ÖZET

Damga Vergisi Kanununa (DVK) göre, yurt dışında düzenlenen ve imza edilen kağıtların hükümlerinden Türkiye'de herhangi bir şekilde faydalanılması halinde bu faydayı temin eden kişi (kağıt DVK'na ekli (I) sayılı listede yer alıyorsa) bu kağıt üzerinden damga vergisi ödemek zorundadır. Kanunda "herhangi bir şekilde fayda sağlanması" kavramı açıklanmamış, İdare tarafından herhangi bir genel tebliğ, sirküler gibi düzenleyici işlem yapılmamıştır. Bu yönü itibariyle söz konusu ifade hukuki "belirlilik" ilkesi açısından Anayasa'ya aykırıdır. Bununla birlikte söz konusu ifade nedeniyle uygulamada karşılaşılan sorunlar özelgeler ve yargı kararları ışığında yorum yapılarak çözülmeye çalışılmaktadır. Esasen bir sözleşme yurt dışında düzenlenmiş ve imza edilmiş olsa dahi sözleşmede imzası olan mükellefin öyle ya da böyle bu sözleşmeden fayda sağlayacağı kabul edilebilir. Lakin, sözleşmeye konu olayın oluşumu, sözleşmenin hazırlanması ve imzalanması aşamalarında yer almayan, sözleşmede imzası olmayan bir mükellefin hangi hallerde bu sözleşmeden "fayda" sağlamış sayılabileceği her olaya özel olarak değerlendirilmesi gereken bir sorundur. Bununla birlikte kişi sözleşmeye imza atmamış olsa dahi, kanunda yer verilen hallerden herhangi birisinin gerçekleşmesi halinde verginin ödenmesi ile mükellef olacaktır. Bu nedenle DVK açısından mükellefiyet salt kağıdı imzalayan kişiler olarak değerlendirilmemelidir.

ANAHTAR KELİMELER

Damga vergisi, yurtdışı, herhangi bir suretle kağıdın hükümlerinden faydalanmak, mükellef, sorumlu,

1. GİRİŞ

Damga Vergisi Kanunu (DVK) Madde 3'e göre Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Temel olarak vergiyi doğuran olay, Kanuna ekli (I) sayılı listede yer alan kağıtların Türkiye'de imzalanmasıdır ve yine temel olarak verginin mükellefi bu kağıtları imza edenlerdir. Yabancı ülkelerde düzenlenen ve imzalanan kağıtlar verginin konusuna girmemektedir. Bununla birlikte kanunda, yabancı ülkelerde düzenlenen kağıtların hükümlerinden herhangi bir suretle faydalanıldığı takdirde söz konusu kağıdın verginin konusuna girdiği ve Kanunun 3. Maddesine göre yabancı ülkelerde düzenlenen kağıtların vergisini Türkiye'de bu kağıtları resmi dairelere ibraz edenlerin, üzerlerinde devir veya ciro işlemleri yapanların veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalananların ödeyeceği hükümleri mevcuttur.

Yasa metninde "herhangi bir şekilde faydalanma" ifadesi kullanılmak suretiyle uygulama açısından sınırları belirsiz, kişisel değerlendirmelere açık bir alan yaratılmıştır düşüncesindeyiz. Bilhassa yasa metninde yer verilen "fayda"nın ne şekilde oluşabileceğine, hangi hallerde mükellefin bir kağıttan fayda sağlamış kabul edileceğine dair idare tarafından somut düzenlemeler yapılmamıştır. Uygulamada karşılaşılan tereddütlü hususlar özelgeler ve yargı kararları ışığında yorumlar yapılmak suretiyle çözülmeye çalışılmaktadır.

Esasen yurt dışında düzenlenmiş ve imzalanmış olsa da, Türkiye'deki bir mükellefin imza ettiği bu kağıttan öyle ya da böyle ticari, hukuki veya iktisadi bir faydayı herhangi bir şekilde sağlayacağı kabul edilebilir. Yazımızda, Türkiye'deki bir mükellefin, yurt dışında düzenlenen ve kendisi dışında başka kişiler tarafından imzalanan (kağıdın oluşum, düzenlenme ve imzalanma süreçlerine iştirak etmediği, müdahil olmadığı) bir kağıdın hükümlerinden herhangi bir şekilde faydalanması halinde bu kağıda ilişkin olarak damga vergisi ödeme yükümlülüğünün doğup doğmayacağı incelenecektir.

2. İLGİLİ YASA MADDELERİ

DVK'nun "Konu" başlıklı 1. maddesi aşağıdaki gibidir:

"Bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtlar vergisine tabidir.

Bu kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade eder.

Yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtlar, Türkiye'de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulur."

Kanunun "Mükellef" başlıklı 3. maddesi ise aşağıdaki gibidir:

"Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir.

Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder.

Yabancı memleketlerle Türkiye'deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kağıtların vergisini, Türkiye'de bu kağıtları resmi dairelere ibraz eden, üzerlerinde devir veya ciro işlemleri yapanlar veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalananlar öderler. Ancak bunlardan ticari veya mütedavil kağıt mahiyetinde bulunanların vergisini, bunları en evvel satan veya kabul veya başka suretle kullanan kişiler öderler."

To read this article in full, please click here.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.