Limited şirketler hukukunda ortakların hakları niteliği itibari ile malvarlığı hakları ve katılma hakları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Malvarlığı hakları, ortakların sahip oldukları pay neticesinde şirketin malvarlığı üzerinde sahip olunan hakkı ifade etmekte iken katılma hakları ortakların sahip oldukları pay dolayısıyla haiz oldukları ve şirketin yönetim ve işleyişinde söz hakkı sahibi olmalarını sağlayan hakları ifade etmektedir.

A. Malvarlığı Hakları

1. Kar Payı Hakkı

Şirket ortaklarının kara katılma hakları şirketin kar elde etmek ve dağıtmak gayesi çerçevesinde kurulmasından ötürü meydana gelen bir hak niteliğindedir.

Bundan dolayı ortakların kar payı hakları esas sözleşmeye konulacak hükümle dahi bertaraf edilememektedir. Aynı çerçevede limited ortaklıklarda kar payı hakkı genel kurul kararlarına da tabi değildir. Lakin, karın dağıtılabilmesi için yıllık bilançonun çıkarılması ve genel kurulun onamasıyla kesinleşmesi gerekmektedir. Ancak bu onamanın gerçekleşmesi sonrasında kar payı talep edilebilmektedir.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK") uyarınca ortaklar kar paylarını, sermaye koyma borçlarını yerine getirdikleri oranda hak kazanabilmektedirler. Buna ek olarak TTK, şirket sözleşmesinde aksinin düzenlenmemiş olması halinde kar payının, esas sermaye payının itibari değerine oranla hesaplanacağı ve ayrıca yerine getirilen ek ödeme yükümlülüklerinin tutarının da, kar payının hesaplanmasında itibari değere ekleneceğini öngörmektedir.

TTK, ortakların kar payı alacaklarını korumak amacıyla olağanüstü yedek akçe ayırmayı belirli koşullara bağlı tutmaktadır. TTK'nın 608.maddesinin 3.fıkrasında öngörülen bu koşullara göre şirket genel kurulu, kanun ya da şirket sözleşmesinde öngörülmeyen veya öngörüleni aşan tutarlarda yedek akçelerin ayrılmalarına sadece şu durumlarda karar verebilmektedir:

          a) Zararların karşılanması için gerekli olması durumunda ve,

b) Şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa, bütün ortakların menfaati böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmiş olması durumunda.
 

2. Tasfiye Payı Hakkı

Tasfiye ile herhangi bir nedenden ötürü faaliyetlerine son veren şirketin  tüm hesaplarının kapatılması sağlanmaktadır. TTK uyarınca limited şirketlerin tasfiyesine, anonim ortaklıkların tasfiye edilmelerine ilişkin hükümler uygulanmaktadır.

Tasfiye sonucunda arta kalan malvarlığı, ortaklar arasında paylaştırılmaktadır. Dağıtımda ortaklara düşecek olan nihai miktarlar, esas sermaye paylarının esas alınması ile belirlenmektedir. Ancak TTK esas sözleşme ile daha değişik düzenlemelerin öngörülmesine müsaade etmektedir.
 

3. Yeni Pay Alma Hakkı

TTK'nın 591.maddesi ile düzenlenen "Rüçhan Hakkı" uyarınca esas sözleşmede veya sermaye artıma kararında aksine hüküm yoksa her ortağın çıkarılan yeni paylardan sermayesi oranında alma hakkının var olduğunu düzenlemektedir.

Ortaklar rüçhan hakkını kullanırken "eşit işlem" ilkesine uymakla yükümlüdürler. Buna göre ancak ve ancak maddi ve haklı sebeplerin varlığı halinde eşitlik ilkesinin ihlal edilmemesi kaydı ile yeni pay alma hakkı sınırlandırılabilmekte veya tamamen kaldırılabilmektedir. TTK, rüçhan hakkının ınırlandırılması veya kaldırılması suretiyle hiç kimsenin haklı görülemeyecek şekilde yararlandırılamayacağını veya kayba uğratılamayacağını belirtmektedir.

TTK esas sermayenin artırılması halinde ortaklara, rüçhan haklarını kullanabilmeleri için en az 15 gün süre verilmesi gerektiğini ifade etmektedir. 

4. Veto Hakkı

TTK'nın 577/1-e hükmü , belirli veya belirlenebilir ortaklara veto hakkı veya bir genel kurul kararının oylanması sonucunda oyların eşit çıkması hâlinde bazı ortaklara üstün oy hakkı tanıyan hükümlerin konulabileceğini belirtmektedir. Uygulamada "Veto hakkı" olarak isimlendirilen bu hakkın esas sözleşme ile kararlaştırılmış olması gerekmektedir.

Veto hakkı esas itibariyle sermaye payına değil, ortakların kişiliğine tanınmakta olan bir haktır. Bundan ötürü bu hakka sahip ortakların kimler olduğunun şirket sözleşmesinde belirtilmesi gerekmektedir. Kanun bu ortakların açık bir şekilde belirlenmesini şart koşmamakta, belirlenebilir olmasını yeterli kabul etmektedir.

TTK'nın 603/1 maddesinde, şirket sözleşmesi ile ortakların pay bedelleri dışında ek ödeme yükümlülüğünün getirilebileceğinden, 606.maddesinde ise işletme konusunun gerçekleşmesine hizmet etmesi kaydıyla yan edim yükümlülüğünün getirilebileceğinden bahsetmektedir.

TTK'nın 607.maddesinde ise şirket sözleşmesinin değiştirilmesi vasıtası ile sonradan öngörülen ek ya da yan edim yükümlülüklerini meydana getiren genel kurul kararlarının ancak ve ancak oy birliği ile alınabileceğini belirtmektedir.

5. Esas Sermaye Payını Devredebilme Hakkı

Ticaret ortaklıklarında ortaklığın kendisini oluşturmuş olan kişilerden ayrı bir tüzel kişiliğinin olması ve bu tüzel kişiliğin ticari düzende sürekli bir şekilde faaliyet gösterebilmesi ve ortakların korunması amacıyla limited şirketlerde ortakların haiz oldukları sermaye payları kanunen devredilebilir niteliktedir.

Ancak TTK, esas sermaye payının devredilmesinin sınırlandırılması veya tamamen yasaklanmasının esas sözleşme ile öngörülebileceğini belirtmektedir. Böyle bir yasağın varlığı halinde dahi haklı nedenlerin varlığında ortağın ortaklıktan ayrılma hakkı mevcuttur. 

B. Katılma Hakları

Limited ortaklıklar çerçevesinde bir takım haklar TTK tarafından vazgeçilemez olarak nitelendirilmektedir. Bu haklar hiçbir şekilde bertaraf edilemeyeceği gibi ortağın feragati de geçersiz sayılmaktadır. Bu hakların en önemlileri ve uygulamada en sık kullanılanları genel kurula katılma hakkı, öneri hakkı, oy hakkı, haklı sebeplerin varlığı halinde ortaklığı fesih ve ortaklıktan çıkma hakkı, genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünü veya iptalini dava etme hakkı, haklı sebeplerin varlığı halinde mahkemeden yöneticilerin yönetim hakkının veya temsil yetkisinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını isteme hakkı, bilgi alma ve inceleme hakkı ve şirket işleriyle görevli kişiler hakkında sorumluluk davası açma hakkı olarak sıralanabilmektedir.

1. Oy Hakkı

Oy hakkı yukarıda da bahsedildiği gibi ortağın hiçbir şekilde vazgeçemeyeceği temel haklarından birisidir.

TTK'nın 618.maddesi uyarınca ortakların oy hakkı esas sermaye paylarının itibari değerine göre hesaplanmaktadır. Her ortağın en az 1 oya sahip olmaları bir zorunluluk olarak düzenlenmektedir.

Kanun, şirket sözleşmesi ile oy hakkının sınırlandırılmasına veya oy hakkında imtiyaza izin vermektedir. Buna göre payların itibari değerlerinin farklılaştırılması suretiyle oy hakkında imtiyaz kurulabilmektedir. Uygulamada oy imtiyazı, en küçük sermaye payının itibari değerinin diğer esas sermaye paylarının itibari değerleri toplamının onda birinden az olmayacak şekilde öngörülmesi ile gerçekleştirilmektedir. Ancak kanun şu üç halde oy imtiyazının uygulanmayacağını, dolayısıyla herkesin bu konular hakkında eşit oy hakkına sahip olduğunu belirtmektedir:

                a. Denetçilerin seçimi

                b. Şirket yönetimi ya da onun bazı bölümlerinin denetimi için özel denetçi seçimi

                c. Sorumluluk davası açılması hakkında karar verilmesi
 

3. Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü ve İptalini Dava Etme Hakkı

Limited şirket ortakları TTK'nın 622.maddesi hükmü uyarınca genel kurul kararlarının hükümsüzlüğünü ve iptalini talep eden dava açabilmektedirler.

4. Haklı Sebeplerin Varlığı Halinde Şirketin Feshini İsteme Hakkı

TTK, ortağın haklı sebeplerin varlığı halinde dava açmak suretiyle şirketin feshini talep edebileceğini belirtmektedir. Uygulamada mahkemeler ortaklığın feshine hükmetmek yerine, diğer şartlarında var olması halinde feshi talep eden ortağın paylarının gerçek değerlerinin ödenmesi suretiyle şirketten çıkarılmasına hükmedebilmekte veya uygun gördükleri başka diğer çözümlere de başvurabilmektedir.

6. Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı

TTK, limited şirket ortaklarının müdürlerden şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebileceğini belirtmektedir. Buna ek olarak TTK her bir ortağın şirketi ilgilendiren konularda inceleme hakkının mevcut olduğunu ifade etmektedir.

TTK'nın 614.maddesi ortağın bilgi edinme hakkının bazı durumlarda engellenebileceğini belirtmektedir. Buna göre bilgi talep eden ortağın elde etmiş olacağı bilgileri şirketin zararına kullanma tehlikesinin varlığı halinde şirket müdürleri bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilmektedirler. Bilgi veya inceleme talep eden ortak, konu hakkında genel kurula başvuruda bulunabilmektedir. Bu durumda ortağın bilgi veya inceleme hakkına ilişkin kararı genel kurul vermektedir.

Genel kurulun bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellemesi üzerine ortak mahkemeye başvurarak ilgili hususun karara bağlanmasını talep edebilmektedir. TTK mahkemenin bu konuda vereceği kararın kesin olduğunu ifade etmektedir. 

7. Azınlık Hakkı

Limited ortaklıklarda, sermaye payının onda birine (1/10) sahip olan ortakların kullanabileceği birtakım haklar bulunmaktadır.

Bu haklara örnek olarak genel kurulun toplantıya çağrılmasını isteme hakkı, toplantı gündemine madde eklenilmesini talep hakkı, finansal tabloların incelenmesinin ertelenmesini talep hakkı verilebilmektedir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.