I. Genel Olarak

Bilisim teknolojilerinin vazgeçilmez bir unsur haline geldigi günümüz dünyasinda, her türlü is ve islemin elektronik ortamda daha hizli, daha az masrafli ve daha seffaf sekilde gerçeklestirilme imkâni ortaya çikmis ve dolayisiyla bu teknolojilerden faydalanma zarureti dogmustur. Bu zorunluluk, özel sektörün sundugu hizmetlerin yaninda kamusal alanda da yogun bir sekilde hissedilmeye baslanmistir. Dolayisiyla her alanda köklü degisimleri beraberinde getiren dijital çagda, hukuk alaninda da bazi uygulama degisikliklerine gidilmistir.

Bugün, hukuk ile teknoloji birbirinden ayri olarak düsünülemeyecek bir noktadadir. Zira teknoloji; hem çözüm üretebildigi bir alan olmasi, hem de diger alanlarda üretilen çözümler için sürecin isleyisinin kontrollü ve güvenilir olmasi bakimindan hukuk ile çok yönlü bir iliskiye sahiptir.1 Özellikle de vatandaslar tarafindan yargiya erisimin –gerek masraf açisindan gerek de süreçlerin agir ilerlemesinden dolayi- oldukça zor oldugu günümüzde; yargi islerinin veya avukatlar araciligi ile yürütülen hukuki süreçlerin çevrimiçi yollar ile halledilmesi daha akillica gözükmektedir. Bu nedenle hukuk alani, teknolojinin dokundugu alanlarin hukuki boyutunu düzenlemek ve tartismanin ötesinde, bir de kendisinin isleyisi için teknolojiye ihtiyaç duymaktadir. Bu kapsamda literatürde kavramsal olarak yerini alan "legal tech" (hukuk teknolojisi) kavrami 2018 yilinda üzerine kitap yazilacak nitelige ulasmistir.2 Ülkemizde de son yillarda basta UYAP, e-devlet, ofis yazilimlari ve avukatlik bürolarinda kullanilan hukuk otomasyon sistemleri olmak üzere hukuki meslek alanlarini neredeyse kökten degistiren gelismeler yasanmistir.

Ayrica hâlihazirda kullanilan dijital ortam ve sistemlerin yani sira, her gün her türlü ihtiyaca yönelik yeni ürünler ortaya çikmaya devam etmektedir. Özellikle günümüzde tüm dünyanin etkilendigi Covid-19 salgininin yaratmis oldugu zorunlu izolasyon ile beraber, bu gibi teknolojilerin önemi tekrardan anlasilmis; uzaktan çalisma, uzaktan egitim gibi olgular zorunlu hale geldikçe dijital uygulamalarin is hayatinda hiç olmadigi kadar yayginlastigi, üzerine konusuldugu ve gelistirilmeye üst düzeyde açik oldugu yepyeni bir dönem baslamistir. Asagida bu gelismeler isiginda hukuk alaninda yasanan ve yasanacagi öngörülen degisimlerden bahsedilecektir.

II. Teknolojinin Hukukta Kullanimi

Günden güne gelisen teknolojik uygulama ve platformlarin, hukuk alaninda da kullanilmasi avukatlarin temel is süreçlerini ciddi anlamda degistirmeye baslamistir. Bu süreçte ülkemizde basta UYAP (Ulusal Yargi Agi Bilisim Sistemi) ve avukatlik bürolarinda kullanilan hukuk otomasyon sistemleri olmak üzere, avukatlik meslegindeki is yükünü hafifletmeye yönelik gelistirilen teknolojik araçlar ile avukatlarin meslek hayatlarinda büyük degisim yasanmistir. Günümüzde artik avukatlik meslegindeki is yükünün büyük bir bölümünü olusturan bürokratik süreçlerdeki islerin elektronik ortamda yapilabilmesi ve durusmaya girme disinda (Yakin gelecekte e-durusmalarin hayatimizin olagan bir parçasi haline gelecegi de süphesizdir.) neredeyse tüm islerin bürodan yürütülebilmesi ile zaman kaybinin önlenmesi ve dosyalarin bir bütün halinde takip edilebilmesi mümkün hale gelmistir.

Teknolojide yasanan bu gelismeler nedeniyle hukuk alaninda bilgili ve tecrübeli oldugu kadar bilisim teknolojilerini de kullanabilen avukatlar öne çikmakta, üst düzey teknolojinin kaçinilmaz ve zaruri olacagi önümüzdeki yillarda bu avukatlarin daha basarili olmalari beklenmektedir. Bilisim ve internetin avukatlik meslegine etkisi üzerinde çalisan Prof. Richard Susskind, 2013 yilinda yayinlanmis olan Tomorrow's Lawyers adli kitabinda, klasik avukatlarin "güvenilir uzman", teknolojiyi kullanabilen yenilikçi avukatlarin ise "gelismeye açik uygulayici" olarak is imkânlarina sahip olacagini ileri sürmüstür. Susskind, gelismeye açik uygulayicilarin hukuki bilgi mühendisi, hukuk teknikeri, hukuki süreç analisti, hukuk proje yöneticisi, hukuki veri bilimci, çevrimiçi arabulucu, hukuki yönetim danismani, hukuki risk yöneticisi gibi yeni unvanlarinin olacagini öngörmüstür.3 Bakildigi zaman Susskind'in bu tahminlerinin yavas yavas gerçeklesmeye baslamis oldugu ve ilgili uygulamalarin sektörde yayginlasmaya basladigi yadsinamaz bir gerçek olarak karsimiza çikmaktadir.

Bununla birlikte is hayatinda yeni ihtiyaçlar dogdukça yeni uygulama ve yazilimlar üzerinde de gelistirme çalismalari yapilmaktadir. Özellikle yazili metinlerin tasnifi, özet çikarilmasi, içtihat ve mevzuat taramasi, akilli arama algoritmalari ile benzer vakalarin incelenmesi, hatta vakalardan daha önce alinan karar verilerinden faydalanarak örüntüleri takip edip yeni vakalar için karar destek sistemlerinin olusturulmasi gibi çesitli alanlarda gelistirme çalismalari devam etmektedir. Öyle ki; avukatlik mesleginde dönüstürücü etkiye sahip olacagi öngörülen teknolojik gelismeler içerisinde yer alan dava stratejilerinin daha saglikli yönetilmesine yardimci olabilecek akilli yazilimlar, saniyeler içinde kanunlari, içtihatlari ve diger hukuksal kaynaklari tarayarak geri dönüsler saglayan yapay zekâ uygulamalari, basit hukuki süreçler hakkinda bilgi alinmasini saglayan ileri teknoloji çözümlerinin örnekleri dünya ülkelerinde aktif olarak kullanilmaya baslanmistir.4

III.Yapay Zekâ Teknolojilerinin Hukuk Alaninda Kullanimi

Son yillarda Yapay Zekâ teknolojilerinin oldukça gelismesi ile bu teknolojilerin günlük hayat ve meslekler üzerinde olusturacagi etki de gündeme gelmistir. Bu kapsamda degerlendirme yapabilmek için öncelikle "Yapay Zekâ" olgusunu anlamak gerekmektedir. Yapay Zekâ, aslinda bilgisayarlara "insanlarin yaptigi gibi ögrenme, algilama, çikarim, iletisim kurma ve karar vermeyi ögretmek" için gelistirilen teknikler bütünüdür.

Insanlarin bilgisayarlarla yillardir etkilesim kurmakta oldugu en yaygin yol bilgisayara bilgi veya sorgu girip cevabini beklemektir. Bu tür aramalar, anahtar kelime aramalari üzerinden çalismaktadir, yani dogrusaldir ve geçmis veya gelecekteki aramalarla hiçbir iliski kurmamaktadir. Yapay Zekâ ise, arama ögrenme sürecinin bir parçasi haline gelerek degisim gösterir. Bu sekilde, her arama ve cevap (ve gerekirse düzeltme) makineyi bir sonraki görev için çok daha iyi hale getirir. Buna Dogal Dil Isleme (Natural Language Proccesing) denmektedir. Apple Siri ile konusma yoluyla etkilesimde bulunulmasi ve verdigi cevaplarin sorulara göre sekillenmesi de Dogal Dil Isleme yönteminin uygulamadaki bir örnegidir.

Bu teknolojide bilgisayarin bir veri kümesini nasil yorumlamasi gerektigine, makine ögrenme algoritmalari kullanilarak bilgisayarin kurallarin kendisini belirlemesine izin verilir. Bu tip yapay zekâ temelli bilgisayar programlari, yukarda da belirtmis oldugumuz gibi ancak deneyim ile makine ögrenimi veya derin ögrenme görevlerinde daha iyi hale gelecektirler. Bu ögrenme, "bilgi toplama", "bilgiyi analiz ederek anlamaya çalisma" ve "bu anlayisa dayali kararlar alma" olmak üzere 3 safhadan olusmaktadir. Bu süreç ne kadar tekrar ederse robot dogru sonuçlara o kadar yaklasacaktir. Nitekim tüm avukatlarin da deneyimlerden bildigi gibi, görevi daha fazla üstlendigimizde -özellikle de daha deneyimli bir kisi tarafindan düzeltilir ve yönlendirilirsek (bir hukuk bürosundaki stajyer avukat gibi)- çalismalarimizda daha iyi hale geliriz.5 Bu bakimdan hukuk endüstrisi ile yapay zekânin ayni sekilde çalistigini söylemek mümkündür.

Hukuk endüstrisi ile yapay zekânin çalisma prensiplerinin uyumu dolayisiyla, hukuk alaninin Yapay Zekâ ve Dogal dil isleme uygulamasina birçok açidan oldukça elverisli oldugunu söylemek de dogru olacaktir. Zira Yapay Zekâ ve hukuk çarpici biçimde benzer ilkelere göre çalisir: örnegin her ikisi de yeni durumlara uygulanacak kurallar çikarmak için tarihsel örneklere bakarlar. Konuya iliskin uluslararasi örnekler incelendiginde ise yapay zekâ alt alani olan Dogal Dil Isleme (Natural Language Proccesing) konusunda, özellikle Ingilizce ve Hint Avrupa dil ailesinden gelen diger dillerde yüksek basari gösteren çözümler elde edildigi görülmektedir. 2014 yilinda kurulan LawGeex sirketi, 20 tecrübeli Birlesmis Milletler avukati ile kendi yapay zekâ sistemlerinin performansini karsilastirmis ve 40 sayfalik bir rapor yayinlamistir. Elde edilen sonuçlar günlük yasal risk tespiti görevinde avukatlar içinde en yüksek basarim %94, en düsük basarim %64 ve ortalama basarim %85 iken, yapay zekânin ortalamasi %94 basariya sahip olmustur. Ayrica bu islem için "insan avukatlarin" ihtiyaç duydugu ortalama süre 92 dakika iken, yapay zekânin ihtiyaci olan süre 26 saniyeden ibaret olmustur.

Görüldügü üzere, Dogal Dil Isleme denen yapay zekâ teknigi sayesinde bilgisayarlar, dosya tasnifi, dilekçe veya rapor özetleme gibi daha basit islevlerin ötesinde hukuk alaninda yönetilecek etkili süreçlerin basrolü olarak umut vadetmektedir. Amerika'da hukuk alaninda bilisim yatirimi yapan sirketler icra-iflas, marka-patent gibi belli hukuk alanlarina veya sözlesme inceleme gibi belli islere odaklanmayi tercih etmektedir. Su an için her türlü hukuki soruna cevap verebilen bir yazilim gelistirilmemis olup yapay zekâ yazilimlarinin insanlar tarafindan kullanilip denendikçe daha iyi ögrendigi hesaba katildiginda gelecekte bunun gerçeklesecegi tahmin edilmektedir. Hukukun bazi alanlarinda Yapay Zekâ kullanimina iliskin olarak kaydedilen gelismeleri, asagidaki siniflandirma ile incelemek daha açiklayici olacaktir.

a) Sözlesme Incelemelerinde Yapay Zekâ Kullanimi

Bir sözlesmeyi müzakere etme ve sonuçlandirma sürecinin uzun ve mesakkatli oldugu bilinen bir gerçektir. Bir sözlesmenin nihai olarak sonuçlanmasi için sözlesme metni her iki tarafin avukatlari tarafindan incelenmekte, gerekli düzenleme ve degistirmeler yapilmakta, karsi tarafin onayina sunulmaktadir. Bu nedenle anlasmalarda gecikme yasanip is hedeflerinin yerine getirilmesi açisindan sikintilar yasanmakta ve ayni zamanda insan hatasindan kaynakli yanlislarin da bazen önüne geçilememektedir. Bu nedenle sözlesme inceleme ve müzakere süreçlerini otomatiklestirmek ihtiyacini gören Lawgeex, Klarity, Clearlaw ve LexCheck gibi yenilikçi sirketler tarafindan bu probleme yönelik platformlar gelistirilmistir. Bu yönde kullanilan teknolojiler ve süregelen gelistirme çalismalari, önerilen sözlesmeleri otomatik olarak kavrayan, Dogal Dil Isleme teknolojisini kullanarak sözlesmeyi tam olarak analiz edebilen ve sözlesmenin hangi bölümlerinin kabul edilebilir ve hangilerinin sorunlu oldugunu belirleyebilecek Yapay Zekâ sistemleri üzerinedir.

Bununla birlikte sözlesmelerin uygulanma asamasinda kullanilmak üzere; sözlesmenin tüm bölümlerini inceleyip anahtar bilgileri ayiklayan, tüm sözlesme metni kapsaminda inceleyen ve bu sekilde sözlesmenin taraflarinin, taahhüt ve yükümlülüklerini kapsamli olarak anlamasini kolaylastiran Yapay Zekâ teknolojileri üretilmektedir. Bu tür platformlar insa eden en önemli iki teknoloji sirketi Kira Systems ve Seal Software'in yani sira, Lexion, Evisort ve Paperflip gibi girisimci sirketler de benzer platformlar sunmaktadirlar.6 Simdilik bu sistemler bir "insan avukat" tarafindan kullanilacak, yani avukat tarafindan Yapay Zekânin analizini incelenecek ve sözlesme dili ile ilgili nihai karar alinacak sekilde gelistirilmekte ve kullanilmaktadir. (Örnegin; günümüzde e-Bay, Salesforce gibi bazi sirketlerin Yapay Zekâ destekli sözlesme inceleme programlarini kullandigi bilinmektedir.) Ancak Yapay Zekâlarin Dogal Dil Isleme yetenekleri ilerledikçe, tüm sözlesme sürecinin Yapay Zekâ tarafindan otomatik olarak gerçeklestirildigi bir gelecek çok da uzak gözükmemektedir.

b) Dava Süreçlerinin Tahmini ve Strateji Yönetiminde Yapay Zekâ Kullanimi

Davalarin olgu modelini ve emsal vakalarin esasini girdi olarak kullanmak suretiyle dava sonuçlarini tahmin etmek için gelistirilen Yapay Zekâ robotlari da yapay zekanin hukuk sektöründeki baska bir kullanim alanidir. Örnegin; 2017 yilinda Londra'da çok özel bir kredi karti usulsüzlügü konusunda yapilmis yüzlerce gerçek basvuru dosyasinin kabul edilip edilmeyecegini tahmin etme konusunda 100'den fazla avukatin katildigi bir deneyde, insanlarin dogru tahmin orani %66,3 iken yapay zekânin %86,6 oraninda dogruyu tahmin etmis olmasi, insan ile yapay zekâ sisteminin tahmin yetenegini ortaya kolay deneylerden biri olmustur.7 Bununla birlikte Kanada merkezli Blue J Legal8 isimli girisimci sirket, basta vergi davalari olmak üzere çesitli davalar üzerinde kullanilan ve %90 dogruluk orani olan bir Yapay Zekâ destekli dava tahmin motoru gelistirmistir. LexMachina ve RavelLaw gibi yazilim araçlarini kullanarak dava stratejisini belirleyen avukatlar, bu program yardimiyla davaya bakacak hâkim ve karsi taraf avukatinin profilini de çikarabilmektedir. Bu tarz programlar yardimiyla taleplerinin ne kadarinin hâkim tarafindan kabul edilebilecegi, dava hakkinda ne sekilde karar verebilecegi, karsi taraf avukatinin uzlasmaya veya arabulucuya açik olup olmadigi gibi konularda tahminler belirlenebilmektedir. Ülkemizde ise Tübitak Bireysel Genç Girisimcileri Destekleme Programi kapsaminda desteklenen ARYA isimli dogal dil isleme temelli yazilim, avukatlara aradiklari sorularin cevabini içeren Yargitay kararlarini getirmeyi taahhüt etmesinin yani sira bosanma dava kararlarini 'onama', 'bozma' ve 'düzelterek onama' olmak üzere üç kategorilerden hangisine dâhil olacagini %90 dogruluk orani ile tahmin edebilmektedir. Bahsi geçen bu yazilimin henüz gelistirme süreci devam etme olup yakin zamanda hukuk bürolarinda avukatlara yardimci olarak kullanilabilecegi öngörülmektedir.9

Bunlarin yani sira, Yapay Zekâ teknolojilerinin hukuk alaninda kullanildigi bir baska konu ise; davalarda, davacinin davasinin basarili olmasi sartiyla yargilama giderlerinin ve masraflarinin üçüncü bir kisi tarafindan finanse edilmesidir. Yapay Zekâ destekli teknolojiler, hangi davalarin desteklenmeye deger oldugu konusunda daha detayli degerlendirmeler ortaya çikarabilmektedir. Legalist adli girisimci sirketin çalismalari bu konuya örnek verilebilir. (Ayrintili bilgi için bkz. "Litigation Finance Guide", açik erisim: (https://legalist.com))

c) Arastirmalarda Yapay Zekâ Kullanimi

Son 10 yila kadar hukuki arastirma yapilmasi, kitaplar araciligi ile manuel olarak gerçeklestirilmekte, arastirma süreci basli basina uzun bir süreç gerektirmekte ve bu süreç de is yükünü oldukça agirlastirmakta idi. Son 10 yilda ise; ülkemizde de kullanima açik olan lexpera.com.tr, kazanci.com.tr, sinerjimevzuat.com.tr gibi bazi internet siteleri sayesinde arastirma ve içtihat taramalari, anahtar kelimelerin girilmesi suretiyle kolayca yapilabilmektedir. Bu gibi dijital ortamlarin giderdigi ihtiyacin farkina varan Yargitay da benzer bir yazilim ile https://karararama.yargitay.gov.tr adresinde Yargitay kararlarini anahtar kelimeler araciligi ile aramaya açik hale getirmistir. Bunlarin yani sira belirli düzeyde hukuki analiz, hukuki metin düzenleme ve sanal ofis yönetimi yeteneklerine sahip, vakalari analiz eden, anlayan, yorumlayan ve sonuç üreten Yapay Zekâ tabanli bir hukuk asistani olan Adalet Hanim"10 isimli yazilim da uygulamada kullanilmaya baslanmistir.

Geçtigimiz birkaç yil içinde Dogal Dil Isleme teknolojilerinde kaydedilen gelismeler sayesinde yukarida bahsedilen basit arama motorlarinin ötesine geçilmesi ve bu tür arastirmalarin ileri düzey yapay zekâ teknolojisi ile daha da kolaylastirilmasi oldukça yakindir. Gelistirilmekte olan bu platformlar, anahtar sözcüklerin eslestigi ilgili mevcut yasa ve kararlari ortaya çikarmaktan fazlasini yapacaktir. Nitekim yukarida bahsettigimiz üzere yapay zekâ teknolojileri bu gibi arama motorlarindan ayrilmaktadir. Yapay zekânin anlamsal modeli, farkli vakalarin birbirleriyle iliskilendirilmesi ve bu yol ile üzerinde çalisilan vakada kullanilacak argüman ve stratejilerin ne olacagini belirleyecektir. Bugün, ABD'de Casetext and ROSS Intelligence gibi sirketler bu tür platformlarin baslica temsilcisi olup 4.500'den fazla ABD hukuk firmasi Casetext'e abonedir.

Global olarak kaydedilen bu gelismelerin karsisinda ne yazik ki Türkiye'de, Türkçe Dogal Dil Isleme Teknolojisi henüz Ingilizcede oldugu kadar gelismemistir. Türkçe dil yapisinin sondan eklemeli olmasi gibi temel bir farkla Ingilizceden farklilasiyor olmasi, Ingilizce için kullanilabilen yapay zekâ modellerinin büyük çogunlugunun Türkçe dili için kullanilmasi konusunda basarisiz sonuçlar elde edilmesine sebep olmaktadir. Ayni zamanda Dogal Dil Isleme üzerine yapilan arastirma ve çalismalarin istenen düzeye gelememis olmasi da bu durumun etkenlerinden bir digeridir.

IV.Yapay Zekâ Avukatlar Için Bir Tehdit Midir?

Yukarida bahsedilen ve bir hukuk teknolojisi olarak ortaya çikmakta olan tüm Yapay Zekâ uygulamalarinin islevi aslinda avukatlarin hâlihazirda manuel sekilde gerçeklestirdigi islerdir. Bu durum, avukatlik mesleginin bu gelismelerden olumsuz etkilenip etkilenmeyecegi sorusunu dogurmakta ve sektörde bir endiseye sebep olmaktadir.

Öncelikle belirtmek gerekir ki; hukuk bilisimcileri ve arastirmacilar hukuk teknolojilerinin mevcut hukukçulara yardim amaçli oldugu ve özellikle de düsünsel olarak yerine getirilen hâkimlik ve avukatlik gibi meslek dallarinin yerine geçecek bir Yapay Zekâ teknolojisinin olamayacagi konusunda hemfikirdir. Nitekim robotlar ne kadar gelistirilse de sosyal becerileri, planlama ve öngörü kabiliyeti ve karar alma yetisinin bir insanda var oldugu kadar güçlü olamadigi ve yetersiz oldugu sonucu ortaya çikmistir. Makineler, muhakeme etme, yorum yapma, içgüdüsel davranma gibi insana özgü nitelik ve becerilerden yoksundur. Ayni zamanda, adli sistemin psikolojik unsurlarina da hâkim olabilme kabiliyetine de sahip degildir.11 Bu nedenle robotlar henüz hukuki kararlar alinmasi gereken islerin tamamen yapay zekâya devredilmesini güvenilir kilacak mekanizmaya sahip degildir. Yukarida gelistirilmekte oldugu bahsedilen yazilimlar, insan avukatlar tarafindan taranacak sayfa sayisini önemli ölçüde azaltsa da en sonunda bir insan gözüne ihtiyaç duymaktadir; yani Yapay Zekânin basli basina bir avukat veya yargiç olarak hizmet sagladigi bir gelecek simdilik söz konusu degildir.

Bununla birlikte, gelisen teknolojinin hukukçularin is yükünü kayda deger sekilde hafiflettigini ve bazi rutinlerin artik insan eli gerektirmedigi de yadsinamaz bir gerçek oldugu göz önüne alindiginda, her sektörde oldugu gibi hukuk bürolarinda da uzun vadede ihtiyaç duyulan çalisan sayisinda azalma olacagi öngörülebilir. Nitekim teknolojinin kullanilmasi ile beraber bir isin yapilmasi için normal sartlarda on adet hukuk bürosu çalisani gerekli iken, niteliksiz sayilabilecek rutin islerin robotlara devredilmesi ile ayni is çok daha kisa sürede ve çok daha az insan tarafindan gerçeklestirilebilecektir. Bu hususlar çerçevesinde bu gelismelerin sektörde iki tür sonuç dogurmasi mümkündür; niteliksiz sayilabilecek rutin isler ile ilgilenen kimi çalisanlar daha nitelikli isler alma firsatini yakalarken kimileri ise isten çikartilacaktir. Nitekim Oxford Üniversitesi'nin yaptigi bir arastirmada, tüm meslek gruplari dikkate alindiginda; bunlarin %47'sinin yaptigi isin bilgisayarlar tarafindan üstlenilebilecegi ortaya konulmaktadir. Alman gazetesi "Süddeutsche Zeitung"un yaptigi "Wie wahrscheinlich ist es, dass ich durch einen Computer ersetzt werde?" (Bir bilgisayarin benim yerime geçmesi ne kadar muhtemel?) sorusuna cevap arayan arastirma sonucunda avukatlar için %3,5 gibi bir oran çikarken, avukatlik bürosunda çalisan avukat harici kisiler içinse bu oran %41 olarak beyan edilmektedir.12 Ancak tüm bunlarin yani sira; avukatlik mesleginde robotlarin kullaniminin yukarida bahsedildigi üzere yeni meslek tipleri ortaya çikartabilecegi hususunun da göz ardi edilemeyecegini ve teknolojinin bir yandan da yeni is alanlari olusturabilecegini önemle belirtmek gerekmektedir.

Yapay zekânin hukukta kullaniminin pratikteki etkileri, yalnizca avukatlar ve diger çalisanlari birbirinden ayristirmamakta, ayni zamanda avukatlari da birbirinden ayirabilmektedir. Söyle ki; bugün Amerika, Japonya, Güney Kore gibi gelismis ülkelerdeki hukuk bürolarinda ve hukuk egitimlerinde yaygin olarak kullanilan yapay zekânin ülkemizde kullanimi yalnizca dünya çapinda isler yapan, büyük firmalarda görülmektedir. Bunun sebebi hem yapay zekânin Ingilizceye olan adaptasyonu nedeniyle uluslararasi islerde rahatlikla kullanilmasi, hem de bu yazilimlarin önemli bir yatirim gerektirmesidir. Tahmin edilecektir ki bu derece ise yarayan, yepyeni ve üstün teknoloji yazilimlar oldukça pahali ücretler ile temin edilebilmektedir. Bu da hukuk firmalari arasinda bir asimetri yaratmakta, büyük hukuk firmalari ile küçük bütçeli hukuk bürolari ve tek basina avukatlik yapan avukatlar arasinda yapay zekâ kullanimi ve dolayisiyla is hizi baglaminda dengesizlik olusturmaktadir.

V. Sonuç

Teknolojinin hayatimizin her alanina islemis oldugu günümüz dünyasinda, gerçeklesen her bir teknolojik gelisme is hayatina ve mesleklere dogrudan etki etmektedir. Hukukun her alaninda da yasanan teknolojik dönüsümler oldukça çarpici bir sekilde gerçeklesmis ve avukatlar tarafindan uyum saglanmasini kaçinilmaz kilmistir. Teknolojik gelismelerin takibi, bu gelismelere ayak uydurulabilmek ve hatta bir parçasi olabilmek; günümüz hukuk dünyasi ve avukatlik mesleginde var olabilmenin bir sarti haline gelmistir. Nitekim hukuki süreçlerin adim adim dijitallesmesi ve yapay zekânin süreçlere dâhil olmasi kökten dönüsümlere sebep olmaktadir.

Hukuk alaninda yapay zekâ kullanimi giderek ilerlemekte ve yayginlasmaktadir. Bu durum kimi zaman avukatlik mesleginin is yükünü hafiflemesi ve süreçlerin hiz kazanmasi olarak karsimiza çikarken, kimi zaman da hukuk bürosu ve adliye çalisanlarina ihtiyaç birakmayan mekanizmalar olarak görülebilmektedir. Bu nedenle dijitallesmenin avukatlik meslegine olan etkilerini olumlu veya olumsuz olarak tek bir elden yorumlamak mümkün degildir. Sektörde olusan degisikliklerin olumlu ve olumsuz faktörleri sebebiyle nasil bir etki yaratacagi -istatistikler ve tahminler ile- kismen öngörülebilmekte olsa da, bu etkilerin Türk hukuk sisteminde nasil bir denge veya dengesizlik olusturacagi zamanla ortaya çikacaktir. Ancak degisikligin kaçinilmaz oldugu da göz önünde bulundurularak, bu degisimlere adaptasyon saglanmaya çalisilmasi ve yapay zekanin getirilerinin birer donanim olarak kullanilmak üzere kisisel ve mesleki gelisim haline getirilmesi yönünde çalisilmasi en mantikli strateji olarak gözükmektedir.

Footnotes

1 M. Ayyüce KIZRAK, Hukuk ve Teknoloji Iliskisi, 2019, Yapay zekâ Çaginda Hukuk Istanbul, Ankara ve Izmir Barolari Çalistay Raporu

2 Basak Buluz, Türkiye'de Avukatlik ve Teknoloji, 2019, Yapay zekâ Çaginda Hukuk Istanbul, Ankara ve Izmir Barolari Çalistay Raporu

3 Av. Yusuf Selçuk ATESKAN, Hukuk Bilisimi Uygulamalari Avukatlik Mesleginin Yapilisini Nasil Etkileyecek? Açik erisim: (https://hukukbilisimi.wordpress.com) (erisim tarihi:29.01.2021)

4 M. Ayyüce KIZRAK, Hukuk ve Teknoloji Iliskisi, 2019, Yapay zekâ Çaginda Hukuk Istanbul, Ankara ve Izmir Barolari Çalistay Raporu

5 Sterling Miller, Artificial Intelligence and its Impact on Legal Technology,açik erisim: (https://legal.thomsonreuters.com/) (erisim tarihi: 29.01.2021)

6 Rob Toews, 2019, AI Will Transform The Field Of Law, www.forbes.com

7 M. Ayyüce KIZRAK, Hukuk ve Teknoloji Iliskisi, 2019, Yapay zekâ Çaginda Hukuk Istanbul, Ankara ve Izmir Barolari Çalistay Raporu

8 Açik erisim: (https://www.bluejlegal.com)(erisim tarihi:29.01.2021)

9 Basak Buluz, Türkiye'de Avukatlik ve Teknoloji, 2019, Yapay zekâ Çaginda Hukuk Istanbul, Ankara ve Izmir Barolari Çalistay Raporu

10 Açik erisim:(https://www.adalethanim.com/)(erisim tarihi:29.01.2021)

11 Istanbul Barosu Yapay Zeka Çalisma Grubu, Hukuk Teknolojileri ve Avukatlik Meslegindeki Uygulamalari, Temmuz 2020

12 Prof. Dr. Zafer Zeytin & Dr. Eray Gençay, Hukuk Ve Yapay Zekâ: E-kisi, Mali Sorumluluk ve Bir Hukuk Uygulamasi, TAÜHFD (2019)

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.