Start-up Nedir? "Start-up", yirminci yüzyilin sonlarinda ortaya çikmistir. Yeni olmakla birlikte, çagimizda oldukça popüler hale gelmis bir kavramdir. Günümüzde bir fenomen olan Start-up'larin yükselisi, teknoloji ve küresellesmedeki gelismelerle yakin iliski içerisindedir.

Kelimenin en yalin anlamiyla Start-up; yakin zamanda faaliyete geçen, henüz yasam döngüsünün basindaki isletmeleri ifade etmektedir. Bununla birlikte, teknik anlamda bir Start-up girisimden söz edebilmek için, zamansal anlamda yenilik tek basina belirleyici ölçüt degildir.

Buna ilave olarak, bir girisimin Start-up olarak nitelendirilebilmesi için teknoloji ve yenilik merkezli bir yaklasimin odak alinmasi gerekmektedir. Start-up'lari geleneksel girisim biçimlerinden ayiran diger bir boyutsa; kalkinma ve degisimi önceleyen yapilaridir. Start-up'lar yenilik içeren ürün ve hizmetleri meydana getirmek için bir veya birden fazla girisimcinin bir araya kurduklari yatirima açik genç sirketlerdir. Start-up'lar yenilik içeren ürün ve hizmetleri meydana getirmek için bir veya birden fazla girisimcinin bir araya kurduklari yatirima açik genç sirketlerdir.

Start-up'larin kurumsal yapilarindan kaynaklanan bu özellikler, söz konusu girisimlerin siklikla tesvik edilmesine ve destek gösterilmesine yol açmistir. Öyle ki, günümüzde tesvik ve destekler Start-up kavramiyla neredeyse özdeslesmistir.

Start-up'in Ortaklik Yapisi Nasil Olur?

1900'lü yillarin basindan itibaren tüm Dünya'da ticari örgütlenmenin baskin biçimini tüzel kisiligi haiz, serbestçe devredilebilen hisselere sahip ve sinirli sorumlulugun söz konusu oldugu sirketler olusturmustur. Gerçekten de günümüzde dahi baslica ticari örgütlenme biçimleri sermaye sirketi olarak kurulan anonim ve limited sirketler gibi geleneksel sirket tipleri üzerinde sekillenmektedir.

Söz konusu sirketler Start-up'lar için de yaygin olarak kullanilan sirket tipleridir. Sirket tipini belirlerken anonim ve limited sirketler özellikleri incelenmeli ve Start-up ihtiyacina uygun sirket tipini belirlemelidir. Sirket tipi belirlendikten sonra, sirketin ihtiyaç duyacagi sermaye miktari, ortaklik yapisi, yönetim, ortak alma veyahut ortakliktan çikis süreçlerinin hissedarlar sözlesmesi ve sirket esas sözlesme ile belirlenmis kurallara baglanmasi kritik öneme sahiptir.

Ilginizi Çekebilir: Türkiye'de Sirket Kurmak.

Ayrica, yukarida da alti çizildigi üzere, Start-up kavrami özellikle teknoloji ve inovasyon olgulari bakimindan diger geleneksel isletmelerden ayrilmakta ve tesvik, destek kavramlari ile birlikte anilmaktadir. Bu da Start-up sirketlerinin ortaklik yapisinda hizli degisiklige neden olabilmektedir.

Bu baglamda, bir Start-up'in ortaklik yapisinin sekillenmesinde; melek yatirimci ortakliklari, kurumsal girisim sermayesi (Corporate Venture Capital/CVC), kuluçka merkezleri, stratejik ittifaklar ve is ortakligi (Joint-Venture) ya da girisimcilere verilen sponsorluklar gibi farkli faktörler etkili olmaktadir. Örnegin, paya dayali kitle fonlama yöntemiyle yatirim alan bir Start-up'in küçük paylara sahip pek çok ortagi olabilmektedir.

Start-up Hukuku'nun Tarihi Gelisimi

"Start-up" kavrami, Silikon Vadisi'nin yükselisiyle baglantili biçimde ortaya çikmis bir girisim biçimini ifade etmektedir. Stanford Üniversitesi çevresinde yogunlasan bu bilisim merkezi, 1970'lerden bu yana dünyanin teknolojik gelisimi üzerinde büyük bir etkiye sahip olmustur.

Bu noktada, insanligin gelisiminde teknolojiye duyulan inanç ve internetin dünyayi degistirebilecegi düsüncesi Start-up'larin yalnizca bir is girisimi olmanin ötesinde sosyal bir olgu olarak degerlendirilmesine neden olmustur. Bu dönem ayni zamanda Start-up Hukuku bakimindan da profesyonellesme sürecinin baslangici olmustur. Örnegin, 1996'da Silikon Vadisi'ndeki deneyimlerden yola çikarak Start-up Hukuku'na iliskin ilk tartismalarin ele alindigi öncül çalismalar yayinlanmistir.

"Amazon" ve "Netscape" gibi sirketlerin yazdigi basari hikayeleri, 2000'leri basinda alan adi kaydetmeyi bilen herkesin bir Start-up kurarak ayni basarilari yakalayabilecegine seklinde bir illüzyona sebep olmustur. Bu durum, bir noktada kontrolden çikarak "dot.com" balonunun patlamasina ve o dönemlerdeki küresel ekonomik çöküslerden birini yaratmistir. Dot.com balonundan sonra Start-up toplulugu bundan ders çikarmis ve yoluna daha rasyonel bir biçimde devam ederek hizini artirmistir. Tüm bu süreç sonunda; Start-up girisimciligi salt garaj maceralari olarak degerlendirmekten çok, profesyonellesme ve planli süreç yönetimleriyle birlikte ele alinmaya baslanmistir.

Ekonominin liberallesmesi, açik bir küresel pazar ve internet araciligiyla is yapma kolayligi, Start-up sektörünün özellikle gelisen ekonomilerde itici güç olarak degerlendirilmesiyle sonuçlanmistir. Küresel ticaretin internet ortaminda yeniden sekillenmesi, teknoloji ve yenilik merkezli yaklasimin isletmeler için bir alternatif olmaktan çok gereklilik olarak degerlendirilmesine neden olmustur. Bu duruma paralel olarak Arastirma ve Gelistirme (Ar-Ge) birimleri sirketlerin ayrilmaz bir parçasi haline gelmistir. Bu dönemde ticari mecrada gözlemlenen degisim, konunun hukuki boyutunu da yeniden sekillendirmis ve inovasyon olgusuna isaret edercesine süreç "Start-up Lawyering 2.0" olarak ifade edilmeye baslanmistir.

Korona virüsü pandemisi (Covid-19), start-up girisimcilik bakimindan da önemli degisimlere yol açmistir. Start-up'lar; uzaktan çalismaya geçis, ürünlerin tedariki ve dagitimi konusunda birçok zorlukla karsi karsiya kalirken, ayni zamanda günün özel kosullarina hitap eden yeni fikirler de gelistirmistir. Bu noktada, "e-ögrenme" ve "video meeting" sektöründe yasanan büyüme, zor kosullarda Start-up girisimlerin nasil ön plana çikabilecegine örnek olarak verilebilir.

Start-up Hukuku'nun Kapsami ve Diger Hukuk Dallariyla Iliskisi Nedir?

Start-up Hukuku; bir Start-up'in fikir anindan, kurulus, büyüme ve exit safhasina kadar geçen süreçte karsisina çikacak çesitli yasalarin uygulama alanlarini inceleyen ve bu yasalarin verimli ve metodik olarak özenli bir sekilde sirkete entegre edilmesi sürecini barindiran disiplinler bütünüdür. Dogrudan bir yasasi yoktur.

Örneklemek gerekirse; e-ticaret alaninda faaliyet gösterecek bir Start-up sirketinin, kisisel verilerin korunmasi, tüketicinin korunmasina iliskin birincil ve ikincil mevzuatlar, elektronik ticarete özgü birincil ve ikincil mevzuatlar ve yine sunacagi ürün ve hizmetin tabi oldugu düzenleyici ve denetleyici kurumun regülasyonuna tabi olmak gibi uyum gereklilikleri Start-up ihtiyacini olusturabilir. Iste bu noktada Start-up hukuku ve bunu inceleyen hukukçular bu farkli yasalari incelemek zorundadir.

Bu yönüyle belirtmek gerekir ki; Start-up Hukuku oldukça genç, dinamik ve disiplinler arasi niteligi haiz bir hukuk dali olarak dikkati çekmektedir.

Start-up Hukuku her ne kadar Özel Hukuk kökenli bir alan olsa da, Kamu Hukuku'yla da yakin iliski içeresindedir. Start-up ekosistemlerinde girisimlere saglanan tesvik ve destekler büyük oranda devlet eliyle uygulanmaktadir.

Ayrica, Start-up'lar genellikle teknoloji ve bilisim gibi idarenin yogun denetimi altindaki sektörlerde çesitli izin veya ruhsatlar almak suretiyle faaliyet gösterebilmektedir. Bu itibarla, Start-up Hukuku'nun, Idare ve Vergi Hukukuyla da yakin bir iliski içerisinde oldugu ifade edilebilecektir.

Start-up'larin zamanla büyümesi; çalisan sayisinin artmasini ve is iliskilerinin çesitlenmesini saglamaktadir. Bu duruma bagli olarak, Start-up Hukuku, is paydaslariyla iliskiler baglaminda Sözlesme Hukuku, çalisanlarla iliskiler bakimindansa Is ve Sosyal Güvenlik Hukuku'yla siklikla ortak paydada bulusabilmektedir.

Bir Start-up'in Hukuki Asamalari Nelerdir?

Start-up'larin yasam döngüsü, yenilikçi bir fikrin kesfinden hayata geçirilmesine daha sonra da gerçeklestirilip tüketilmesine kadar geçen asamalari ifade etmektedir. Bir Start-up'in yasam döngüsündeki farkli asamalar, hukuki düzlemde Start-up'in hukuki asamalari olarak somutlasmaktadir. Bu asamalar asagidaki gibi siralanabilecektir:

Kurulus Öncesi Asamasi

Sturt-up sirketlesmeden önce, fikir ve fikri hayata geçirmek üzere harekete geçen kisi ve kisilerden olusur. Iste sirketlesme öncesi, yani kurulus öncesi asama fikrin saglam adimlarla ilerlemesi için öneme sahiptir. Girisim bir ortaklik yapisina sahipse, ortaklar arasindaki hukuki iliskinin bir zemine oturtulmasi gerekmektedir. Start-up üçüncü kisi yatirimcilardan yatirim alarak kurulacak ise; yatirimci paydaslar ile Start-up arisindaki hukuki iliskide saglam bir temel üzerinde yükselmelidir.

Kurulus Asamasi

Girisimciler yenilikçi fikirlerini hayata geçirmeye karar verdiklerinde, ilk somut adim genellikle bir sirket kurmak biçiminde ortaya çikmaktadir. Latince "korpus" (vücut) kelimesinden gelen sirketlesme; kurucularin hukuki sahsiyetinden bagimsiz tüzel bir "kisilik" yaratilmasini ve tüm is ve islemlerin söz konusu tüzel kisilik tarafindan yürütülmesini ifade etmektedir.

Sirketlesmenin baslica avantaji; sirket hissedarlarinin sorumlulugunun sinirli olmasi ve bu baglamda sirketin borçlarindan kisisel olarak sorumlu tutulmamalari olarak ifade edilmektedir. Sirketlesme pay sahiplerinin hisselerinin devrinde kolaylik saglar. Belirli bir süre sonunda yapilan devirlerde vergi avantaji yaratir. Ayrica, sirketlesme ile vergisel avantajlarindan ve devlet tesviklerinden yararlanmak mümkündür.

Tohum Asamasi

Kurulus asamasi ve sirketlesme süreci, Start-up'in soyut bir fikirden somut bir girisime dönüsmesini ifade etmektedir. Bu süreci saglikli bir biçimde geçiren isletmeler, ileride meyvelerini toplamak üzere "tohum asamasi"na geçeceklerdir. Bu asamada, Start-up, ileri seviye gelisim için gereken sermayeyi saglamak amaciyla yatirimcilar araciligiyla finansman aramakta ve ayrica profesyonel anlamda ilk ise alimlarini gerçeklestirmektedir.

Baslangiç sermayesini artirmak için yatirimcilar üzerinden finansman saglamanin pek çok yöntemi vardir. Örnek olarak; nitelikli yatirimcilar (yüksek net degerli özel) üzerinden saglanan finansman, kitle fonlamasi (genis bir özel yatirimcilar koleksiyonundan) ile gelen yatirimlar ve VC fonlamasi (tipik olarak bir fon adina hareket eden kurumsal yatirimcilar) verilebilir.

Olgunluk Dönemi

Söz konusu girisim, tohum asamasindan çikip, yatirim alan ve ürünlerini satar hale gelmis daha deneyimli bir kurulus haline geldikçe, küresel is birlikleri veya üretim kapasitesinin artirilmasi gibi birtakim yeni ticari kaygilar ortaya çikmaya baslayabilecektir. Finansal gelisme ve buna bagli çalisan sayisinin artmasi, sirketin daha önceden asina olmadigi kurumsal ve hukuki zorluklarla karsi karsiya kalmasina neden olabilecektir. Ayrica, olgunluk döneminde meydana gelen gelisim ve degisiklikler; Start-up'larin danismanlik, lisanslama veya dagitim gibi birçok alanda üçüncü partilerden destek almasini gerekli kilabilmektedir.

Bu çerçevede olgunluk dönemi, bir Start-up için gerek günlük gerekse rastlantisal olgular baglaminda hukuki destege en çok ihtiyaç duyulabilecegi asamalardan birisidir.

Gerçeklesme/Tasfiye Asamasi

Start-up'larin hukuki varliklari gerçeklesme/tasfiye asamasiyla sona ermektedir. Bununla birlikte, her girisimde mutlaka faaliyetin terk edildigi bir "exit" (çikis) senaryosu olmadiginin ifade edilmesi gerekmektedir. Örnegin, bir sirketin temettü ödemeleri yoluyla deger elde eden yüksek kârli girisim olarak hedeflerinde gerçeklesmeyi saglamasi da gayet olasidir.

Basarili bir Start-up'in hukuki varliginin sonuna gelmesi genellikle geçmiste Start-up'a katki saglamis olan yatirimcilarin artik yatirimlarinin geri dönüsünü talep etmeleriyle gerçeklesmektedir. Bu dönüs, genellikle ya girisimin hisse veya varlik satisi yoluyla devredilmesi, baska bir sirketle birlesmesi veya halka arz edilmesiyle meydana gelmektedir.

Diger durumlarda, bir Start-up'in yasal yasam döngüsünün artik ticari anlamda isletmeye devam etmeme veya edememe biçiminde sona erebilmektedir. Start-up'in artik borçlarini ödeyememesi, yani iflas etmesi neticesinde hukuki varlik gayri iradi biçimde ortadan kalkmaktadir. Ayrica, bazi durumlarda sirketin amacini gerçeklestirdigi düsüncesiyle iradi olarak tasfiye yoluna basvurulmasi da söz konusu olabilmektedir.

Start-up'larda Sina-i ve Fikri Mülkiyet Haklari Nelerdir?

Girisimciler bir Start-up yaratirken; genellikle üretilmesi planlanan ürün, hizmet veya teknolojiye odaklanmaktadir. Ancak, ne üretildigi kadar nasil üretildigi ve üretime konu fikrin korunmasi da büyük önem tasimaktadir. Zira, üretilen ürün veya hizmet ancak haksiz nitelikteki üçüncü kisi müdahalelerine karsi korundugu sürece bir anlam ifade edecektir.

Bu çerçevede sina-i ve fikri mülkiyet haklari, öncelikle girisimcilerce meydana konulan yeni teknoloji ve benzeri yaratim eserlerinin baskalari tarafindan izinsiz kullanmasini engellemesi bakimindan önem arz etmektedir.

Ikinci olarak ise, sina-i ve fikri mülkiyet haklari, girisimcilerin üretim asamasindaki düsünsel çiktilarini alinip-satilabilir ticari varliklara dönüstürmelerini saglamaktadir. Ayrica, fikri mülkiyet haklarinin usulüne uygun bir biçimde korunmasi, girisime ilgi gösteren potansiyel yatirimcilara güven saglamasi bakimindan da önemlidir.

Sina-i ve fikri mülkiyet haklari denilince genellikle akla ilk olarak "marka ve patent" gelmektedir. Girisimin (veya girisimce ortaya konulan ürün ve hizmetlerin) adi, logosu veya slogani gibi sinai mülkiyete konu marka haklari baglaminda korunmaktadir. Patentlerse bir Start-up'in odaginda yer alan teknik buluslari ve teknolojik yenilikleri korumaktadir.

Marka ve patent haklarina ilave olarak; telif haklari ve ticari sirlar da korunmasi gereken fikri mülkiyetlerdir. Fikri haklar kapsaminda; web sitesi ve uygulama kaynak kodlari, UI-UX tasarimlari ve grafikler, videolar ve ses kayitlari gibi pazarlama materyalleri dahil olmak üzere çesitli yaraticilik eserleri sayilabilecektir.

Ticari sirlar ise özellikle üretim ve yaratim süreçleri bakimindan önem tasiyan bilgileri ifade etmektedir. Ticari sirlar dogasi geregi diger fikri mülkiyet haklarindan farkli olarak sicil veya kayitlarla korunamaz. Bu nedenle, ticari sirlarin korunmasi iliskin sorumluluk esas itibariyle Start-up'a aittir. Bu noktada, çalisanlar ya da saticilar gibi is ortaklariyla yapilan sözlesmelerde gizlilik hükümlerinin ve ihlal halinde yaptirimlarin düzenlenmesi ve bunun takibinin saglanmasi gerekmektedir.

Türkiye'de faaliyet gösterecek bir Start-up'in fikri mülkiyet haklari; 5846 Sayili Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 6769 Sayili Sinai Mülkiyet Kanunu ve 5147 sayili Entegre Devre Topografyalarinin Korunmasi Hakkinda Kanun gibi ulusal ve Paris Anlasmasi, Avrupa Patent Anlasmasi, Bern Anlasmasi, Roma Anlasmasi WIPO Telif Haklari Anlasmasi gibi uluslararasi olmak üzere genis bir mevzuat penceresi altinda korunmaktadir.

Start-up Hukukunda Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Girisimciler, bir Start-up'i hayata geçirirken çok sayida hukuki sorun veya engelle karsi karsiya kalabilecektir. Bu noktada; özellikle girisimin kurulus ve büyüme süreçlerinde çalisanlarla, üçüncü parti kuruluslar ve yatirimcilarla iliskiler baglaminda dikkat edilmesi gereken durumlar su sekilde siralanabilir:

  • Girisimin birden fazla kurucu ortagi olmasi durumunda is iliskisinin ayrintilari hakkinda önceden detaylica anlasma yapmak yararli olabilecektir. Bu noktada, filmlere konu olan Zuckerberg/Winklevoss Facebook davasi gibi örnekler de düsünüldügünde, Start-up'da kurucu ortaklar arasi iliskilerin bir kurallar bütününe baglandigi hissedarlar sözlesmesi gibi kurumsal ve profesyonel sözlesmelerle düzenlenmesinin oldukça önemli oldugu belirtilebilecektir.
  • Start-up Hukuku baglaminda dikkat gösterilmesi gereken bir diger noktaysa; girisimin hukuki niteligine iliskindir. Kurulus asamasinda hukuki destek ve kapsamli danismanlik hizmeti alinmamasi sirket türü seçiminde veya ortaklik yapisinda yanlis kararlar alinmasina yol açabilecektir. Bu durum, Start-up'in gelecekte yatirim ve tesviklerinden yararlanamamasi noktasinda dezavantajli konumda bulunmasina sebep olabilecektir.
  • Sirket adi belirlenmesinden alan adi alinmasina, marka, patent gibi sinai mülkiyet haklari ile yazilim gibi fikri mülkiyete konu haklar baglaminda genis bir süreçte sina-i ve fikri mülkiyet haklarina dikkat edilmesi gerekmektedir.
  • Start-up'in gelisim sürecinde pay piyasalarinda ve menkul kiymet borsalarinda faaliyet gösterilmesi halinde, son derece teknik hukuk bilgisi gerektiren bu faaliyetlerin dikkatli yönetilmesi de elzemdir.
  • Start-up'larin, isletmeleriyle ilgili vergisel yükümlülüklere de dikkat etmesi gerekir. Vergisel yükümlülüklerin baglaminda öngörülen hukuki gereksinimlere özen gösterilmemesi, girisimin ve hatta bazi durumlarda bizzat girisimcinin vergi yükleri, cezai müeyyideler ve idari yaptirimlarla karsi karsiya kalmasina sebep olabilecektir.
  • Girisimlerin, özellikle çalisanlarla iliskiler baglaminda, Is ve Sosyal güvenlik Mevzuatina dikkat etmesi gerekmektedir. Bu baglamda; isçi ve isverene iliskin bilgiler, is tanimlari, sözlesme ve varsa deneme süresi, ücret bilgileri, fazla çalisma kosullari, fesih ve tazminat sartlari özen gösterilmesi gereken baslica basliklar olarak ifade edilebilecektir.
  • Günümüzde birçok sektörde faaliyet gösterebilmek için ilgili idarelerden izin alinmasi gerekmektedir. Kamu düzeni ve güvenin saglanmasi için alinan bu izinler genellikle mevzuatta öngörülen belirli sartlara baglanmaktadir. Örnegin, Türkiye'de faaliyet gösterecek bir "Fintech Girisimi"ni ele aldigimizda; Sermaye Piyasasi Kurulu, Kisisel Verilerin Korunmasi Kurumu, Hazine ve Maliye Bakanligi ve Merkez bankasi gibi çok sayida kurumlar tarafindan düzenlenen regülasyona uyum göstermesi ve hatta belirli izinler almasi gerekecektir. Bu noktada, is süreçlerinin saglikli bir biçimde yürütülebilmesi açisindan teknik mevzuat hükümlerin hukuki bakis açisiyla ele alinmasi Start-up cephesinde yararli olacaktir.
  • Modern ticari hayatta bir girisimin, tüketiciler ve tedarikçiler gibi is iliskisinde bulundugu taraflarla olan iliskileri sözlesmelerle yürütülmektedir. Bu noktada, özellikle baslangiç asamasindaki Start-up'larin genellikle standart sözlesmelerden yararlandigi görülmektedir. Elbette, bir girisimin her seferinde yeni bir sözlesme düzenlememek adina standart sözlesmelerden yararlanmasi oldukça dogaldir. Ancak, bir Start-up'in gerekli durumlarda sözlesme taslaklari üzerinde degisiklik yapabilecek ve paydaslardan gelen sözlesme tekliflerini dogru biçimde müzakere edebilecek derecede hukuki bilgiye erisimi oldukça önem arz etmektedir.
  • Kisisel verilerin korunmasina iliskin mevzuata uyum saglanmamasi da girisimcilerin hukuki anlamda güçlükler yasamasina sebep olabilecektir. Örnegin, günümüzde birçok Start-up'in temelinde internet sitesi yer almaktadir. Bu baglamda, web sitesini kullanan kisiler için gerekli hususlari düzenleyen kullanim kosullari sözlesmesinin nasil düzenlendigi meselesi oldukça önem arz eden bir husustur. Benzer sekilde, internet sitesinin kullanicilarindan ve müsterilerinden toplanan kisisel verilerle ne yapacagini ve bu verilerin nasil kullanilabilecegini, satilabilecegini veya üçüncü kisilerle paylasilabilecegini açiklayan politika, prosedür, aydinlatma beyanlarinin kisisel verilerin korunmasina (KVK) iliskin mevzuata uygun olarak düzenlenmesine özen gösterilmesi gerekmektedir.

Start-up'lar Neden Profesyonel Destege Ihtiyaç Duyar?

Start-up'larin genel itibariyle kurumsal hafizasi henüz çok yeni olan girisimler olmasi, yalnizca yasal bilgide uzmanlasmakla kalmayip, ayni zamanda is operasyonlari veya ag olusturma konusunda deneyim sahibi olma gerekliligini ön plana çikarmaktadir.

Daha önce de isaret edildigi üzere; bir Start-up olusumu, basli basina bir ticari örgütlenme biçimi olmaktan çok, teknoloji, degisim ve yenilik odakli girisimleri ifade etmektedir. Istatistik veriler, kurulan her on Start-up girisiminden dokuzunun basarisiz oldugunu ve yasam döngüsünün hemen basinda faaliyetlerini sona erdirdigini göstermektedir. Bu çerçevede, girisimcilerin yaptigi tercihlerde, günümüzün ve gelecegin gerekliliklerini göz önünde tutularak yapilan tercihler, bir Start-up'in yasam döngüsünde belirleyici olacaktir.

Uygulamada yeni girisimlerin siklikla hukuki destek almaksizin is süreçlerini yönetmeye çalistigi veya Start-up Hukuku alaninda deneyimli olmayan kimselerden destek aldigi görülmektedir. Bu süreçte hukuki danismanlik almak faydali olacaktir.

Bu noktada, Start-up Hukuku'nun girift (iç içe geçmis) ve daginik vaziyetti bulunan bir çok mevzuata deginen çok disiplinli yapisi göz önünde bulunduruldugunda, konunun belirli bir alanda hukuki bilgi ve yorum yeteneginden ibaret olmadigi, bu alanda uzmanlasmak için birden fazla disiplinde çesitli kurumsal becerilerin benimsemesi ve genis bir ihtiyaçlarin degerlendirilmesinin gerekli oldugunu rahatlikla söyleyebiliriz.

Örnegin; bir Start-up, bir yanda bizzat sirketin isleyisinden kaynaklanan konularda, diger yanda vergi imtiyazi ve yatirim tesviklerinden yararlanma durumu, faaliyet gösterilen alanda lisans ya da ruhsat alinip alinmamasi gerekliligi, çevre mevzuatindan kaynaklanan sorumluluk halleri, sürdürülebilirlik, bilgi güvenligi ve kisisel verilerin korunasi gibi alanlarda hukuki destege ihtiyaç duyabilecektir. Ayrica, Start-up girisimlerin merkezinde yeni teknolojilerin ve yaklasimlarin yer almasi, Start-up'lara hukuki destek saglayacak hukukçularin da bu teknoloji ve yaklasimlari anlamalarini gerekli kilmaktadir.

Melek Yatirimci Nedir?

Start-up'lardan bahserken, "Melek Yatirimcilar"ina bir parantez açmadan geçmek olmaz. Melek yatirimcilar, girisim bünyesinden belirli pay karsiliginda, küçük Start-up girisimlerini finanse etmeye odaklanmis olan varlikli özel yatirimcilara verilen isimdir.

Melek yatirimcilar kendi sermayelerini kullanmalari bakimindan risk sermayesi sirketlerinden (venture capital firm) ayrilmaktadir. Melek yatirimcilarin, girisimciye karsi daha sabirli olmasi ve uzun döneme yayilmis küçük sermayelerle katki saglamaya açikligi; risk sermayesinden farklilasan diger yönleridir.

Melek yatirimcilar genellikle henüz düsünce veya kurulus asamasinda olan girisimleri finanse etmektedir. Nitekim, bu girisimler ortaklik yoluyla kâr getirme potansiyeline sahip olmakla birlikte; ürün gelistirmek veya büyümek için hala sermayeye ihtiyaçlari vardir.

Ayrica belirtmek gerekir ki, Start-up'larin karsi karsiya kaldigi yüksek riskler, melek yatirimcilari mentorluk yoluyla veya dogrudan yönetim yardimi sunarak girisime katki saglamaya da motive etmektedir.

Melek Yatirimcilar ve Start-up'lara Hukuki Bakis

Türk hukuk literatüründe melek yatirimcilar, bireysel katilim yatirimcisi olarak isimlendirilmektedir. Yatirimci ve Start-up arasindaki hukuki iliski temel olarak 15.02.2013 tarih ve 28560 sayili T.C. Resmî Gazete'de yayimlanan Bireysel Katilim Sermayesi Hakkinda Yönetmelik'te düzenlenmektedir. Anilan Yönetmelik baglaminda melek yatirimci, yani bireysel katilim yatirimcisi; kisisel varliklarini ve/veya tecrübe ve birikimlerini baslangiç veya büyüme asamasindaki sirketlere aktaran gerçek kisileri ifade etmektedir. Diger yandan, Yönetmelik, Start-up girisimcisini ise bir is fikrine dayali olarak kendi isini kurmak isteyen ve kuran gerçek veya tüzel kisiler olarak tanimlamaktadir.

Yönetmelik'te yatirimci tanimi belirlenirken, sermaye disinda kisisel tecrübe ve birikimlerin de özellikle belirtilmesinin melek yatirimcinin mentorluk gibi finansal olmayan konularda da üstlendigi rolü göstermesi bakimindan dikkati çekmektedir.

Hukuki baglamda belirtilmesi gereken noktalardan bir digeriyse; Türkiye'deki Start-up'larin hukuki statüsüdür. Bireysel Katilim Sermayesi Hakkinda Yönetmelik uyarinca; girisim yani Start-up, bireysel katilim yatirimcisinin yatirim yapmak amaciyla sermaye koyarak ortak oldugu anonim sirketi ifade etmektedir. Buradan hareketle, melek yatirimcilarla is birligi gelistirmek isteyen Start-up'larin anonim sirket biçiminde örgütlenmis olmalarina dikkat edilmesinde fayda görülmektedir.

Türkiye'de melek yatirimci, yani bireysel katilim yatirimcisi olarak faaliyette bulunabilmek için Hazine ve Maliye Bakanligi'ndan lisans alinmasi gerekmektedir. Lisans almak isteyen yatirimcinin, Yönetmelik'te yer alan yüksek gelir veya servete sahip yatirimci ya da tecrübeli yatirimci tanimlarindaki sartlardan herhangi birini tasimasi gerekmektedir. Bireysel katilim yatirimcisi için öngörülen lisans süresi bes yil olup, bu süre beser yillik periyotlar halinde uzatilabilmektedir.

Konuya iliskin düzenlemelerde bireysel katilim yatirimcilarinin mevzuatta öngörülen yatirim siniri ve faaliyet alanlari ile asgari ve azami ya tutarlarina riayet etmeleri gerektigine isaret edilmektedir.

Son olarak, bireysel katilim yatirimcisiyla girisim arasindaki hukuki iliskinin temelini olusturan is plani ve esas sözlesmenin Hazine ve Maliye Bakanligi'nin denetimine tabi oldugunun da alti çizilmelidir.

Unicorn ve Decacorn Olmak Ne demektir?

  • "Unicorn" ifadesi Start-up Hukuku'nun renkli kavramlarindan biri olarak dikkati çekmektedir. Unicornlar, bir risk sermayesi tarafindan bir milyar dolar veya daha fazla deger verilen halka açik girisimleri ifade etmektedir. Unicorn ifadesi ilk defa Cowboy Ventures'in kurucusu Aileen Lee tarafindan 2013 yilinda kullanilmistir.
  • "Decacorn" ifadesi ise; mevcut degeri 10 milyar dolarin üzerinde olan Start-up sirketleri ifade etmek için kullanilmaktadir. Burada, Decacorn sirketlerin Ünicorn sirketlerin daha da gelismis halleri oldugunu belirtmek yanlis olmayacaktir. Decacornlar, Unicorn ve türevlerinden yalnizca parasal büyüklük bakimindan degil; gelir ve is modeli bakimindan da ayrilmaktadir.

Exit Yapmak Nedir? Exit Yaparken Dikkat Edilecek Hukuki Konular Nelerdir?

"Exit" (çikis) kavrami, belirli bir degere ulasmis Start-up'tan paylarin devri veya satilmasi suretiyle ayrilmayi ifade etmektedir. Bu noktada iyi bir çikis stratejisi olusturmak, Start-up'in yasam döngüsünün de saglikli biçimde yürütülmesi bakimindan oldukça önemlidir. Her bir girisimin kendine özgü farkli zorluklari olsa da, bir Start-up'da çikis stratejisi olustururken göz önünde bulundurmasi gereken önemli basliklar su sekilde özetlenebilecektir:

  • Çikis stratejisi olusturmak, girisimin gelecek planlarinin dogru bir sekilde yapilmasini saglayabilecektir. Bu minvalde, iyi bir çikis stratejisinin; zaman çizelgesi belirlemeyi, bu çizelgeyi iyi tanimlanmis bir sürece dahil etmeyi ve sirketin yol boyunca herhangi bir firsattan yararlanacak biçimde yapilandirilmasini gerekli kildigi söylenebilecektir.
  • Çikis stratejisi olustururken, degisen piyasa kosullari karsisinda rekabet gücünün korunmasi gibi ortaya çikabilecek güçlüklerle mücadele edilmesi gerekebilecektir. Buradan hareketle, dogru yönetilen bir çikis stratejisi sayesinde, girisimin mevcut is ufkunun ötesine geçerek yeni firsatlardan yararlanilmasi da mümkün olabilecektir.
  • Girisim çikis stratejisinin iyi bir biçimde islevini yerine getirebilmesi için stratejik hedeflerle desteklenmis, kisa ve uzun vadeli kilometre taslarinin ortaya konuldugu uzun vadeli bir plan olduguna dikkat edilmelidir. Nitekim, bu plan sirketin dogru biçimde yapilandirilmis ve organize bir sekilde çikis noktasina ulasmasini saglayacaktir.

Türkiye'de Girisimcilere Yönelik Tesvik ve Destekler Nelerdir?

Türkiye'de Start-up girisimlere destek vermek ve Türk Start-up ekosisteminin gelismesini saglamak için ortaya konulmus birçok tesvik ve destek programi bulunmaktadir. Bu programlar su sekilde derlenebilecektir:

TÜBITAK BIGG: "Bireysel Genç Girisim" yani BIGG, TÜBITAK tarafindan, ekonomik anlamda katma deger olusturma potansiyeline sahip, teknoloji ve yenilik esasli projelere verilen destektir. Program TÜBITAK'in destek programlarina verdigi kodlar baglaminda "1512 Programi" olarak da bilinmektedir. Ilgili mevzuatta programin amaci; "teknoloji ve yenilik odakli is fikirlerini, katma deger ve nitelikli istihdam yaratma potansiyeli yüksek tesebbüslere dönüstürebilmeleri için, fikir asamasindan pazara kadar olan faaliyetlerin desteklenmesi" olarak ifade edilmektedir.

Bireysel Katilim Yatirimcisi Akreditasyonu: Bireysel Katilim Yatirimcilarinin yetkili kurumlar bünyesinde akredite edilmesi onlara birtakim tesvik ve desteklerden yararlanma avantaji saglamaktadir. Bireysel Katilim Yatirimcisi olarak akreditasyon islemleri 1 sayili Cumhurbaskanligi Kararnamesi'nin 253'üncü maddesi kapsaminda Hazine ve Maliye Bakanligi'nca yerine getirilmektedir. Bu baglamda, belirledigi belirlenen kriterleri karsilayan Bireysel Katilim Yatirimcilarina verilen ve devlet desteginden yararlanma olanagi saglayan belgeye ise bireysel katilim yatirimcisi lisansi adi verilmektedir. Örnegin, Hazine ve Maliye Bakanligi'nin belirledigi kriterleri yerine getiren ve iktisap ettikleri tam mükellef girisim sirketlerine ait istirak hisselerini en az iki tam yil elde tutan Bireysel Katilim Yatirimcilari Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 82'nci maddesi kapsaminda vergi desteginden yararlanabilmektedir.

Girisim Sermayesi Yatirim Fonlari: Girisim Sermayesi Yatirim Fonlari; 6362 sayili Sermaye Piyasasi Kanunu hükümleri uyarinca nitelikli yatirimcilardan katilma payi karsiliginda toplanan para ya da istirak paylariyla, pay sahipleri hesabina, inançli mülkiyet esaslarina göre olusan portföyü isletmek amaciyla Sermaye Piyasasi Kurulundan faaliyet izni alan ve tüzel kisiligi bulunmayan mal varligini ifade etmektedir. Girisim Sermayesi Yatirim Fonlari, portföy yönetim sirketleri, girisim sermayesi portföy yönetim sirketleri ve gayrimenkul ve girisim sermayesi portföy yönetim sirketleri tarafindan bir içtüzük ile süreli olarak kurulabilmektedir. Bu fonlar temel olarak; Start-up firmalara finansal ve/veya kurumsal destek sunmayi ve Türkiye teknoloji girisimciligi ekosistemini gelistirmeyi amaçlamaktadir.

Teknoloji Destekleme Fonu (The Technology Transfer Accelerator Turkey (TTA Turkey): Söz konusu destek programi üniversitelerdeki uygulamali bilimlerdeki arastirmalari ticarilestirmeyi ve özellikle ülkenin daha az gelismis bölgelerine yaymaya odaklanarak Türkiye'deki teknoloji transferi pazarini büyütmeyi amaçlamaktadir. TTA Türkiye Programi Avrupa Birligi ve Türkiye Cumhuriyeti kurumlarinin is birligi ile 2014 yilindan bu yana teknoloji merkezli girisimlere destek saglamaktadir.

Türk Büyüme ve Yenilik Fonu (Turkish Growth and Innovation Fund) (TGIF): Avrupa Birligi kurumlari ile Hazine ve Maliye Bakanligi, Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli Isletmeleri Gelistirme Teskilati (KOSGEB) ve Türkiye Sinai Kalkinma Bankasi (TSKB) tarafindan yenilikçi ve teknoloji odakli hizli büyüme potansiyeline sahip isletmelere destek saglamak amaciyla olusturulmustur. Istanbul Risk Sermayesi Girisimi'nin (iVCi) halefi olan fon, Türkiye'deki girisim sermayesi ekosisteminin gelisimine katkida bulunmaya devam etmektedir.

KOSGEB TEKMER Destek Programi: Bu destek programinin amaci, girisimcilik ekosisteminde yer alan aktörler arasi isbirligi ile ulusal plan ve programlar dogrultusunda Ar-Ge, inovasyon ve teknolojik girisimcilik alanindaki isletmelerin kurulmasini ve sürdürülebilir olmalarini saglamak için ön inkübasyon, inkübasyon ve inkübasyon sonrasi hizmetleri sunacak yapilarin kurulmasi ve isletilmesini saglamaktir.

Girisim Sermayesi Destekleme Programi: TÜBITAK'in "1514 kodlu" Girisim Sermayesi Destekleme Programi erken asamadaki gelisme potansiyeli olan buluslarin ticarilestirilmesi amacina yönelik olarak; erken asama teknoloji tabanli sirketlerin Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri sonucu ortaya çikan ürün ve/veya teknolojilerinin ticarilestirilmesi amaciyla kurulan girisim sermayesi fonlarina katilacak sermaye sirketi statüsündeki Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO), Teknoloji Gelistirme Bölgeleri (TGB) ile yeterlik karari verilmis Arastirma Altyapilarinin (AA) geri ödemesiz (hibe) olarak desteklenmesini hedeflemektedir.

Sermaye Piyasasi Kurulu Kitle Fonlamalari: Kitle fonlamasi, Sermaye Piyasasi Tarafindan çikarilan Kitle Fonlamasi Tebligi'nde; bir projenin veya girisim sirketinin ihtiyaç duydugu fonu saglamak amaciyla Kurul tarafindan belirlenen esaslar dâhilinde Kanun'un yatirimci tazminine iliskin hükümlerine tabi olmaksizin platformlar araciligiyla para toplanmasini ifade etmektedir. Paya ve borçlanmaya dayali olarak kurulabilen kitle fonlari ile Start-up'larin küçük yatirimcilar tarafindan finanse edilmesi amaçlanmaktadir.

Kalkinma ve Yatirim Bankasi Fonlari: Türkiye Kalkinma ve Yatirim Bankasi, yeni nesil Start-up'lara katki saglamak ve sürdürülebilir gelisimi desteklemek amaciyla Türkiye Kalkinma Fonu ve Teknoloji ve Inovasyon Fonu gibi alt fonlari kurmustur. Bu fonlarin temel amaci, büyüme ve küresel ölçekte rekabetçi olma potansiyeline sahip yeni nesil girisimlerin desteklenmesidir.

Marka ve Turquality® Destekleri: 08.2022 tarihli ve 5973 sayili Cumhurbaskani Karari ile yürürlüge konulan Ihracat Destekleri Hakkinda Karar kapsaminda tesis edilen markalasma ve Turquality programi Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanligi bünyesinde yürütülmektedir. Bu program Start-up'lara asagidaki basliklarda belirli destekler verilmesi öngörülmüstür:

  • Tanitim destegi,
  • Fuar destegi,
  • Danismanlik destegi,
  • "Franchise" destegi,
  • Depolama hizmeti ile birim kira/temel kurulum/konsept mimari çalisma destegi,
  • Istihdam destegi,
  • Patent, faydali model, endüstriyel tasarim tescili ile yurt disi marka tescil/yenileme/koruma destegi,
  • Pazara giris belgesi, ruhsatlandirma ile klinik test islemleri destegi,
  • Pazar arastirmasi çalismasi ve raporlari destegi.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.