Sürdürülebilir finansman en geniş şekilde çevresel, sosyal ve kurumsal yönetime ilişkin ilkelere duyarlı finansman işlemleri olarak ifade edilebilir. Henüz şekillenmeye yeni yeni başlamakla birlikte her geçen gün yaygınlaşmakta olan bu finansman anlayışının getirdiği fırsatları yakalamak ve zorluklarla başa çıkmak şirketler için zorlayıcı olabilmektedir. Bu yazıyı Esin Avukatlık Ortaklığı olarak sizlere ülkemizde bu konuya ilişkin yeni gelişmeler hakkında bilgi vermek ve kendi tecrübelerimizden yola çıkarak en önemli gördüğümüz on hususta önerilerde bulunmak adına kaleme aldık.

Sürdürülebilir Finansmana İlişkin Bilinmesi Gereken Önemli Olgular

  • Sürdürülebilir finansman için şimdiden harekete geçilmelidir: Piyasadaki tüm aktörlerin sürdürülebilir finansman konusundaki uzmanlıklarını geliştirmesi önemlidir. Sürdürülebilir finansman süreçlerinin getirdiği sosyal kazanımların yanı sıra; gerek kamuoyunun, gerek yabancı yatırımcıların ve yabancı finansörlerin, gerekse kamu kurumlarının bu konudaki beklentilerinde gözle görülür bir artış söz konusudur.
  • Sürdürülebilir finansmanın kalıcı olması beklenmektedir: Tüm sektör ve ülkeleri ilgilendiren acil çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim gereklilikleri sürdürülebilir finansmanın önümüzdeki dönemde önemli bir tartışma konusu olarak kalmaya devam edeceğini göstermektedir.
  • Sürdürülebilir finansman halen gelişmekte olan bir alandır: Sürdürülebilir finansman, önemi gün geçtikçe artmakla birlikte, diğer finansman türlerine göre halen yeni ve gelişmekte olan bir alandır. Bu nedenle sürdürülebilir finansmanın tâbi olduğu kural ve ilkeler kapsamlı ve karmaşık olarak görülmektedir. Ayrıca, sürdürülebilir finansmandan ağırlıklı olarak ekonomik olmayan faydalar sağlanmakta olup, barındırdığı riskler henüz net bir şekilde tespit edilememektedir.

Türkiye'de Sürdürülebilir Finansman

Ülkemizden Gelişmeler

Sürdürülebilir finansman ülkemizde de hız kazanmaya başlamıştır. Amundi ve IFC'nin (International Finance Corporation) yayımladığı, gelişmekte olan piyasalardaki sürdürülebilir finansman gelişmelerini incelendiği 2019 raporunda, Türkiye'nin sürdürülebilir finansman potansiyelinin sürdürülebilir enerji yatırımlarıyla birlikte artmasının beklendiği belirtilmektedir.1 Ocak 2018'de onaylanan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı'na göre Türkiye, 2023 yılına kadar yapmayı planladığı toplam 10,9 milyar ABD Doları tutarındaki yatırımlar sayesinde birincil enerji tüketiminde %14 oranında bir azalma sağlamayı hedeflemektedir. Bu durum, Amundi ve IFC tarafından hazırlanan raporda da belirtildiği üzere, Türkiye'nin ekonomik büyüme hedeflerini gerçekleştirirken aynı zamanda çevresel taahhütleri de yerine getirebilmesi için sürdürülebilir finansmana önem vermesi gerektiği ve sürdürülebilir finansman yatırım hacminin orta vadede artacağı anlamına gelmektedir.2

Türkiye'nin ilk yeşil tahvil ihracını 2016 yılında Türkiye Sınai Kalkınma Bankası gerçekleştirmişti. 2020 yılında ise Akbank, yenilenebilir enerji projelerinin finansmanı amacıyla 50 milyon ABD Doları tutarında yeşil tahvil ihracı gerçekleştirdi. Bu ihraç, COVID-19 salgınının başlamasının ardından ihraç edilen ilk yeşil tahvil olması yönüyle Türk bankacılık sektöründe oldukça önem arz etmektedir.

Mevzuattaki Yenilikler

Sermaye Piyasası Kurulu ("SPK") 2 Ekim 2020 tarihinde, halka açık ortaklıklarının sürdürülebilirliğe katkı sağlamak ve finansman süreçlerini sürdürülebilir kılmak adına somut adımlar atmalarını temin etmek amacıyla Kurumsal Yönetim Tebliği'nde ("Tebliğ") değişikliğe gitti. SPK aynı zamanda halka açık ortaklıkların bu kapsamda uyması beklenen ilkelerin yer aldığı 'Sürdürülebilirlik İlkeleri Uyum Çerçevesi'ni ("Uyum Çerçevesi") yayımladı.

Tebliğ'de gerçekleştirilen değişiklik uyarınca Kurumsal Yönetim İlkeleri'ne tabi olan halka açık ortaklıklar aynı zamanda Uyum Çerçevesi'nde belirtilen ilkelere de tabi olacaklar. Ortaklıkların bu ilkelere uyması her ne kadar gönüllülük esasına dayalı olsa da bu ilkelere uyulup uyulmadığının raporlanması zorunlu hale getirildi. Ortaklıklar böylece (2020 yılı verilerini içerek şekilde) 2021 yılından itibaren "Uy veya Açıkla" prensibine uygun olarak faaliyet raporları kapsamında kamuya sürdürülebilirlik ilkelerine uyum durumları hakkında bilgi verecek, bu ilkelere uymamaları halinde ise bu durumun gerekçelerini açıklamak durumunda olacaktır. Kurumsal Yönetim İlkeleri'nin ülkemizdeki gelişim süreci göz önünde bulundurulduğunda, bu gelişmenin önemli bir ilk adım olduğu ve zamanla sürdürülebilirlik ilkelerinden daha önemli olanlara uyumun zorunlu hale geleceği öngörülebilir. Bu konuda daha fazla bilgiye 6 Ekim 2020 tarihli Hukuk Bülteni'mizden ulaşabilirsiniz.

Sürdürülebilir Finansmanda Dikkat Etmeniz Gereken En Önemli 10 Nokta

1. Öneri: Kendi Sürdürülebilirlik Anlayışınızı Belirleyin

Sürdürülebilir finansman anlayışının temelini oluşturan, çevresel, sosyal ve kurumsal yönetime ilişkin ilkeler farklı ülke ve piyasalarda farklı anlamlara gelebilmekte, bu da sürdürülebilir finansmana ilişkin ortak bir anlayışın oluşmasına engel olmaktadır.

Sürdürülebilir finansman yatırımlarından elde edilecek ekonomik fayda her zaman sosyal veya çevresel faydalar kadar belirgin olmayabilir. Bu nedenle de sürdürülebilir finansmana işlerlik kazandıran hukuki düzenlemelerin bazı durumlarda sürdürülebilir finansmanın gelişimini tam aksine yavaşlattığı ileri sürülebilir. Zira barındırdığı sosyal fayda ne olursa olsun, bir sürdürülebilir finansman projesinin başlatılması ve devam ettirilmesi için katlanılacak ekonomik maliyet, fayda ve maliyet analizi yapıldığı zaman caydırıcı bir unsur olabilir.

Bununla birlikte, SPK'nın Uyum Çerçevesi ile getirilen ilkeler ve piyasalarda sayılarının artmasını beklediğimiz sürdürülebilir finansman girişimleri sayesinde sürdürülebilir finansman teriminin anlamı da gittikçe belirginleşmektedir. Ayrıca, bu belirginleşmeye rağmen, "sürdürülebilirlik" kavramının yalnızca çevresel kaygılarla sınırlı kalmayıp, daha geniş bir anlayışla ele alınması hem her tür şirketin sürdürülebilir finansman girişimlerinden yararlanabilmesini hem de doğrudan ekonomik faydalar sağlayabilecek yeni sürdürülebilir finansman araçlarının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Yeni çıkan bu finansman araçları, genellikle kilit performans göstergeli borçlanma araçları/krediler (KPI-linked bonds/loans) olarak bilinmektedir. Bu yenilikler, sürdürülebilir finansman sayılabilecek girişimlerin yelpazesini önemli ölçüde genişlettiğinden hem yatırımcılar hem de kredi alan şirketler için olumlu gelişmeler olarak görülmektedir.

2. Öneri: Doğru Sürdürülebilir Finansman Aracını Seçin

Finansman süreçlerini sürdürülebilir kılma anlayışı geliştikçe piyasa aktörleri de çevresel, sosyal ve kurumsal yönetime ilişkin ilkelere katkı sağlamanın yenilikçi yollarını aramayı sürdürmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi, sürdürülebilir finansman hâlâ gelişmekte olan bir alan olmakla birlikte, aşağıdaki tablodan da anlaşılabileceği üzere, yine de her tür şirketin yararlanmasına olanak sağlayacak bir geniş ürün yelpazesine sahiptir.

1032574b.jpg

Footnotes

1 Amundi Asset Management (Amundi) ve International Finance Corporation (2019), Emerging Market Green Bond Report 2019: Momentum Builds as Nascent Markets Grow. https://www.ifc.org/wps/wcm/connect/topics_ext_content/ifc_external_corporate_site/climate+business/resources/em-gb-report2019 adresinden ulaşılabilir.

2 Amundi ve International Finance Corporation (2019). s. 29.

To read the full article click here

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.