Her geçen gün "yapay zeka" kavramini daha sik duymaya basladigimiza süphe yok. Bunun en dogal sonucu olarak konunun hukuksal boyutunda da pek çok çalismanin yapildigini söylemek yanlis olmayacaktir.

Nitekim geçtigimiz Ocak ayinda yine bu mecradan "yapay zeka bir araç mi tehdit mi?" baslikli yazimizda Information Commisioner's Office'in ("ICO") yapay zeka kullanimina iliskin olarak yayinlamis oldugu taslak kilavuza deginmistik.

Geride biraktigimiz 7 aylik süreçte de diger dijital pazarlarda oldugu gibi yapay zekanin hukuksal boyutu kapsaminda da Avrupa Birligi düzeyinde pek çok önemli gelismenin yasandigini söylemek mümkün.

Bu noktada öncelikle belirtilmesi gereken husus, konunun pek çok hukuk dali altinda islendigi. Basta kisisel verilerin korunmasi olmak üzere, rekabet hukuku, tüketici hukuku, ürün kalite ve güvenligi ve tibbi cihazlara iliskin düzenlemeler gibi pek çok regülatif alan yapay zekanin kullanimini düzenleme ihtiyaci görmekte.

Aslinda konunun son zamanlarda bu denli popüler hale gelmesi de bizler için sürpriz degil. Keza Ursula Von Der Leyen geçtigimiz Kasim ayinda Avrupa Birligi Komisyonu'nun basina geçtiginde göreve baslamasindan itibaren ilk 100 günlük süre içerisinde, yapay zekaya iliskin mevzuat çalismalarina hiz kazandiracagini ifade etmisti.

Peki hangi gelismeler oldu?

Öncelikle Avrupa Birligi'nin 2012'den bu yana dijital ekonomiyi yogun bir sekilde mercek altina aldigi bilinen bir gerçek. Bu çerçevede çikarilan pek çok mevzuatinda özünde yapay zekayi da ilgilendiriyor oldugu rahatlikla söylenebilir. Dolayisiyla, 2016'da yürürlüge giren GDPR'in, kisisel veri statüsünde olmayan verilerin serbest akisina iliskin 2018'de çikarilan regülasyonun ve yine 2019'da yayinlanan açik veri direktifinin de yapay zekanin hukuksal boyutu bakimindan önemli gelismeler oldugu gözden kaçirilmamali.

Bunun yaninda Ursula Von Der Leyen baskanligi sonrasinda yapay zekanin konu alindigi son dönem önemli gelismelere bakacak olursak da, karsimiza öncelikle Kasim 2019'da yayinlanan "Liability for Artificial intelligence and other emerging technologies" raporu çikmakta. Bu raporda temel olarak product liability'nin yapay zeka sonrasi nasil ele alinmasi gerektigi konusunun islendigini görüyoruz.

Bunun yaninda özellikle geçtigimiz Haziran ayinda alevlenen son gelisme ise, Avrupa Birligi Konseyi tarafindan "Conclusions on shaping Europe's Digital Future'in" yayinlanmasi oldu. Yapay zekanin pek çok açidan mercek altina alindigi bu metin de, Avrupa Birligi Komisyonu tarafindan daha önce yayinlanmis olan "Artificial Intelligence White Paper'da" belirtilen hususlarin da olumlu karsilandigi ve bu konuda tesvik edici bir yaklasim benimsendigini görüyoruz.

Sonuç olarak

Her ne kadar Avrupa Birligi seviyesinde yapay zekayi dogrudan düzenleyen bir mevzuat bulunmasa da, yapay zekanin artik pek çok düzenleyici isleme konu oldugunu söylemek yanlis olmayacaktir.

Dogrudan yapay zeka özelinde bir mevzuata iliskin ilk adimlarin ise 2021'in ilk çeyreginde atilmasi bekleniyor.

Yapay zekaya iliskin tartismali konulari ve mevzuatsal gelismeleri blogumuzdan sizlere duyurmaya devam edecegiz.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.