk yönetiminde kullanılan riski devretme ve kâr amaçlı bir vadeli işlemdir. Risk yönetimi açısından forwardın önemi, gelecekle ilgili belirsizlikler ile riskin azaltılması yoluyla firmaların nakit akışlarına düzenlilik kazandırmakt

Forward işlemlerinin hem yapısı hem işleyişi hem de yüklediği sorumluluk açısından opsiyon, future ve swap gibi diğer türev araçlardan farklı olduğu söylenebilir. Forward işlemleri muhasebe açısından tıpkı borç-alacak gibi taraflara karşılıklı hak ve yükümlülükler getirir. Bu nedenle, tek tarafın isteği veya kararı ile vadeli işlemden cayılamaz, geri dönülemez. Sözleşmeyi yapanlar, sözleşme sona erene kadar yükümlülük altındadırlar. Sözleşmenin iptali de tarafların mutabık kalmalarıyla mümkündür.

Hukuki niteliğin tespiti ise dikkate alınan konu ve tür bakımından farklı özellikler gösterecektir. Katma Değer Vergisi (“KDV”) açısından forward işleminin değerlendirilmesinde de hizmet kapsamında olup olmadığına göre vergilendirilmesinin nasıl yapılacağı sorunu çözüm kazanacaktır.

Forward sözleşmeleri farklı şekillerde sona erdirilebilmektedir. Taraflar edimlerini nakdi uzlaşı veya fiziki teslim yöntemleriyle sona erdirebilmektedirler. Sözleşmelerin farklı ülkelerdeki taraflar arasında yapılması, fiziki teslimat imkânını sınırladığından, uygulamada genellikle tarafların nakden uzlaşarak sözleşmenin edimlerini ifa etmeleriyle sonuçlandığı söylenebilir.5 Bu ayrıma gider vergileri mevzuatında yer verilmiş olup farklı türlerde geçerli olup olmayacağı tartışmalıdır. Fiziki teslimat forward sözleşmesi ile kararlaştırılan döviz, para veya emtianın vade tarihinde alıcı tarafa fiziken teslim edilmesi anlamına gelmekteyken; döviz forwardlarında daha çok fiziki teslimat yöntemi benimsenmemektedir. Döviz forwardlarında vade tarihindeki kur ile forward sözleşmesinin kurulduğu anda belirlenen kur arasındaki fark, alıcı ya da satıcı lehine sonuçlanabilmektedir. Bu şekilde ifa edilen sözleşmeler doktrinde nakdi uzlaşı yöntemiyle sonlandırılan forward sözleşmeleri olarak tanımlanmaktadır.

a. Forward İşleminin KDV'nin Konusu Kapsamında Olup Olmadığının Değerlendirilmesi

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu (“KDVK”)'nun “hizmet” başlıklı 4. maddesindeki hizmet, teslim ve teslim sayılan hâller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olarak tanımlanmıştır.6

Her ne kadar teslim ve teslim sayılan hâller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler hizmet kapsamındadır şeklinde oldukça geniş bir tanımlama yapılıp örnekleme yoluyla da ucu açık bir şekilde birçok işlem sayılmış olsa da kanaatimizce forward işlemlerinin hizmet kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Öncelikle forward işlemlerinde sözleşmenin yapıldığı anda hangi taraf lehine sonuçlanacağı belli olmadığı gibi sözleşmenin lehine sonuçlandığı tarafların elde edeceği edimin bedeli de ancak vade tarihinde belirli hâle gelmektedir. Forward işlemlerinde ortaya çıkacak kâr veya zarar sözleşmeden ya da herhangi bir işlemden bağımsız olarak vadeli işlemler piyasasındaki arz-talep koşulları sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu niteliklere sahip bir işlemin KDVK anlamında bir “hizmet” niteliğinde değerlendirilmesini zorlaştırmaktadır.

Bu kapsamda, forward işlemlerinin herhangi bir hizmetin karşılığı olmadığı fikriyle hareket ettiğimizde KDV'nin konusuna girmemesi gerekmektedir.

b. Forward İşleminin KDV'nin Konusuna Girdiği Varsayımında Değerlendirilmesi

Her ne kadar forwardın KDV'nin konusu dışında kaldığına dair gerekçeler mevcut olsa da KDV kapsamında kaldığını savunan görüşler de vardır. Nitekim bu kapsamda yapılan değerlendirmelerde KDVK'nın “teslim”e ilişkin hükümlerinin de değerlendirmeye alınması gerektiği görüşündeyiz.

Forward işlemler merkezi bir pazar yeri olmayan ve bankalarla müşterileri veya brokerlar arasında yapılan işlemler olarak tanımlanırlar. Taraflar bilgi teknolojilerinin getirdiği araçlar ile sürekli bir iletişim hâlinde olarak ödeme aşamasında ilgili banka hesaplarına alacak veya borç kaydı düşülerek sözleşme şartları yerine getirilmektedir. Günümüzde para ve döviz teslimi somut anlamda “fiziken” yapılıyor olmasa da finansal işlemlerin doğasına uygun olarak banka üzerinden transfer şeklinde gerçekleştirilmektedir.

Forward sözleşmelerde diğer türev araçların aksine takas kurumunda yapılan günlük hesaplaşmalar yoktur. Bu sözleşmelerde muhasebe kayıtları iki ayrı zamanda yapılır. Bunlardan biri sözleşmenin doğduğu zaman, bir diğeri de sözleşme yükümlülüğünün vade bitiminde yerine getirildiği zamandır. Forward sözleşmelerde kâr veya zarar vade sonunda yani işlem gerçekleştiğinde oluşur. Dolayısıyla sözleşme sonunda taraflardan biri kâr etmişse, diğeri bu sözleşmeden zararla çıkacaktır.

Bu noktada forward işleminin vade sonucunda lehine kâr hesaplanan tarafa bir döviz, para teslim edilmektedir. KDVK'nın “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı altıncı bölümünde düzenlenen 17. maddesinin “Diğer İstisnalar” başlıklı 4. fıkrasının g bendinde7 döviz, para teslimi işlemleri KDV'den istisna kılınmıştır. Forward işleminin bir teslim niteliğinde olduğunu kabul ettiğimizde KDV uygulanması söz konusu olmayacaktır. Ayrıca KDVK'da forward işleminin Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (“BSMV”)'ne tâbi olması durumunda KDV'den istisna olacağı da düzenlenmiştir.8

II. FORWARD İŞLEMLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİNE İLİŞKİN ÖZELGELER

Makalemizin önceki bölümünde bahsi geçen ayrımın İdare tarafından benimsenmiş olduğu ve fiz teslimatlı sözleşmeler ile nakdi uzlaşma ile sonlandırılan sözleşmeler arasında vergilendirme bakımından farklı uygulamalar bulunduğu görülmekted

  • İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü'nün 22.07.2019 tarih ve 39044742-KDV.1-590857 sayılı “Emtia Forward Sözleşmesininin nakdi uzlaşı ile sonuçlanmasında KDV uygulaması” konulu özelgesinde:

    “…Buna göre, bankalarca forward ve swap gibi vadeli işlem sözleşmelerine aracılık edilmesi hâlinde bankaların söz konusu aracılık işlemi dolayısıyla lehe aldıkları paralar üzerinden BSMV hesaplamaları gerekmektedir. Ancak, anılan sözleşmeler nedeniyle BSMV mükellefi olmadığınız ve bu işlemler nedeniyle BSMV mükellefiyeti de gerekmeyen Shell Enerji A.Ş. tarafından alınan tutarlar BSMV'ye tabi bulunmamaktadır.

    … Buna göre, grup firmalar arasında düzenlenen çerçeve sözleşmesi uyarınca gerçekleştirilen işlemler sonucunda piyasa fiyatı ile sözleşmede belirlenen future fiyat arasındaki fark, bir hizmet sonucu ortaya çıktığından bu fark üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir

    Diğer taraftan, emtia sözleşmesinin nakdi uzlaşı ile sonuçlanması hâlinde, sözleşme dolayısıyla firmanız lehine alınan para üzerinden hesaplanacak KDV 1 No.lu KDV beyannamesi ile mükellef sıfatıyla beyan edilecektir. Yurtdışında mukim firma lehine fiyat farkı oluşması hâlinde ise, firmanız tarafından fiyat farkı bedeli üzerinden hesaplanacak KDV'nin 2 No.lu KDV beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenmesi gerekmekte olup, ödenen KDV'nin 1 No.lu KDV beyannamesinde indirim konusu yapılacağı tabiidir.”

açıklaması yapılarak BSMV mükellefiyeti bulunmayan Şirket'in, nakdi uzlaşıyla sonuçlanan Forward sözleşmesinden kaynaklanan tutarlar üzerinden BSMV'ye tâbi olmayacağı ancak lehe sonuçlanan sözleşmelerde KDV hesaplanması, yurt dışında mukim firma lehine sonuçlanan sözleşmelerde ise sorumlu sıfatıyla beyan ederek ödemesi gerektiği konusunda bilgi verilmiştir.

  • Yukarıda yer verilmiş olan özelgeyle aynı doğrultuda olmak üzere Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü'nün 27.05.2014 tarih ve 64597866-125[6- 2014]-81 sayılı “Forward işlemi itibarıyla oluşan kâr veya zararın KV ve KDV uygulaması” konulu özelgesinde:

    “…Bu hüküm ve açıklamalara göre, forward sözleşmesi çerçevesinde oluşan vade kuru ile sözleşme kuru arasındaki fark, vade sonunda kâr veya zarar olarak tespit edilip kurum kazancına dahil edilecektir. Ayrıca zarar doğması durumunda yurtdışındaki firmaya borçlandığınız bu tutar üzerinden kurumlar vergisi kesintisi yapılmayacaktır

    Diğer taraftan, yurt dışındaki grup şirketiyle gerçekleştirilecek forward işlemlerinde, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 12 nci ve 13 üncü maddelerindeki Örtülü Sermaye ve Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı hükümlerinin dikkate alınmasının gerektiği tabiidir

    …Buna göre; grup firmaları arasında düzenlenen her bir sözleşme süresi sonundaki cari kur ile sözleşmede belirlenen kur arasındaki fark, lehine fark ortaya çıkan firmanın verdiği hizmet sonucu ortaya çıktığından bu fark üzerinden KDV hesaplanması gerekmektedir.

    Sözleşme sonunda oluşacak kur farkı Türkiye'deki firma lehine oluşursa, firma tarafından düzenlenen faturada KDV hesaplanarak 1 no.lu KDV beyannamesinde mükellef sıfatıyla beyan edilecektir. Yurtdışındaki firma lehine kur farkı oluşması hâlinde, Türkiye'de mukim firma kur farkı bedeli üzerinden hesaplanan KDV yi 2 no.lu KDV beyannamesi ile sorumlu sıfatıyla beyan ederek ödeyecektir.”

şeklinde değerlendirmede bulunularak nakdi uzlaşı ile sonlandırılan forward sözleşmelerinde lehine kur farkı oluşan tarafın bu durumu KDVK anlamında “hizmet” olarak nitelendirmesi ve mükellef sıfatıyla KDV beyan etmesi gerektiği vurgulanmıştır. Forward sözleşmesinin yurt dışı mukimi bir firma ile yapılması hâlinde ise, yurt dışı mukimi lehine kur farkı oluşmuşsa Türkiye'de mukim firmanın kur farkı bedeli üzerinden hesaplanan KDV'nin sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi gerektiği de belirtilmiştir.

Bu noktada belirtmeliyiz ki Gelir İdaresi Başkanlığı'nın bu görüşü, makalemizin önceki bölümlerinde de yer verdiğimiz üzere “forward” işlemlerinin hizmet olarak nitelendirilmemesine dair görüşlerle zıt düşmektedir.

  • Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü'nün 20.06.2019 tarih ve 64597866- 130[1]-11822 sayılı “Grup firma adına yapılan forward işleminde vergisel yükümlülükler” konulu özelgesind

    “…Buna göre, Şirketiniz tarafından iştirakiniz olan grup şirketi adına banka ile yaptığınız forward işlemi sonucunda sözleşmedeki tutarlar ve her türlü kâr/zarar ile işleme ait tüm maliyetlerin aynen grup şirketine aktarılması işlemleri katma değer vergisine tabi olmayacaktır. Şirketinizin söz konusu işleme aracılık etmesi dolayısıyla Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi hükümleri uyarınca emsale uygun aldığı bedel ise şirketinizin sunduğu hizmetin karşılığını teşkil edeceğinden, genel oranda KDV'ye tabi tutulacaktır.”

şeklinde görüş belirtilerek grup şirketi adına banka ile yalnızca aracılık faaliyeti şeklinde yapılan forward işlemlerinde ortaya çıkan kârın KDV'ye tâbi olmayacağı ancak bu hizmetin sunulması için emsale uygun olarak alınan bedel üzerinden KDV uygulanacağı açıklanmıştır.

  • stanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü'nün 10.10.2013 tarih ve 39044742-BSMV-1670 sayılı “Vadeleri çakışan döviz swap ve forward sözleşmelerinde, sözleşmeden kaynaklanan anapara yükümlülüklerinin karşılıklı olarak nakden (fiziki teslim) yerine getirilmesinin BSMV ye tabi olup olmadığı” konulu özelgesinde:

    “…Buna göre, şirketinizle bankalar arasında yapılan ve vadeleri çakışan döviz swap-döviz forward sözleşmelerinde, sözleşmelerde belirlenen anapara tutarlarının taraflarca borç alacak şeklinde mahsuplaşarak kalan bakiyelerinin karşılıklı olarak ödenmesi durumunda, sözleşme fiziki teslimatla sonuçlanmış olacağından söz konusu işlemler kambiyo muamelesi olarak değerlendirilecek olup, bu işlemlerde BSMV oranının sıfır olarak uygulanması mümkün bulunmaktadır.

    Ancak söz konusu sözleşmelerde, tarafların vade tarihinde sözleşme dolayısıyla lehe aldıkları parayı hesaplayıp ödemek suretiyle sözleşmeleri sonlandırmaları diğer bir ifadeyle sözleşmelerin nakdi uzlaşı ile sonuçlandırılması durumunda, bu işlemlerde kambiyo işlemi ana unsur olmayacağından bu sözleşmeler dolayısıyla lehe alınan paralar üzerinden %5 oranında BSMV hesaplanması gerektiği tabiidir.”

açıklamasıyla, nakdi uzlaşıyla sonuçlanan forward işlemlerinde kambiyo işlemi ana unsur olmayacağından, lehe alınan paralar üzerinden BSMV hesaplanması gerektiği konusunda bilgi verilmiştir.

  • İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü'nün 13.05.2016 tarih ve 62030549-120[Geç.67-2014/682]-57213 sayılı “Forward ve opsiyon sözleşmesi kapsamında aracılık faaliyetinde bulunulması durumunda elde edilen kazanç üzerinden Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 67'nci maddesi gereğince stopaj yapılıp yapılmayacağı” konulu özelgesinde:

    “…Öte yandan, aracılık hizmeti vermekte olduğunuz tam mükellef gerçek kişilerin ... Bank ile gerçekleştirdikleri tezgah üstü piyasalarda işlem gören vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde ettikleri gelirler üzerinden Şirketinizce Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasına göre % 10 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir. Gerçek kişilerin taraf olduğu bu işlemlerde gelir elde eden tarafın ... Bank olması hâlinde ise, söz konusu işlemlerden elde edilen gelirler, geçici 67 nci maddenin (14) numaralı fıkrası kapsamında değerlendirilmeyeceğinden, tarafınızca geçici 67 nci maddenin (1) numaralı fıkrası kapsamında % 0 oranında tevkifat yapılması gerekmektedir.

    Ayrıca, Şirketinizin yurt dışında mukim ortağınız ... Bank'a verdiği aracılık hizmeti dolayısıyla elde edeceği komisyon gelirinin, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği tabiidi

açıklamasıyla, forward ve opsiyon sözleşmesi kapsamında aracılık faaliyetinde bulunulması durumunda tam mükellef lehine sonuçlanan sözleşmelerde %10 tevkifat uygulanacağı, banka lehine sonuçlanan sözleşmelerde %0 tevkifat uygulanacağı, yurt dışında mukim ortağa verilen aracılık hizmetinin ise transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği konusunda bilgi verilmiştir

  • İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü'nün 28.05.2014 tarih ve 62030549- 125[6-2013/48]-1479 sayılı “Döviz karşılığı mal alımlarında kur riskini azaltmaya yönelik yapılan anlaşmaların kurumlar vergisinin hesaplanmasında nasıl dikkate alınacağı” konulu özelgesinde:

    “…Buna göre, forward işlemleri esas itibarıyla bir taahhüt niteliğinde olup gelir veya gider tahakkuku sözleşmenin sonuçlandırılması ile mümkün olabilecektir. Ticari faaliyetiniz nedeniyle kur farkından doğacak riskleri azaltmak üzere yurt dışında mukim bir banka ile yapacağınız sözleşme kapsamındaki forward işlemlerinin fiziki teslimatla sonuçlandırılması hâlinde sözleşmenin vade tarihinde satın alınan döviz, sözleşmede belirtilen birim değer üzerinden kayıtlara alınacak olup bir mal alışından farksız olan bu işlem dolayısıyla kâr veya zarardan söz edilemeyecektir. Ancak, bu forward işlemiyle fiziki teslimat olmaksızın sadece fark rakamının karşı tarafa ödenmesi sonucunu doğuran nakdi uzlaşı öngörülmüşse, işlemden doğan kâr veya zararın sözleşmenin vade tarihinde, sözleşmenin vadeden önce bozulması hâlinde ise bozulma tarihinde kayıtlara intikal ettirilmesi ve kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

    Ayrıca vergi mevzuatımızda forward sözleşmelerinin tam mükellefler ile yurtdışında mukim bankalar arasında düzenlenmesini yasaklayıcı bir düzenleme bulunmamaktadı

açıklamasıyla, nakdi uzlaşıyla sona eren forward sözleşmelerinden kaynaklanan kâr veya zararın kurum kazancının tespitinde dikkate alınacağı hakkında bilgi verilmiş

SONUÇ

Forward işlemleri uluslararası piyasalarda yaşanan kur ve fiyat dalgalanmaları nedeniyle fazlaca tercih edilmektedir. Fakat işlemin nakdi uzlaşıyla sonuçlanmış olup olmaması bakımından uygulamada ayrıma gidildiği görülmektedir. Bu noktada, kanun ile düzenlenmiş bir ayrım bulunmadığından, nakdi uzlaşıyla sona eren forward işlemleri bakımından yapılan vergilendirmenin yasallığının tartışmalı olacağı görüşündeyiz.

Footnotes

1. Ebiçlioğlu F.K., Kahraman A., Forward İşlemleri İşleyişi ve Vergisel Boyutu, TÜRMOB Yayınları

2. (Ersan, 1998: 165)

3. “Forward sözleşmesi, taraflardan birinin sözleşmeye konu olan finansal varlığı sözleşmede belirlenen fiyat üzerinden gelecekteki belirli bir tarihte satın almasını, karşı tarafın da sözleşmeye konu finansal varlığı satmasını şart koşan bir sözleşme türüdür.”

4. Murat BAKIRTAŞ, “Forward Sözleşmelerinin Hukuksal Niteliği ve Türk Vergi Sistemindeki Yeri”, Vergi Raporu, Mayıs 2012, s.152

5. Doç. Dr. Murat BATI, “Forward Sözleşmeler Vergiden Kaçınma Aracı Mıdır?”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Aralık 2016, S.4.

6. “Hizmet, teslim ve teslim sayılan hâller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir. Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebilir. Bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya diğer bir hizmet olması hâlinde bunların her biri ayrı işlem olup hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergilendirilirl

7. “g) Külçe altın ve külçe gümüş teslimleri ile kıymetli taşların (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci) 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre Türkiye'de kurulu borsalarda işlem görmek üzere ithali, borsaya teslimi ve borsa üyeleri arasında el değiştirmesi, döviz, para, damga pulu, değerli kâğıtlar, hisse senedi, tahvil (elde edilen faiz gelirleri ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak suretiyle verilen finansman hizmetleri dâhil) , varlık kiralama şirketleri tarafından ihraç edilen kira sertifikaları, Türkiye'de kurulu borsalarda işlem gören sermaye piyasası araçları ile metal, plastik, lastik, kauçuk, kâğıt, cam hurda ve atıkları ile konfeksiyon kırpıntılarının teslimi,”

8. “Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar Madde 17 – 1. Kültür ve Eğitim Amacı Taşıyan İstisnalar: e) Banka ve sigorta muameleleri vergisi kapsamına giren işlemler ve sigorta aracılarının sigorta şirketlerine yaptığı sigorta muamelelerine ilişkin işlemleri ile 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (l) ve (p) bentlerinde belirtilen kurumların kredi teminatı sağlama işlemleri,”

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.