Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, idari para cezası uygulanmasına ilişkin olarak Kurul tarafından verilen kararlara karşı başvurulacak yargı yoluna dair herhangi bir açık düzenlemeye yer vermemektedir; bununla birlikte Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun 18. maddesinin başlığının “Kabahatler” olması ve Kanun kapsamında verilen idari para cezalarının da bu maddeye dayanılarak verilmesi sebebiyle, bu idari para cezalarına karşı açılacak davalarda 5326 sayılı ve 30.3.2005 tarihli Kabahatler Kanunu uyarınca sulh ceza mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan, davranışsal yaptırımlar getiren Kurul kararlarını idare mahkemeleri nezdinde dava konusu etmek mümkündür. Bu durum, tartışmalı niteliği sebebiyle gerek uygulamada gerekse doktrinde görüş ayrılıklarına konu olmaktadır.

Ülkemizde sulh ceza mahkemeleri ilk derece mahkemesi statüsündedir ve kararlarının yargısal denetimi yine ilk derece mahkemesi olan diğer sulh ceza mahkemeleri tarafından gerçekleştirilir. Diğer taraftan, sulh ceza mahkemeleri nezdinde yargısal denetim süreci sonlandığında, Anayasa Mahkemesi'ne başvurma imkanı da bulunmaktadır.

Sulh ceza mahkemesinde görülen ceza yargılamaları, basit yargılama usulüne tabi olmaları ve mahkemelerin de duruşma dahi yapmadan çok çabuk karar verebilmeleri sebebiyle, bu süreçler yakın takip gerektiren hukuki süreçlerdir. Dolayısıyla, veri koruma hukukunda yoğun bir uzmanlığa sahip olmanın yanında ceza yargılaması alanında da tecrübe sahibi olmak bu anlamda oldukça önemlidir. Bu nedenle, idari para cezasına hükmeden Kurul kararlarına karşı müvekkillerimizi sulh ceza mahkemeleri nezdinde temsil ederken ekibimizde özel hukuk ve dava alanlarında uzman avukatların yanında ceza hukuku alanında tecrübe sahibi avukatlara da yer veriyoruz.   

Ceza mahkemeleri ile karşılaştırıldığında idare mahkemeleri idari kararların hukuki denetimini yapmak konusunda daha yetkin ve tecrübelidirler, bu sebeple Kurul kararlarının genel olarak idari karar olarak değerlendirilmesi ve bunların yeknesak olarak yargısal denetime tabi olmaları gerektiği kanaatindeyiz. Böylelikle her bir paydaş yargısal denetim sırasında yapılacak derin analizlerden ve burada ortaya konan argümanlardan faydalanabilecektir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.