ÖZET

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ("TTK") ile, 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmeyen bazı alanlara ilişkin açık hükümler getirilmiştir. Ne var ki TTK'da da bazı hukuki durumlara ilişkin yeterli açıklamalara yer verilmemiş olması sebebiyle uygulamada belirsizlikler ve görüş ayrılıkları oluşmuş, bu konularda ek düzenlemeler yapılarak açıklık getirilmesi ihtiyacı önlenememiştir.

Bu durumun bir örneği de; anonim şirketlerde önemli bir miktarda şirket varlığının toptan satışının genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında yer almasına rağmen, önemli bir miktara ilişkin kıstas belirtilmemiş olmasıdır. Bu durumda olası bir uyuşmazlıkta hakim tarafından somut durum denetiminin yapılması ve hangi işlemlerin o şirketler açısından önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı olduğunun değerlendirilmesiyle, yetkili şirket organının belirlenmesi gerekmektedir. Bununla birlikte anonim ortaklıkların önemli miktarda şirket varlığının toptan satışının, genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında sayılmış olması sebebiyle yönetim kurulunun buna ilişkin kararları ilgili kanun hükümleri gereği batıl olacaktır.

Anahtar Kelimeler: Anonim Şirket, Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Devredilemez Görev ve Yetkiler, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, Temsil Yetkisi, 6362 Sayılı Sermaye Piyasaları Kanunu, Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar ve Ayrılma Hakkı Tebliği.

GİRİŞ

Anonim şirket genel kurulu, yalnızca Kanun'da ve esas sözleşmede açıkça öngörülmüş hallerde şirket işlerine ilişkin kararları alan ve şirkette bulunması zorunlu olan bir organdır. Öyle ki genel kurulun olağan toplantılarını yapmaması ve kararlar almaması anonim ortaklığın zorunlu organlarının bulunmadığı ve faaliyet göstermediği şeklinde yorumlanabilecek, bu sebeple şirketin tasfiyesine dahi karar verilebilecektir. Pay sahiplerinin katılımıyla zorunlu olarak oluşturulan genel kurulun ve anonim şirketin bazı kararlarının genel kurul tarafından alınması gerekmekte olup, genel kurulun devredilemez görev ve yetkilerine dair bir kararın yönetim kurulu tarafından alınması, bu kararın geçersiz olması sonucunu doğuracaktır. Bu sayede şirket yönetimine ilişkin kararların pay sahiplerine zarar vermesinin önüne geçilecektir.

Anonim şirket genel kurullarının sadece genel kurul tarafından yerine getirilebilecek, devredilemez görev ve yetkileri TTK 408. maddesinin 2. fıkrasında sınırlı olmayacak şekilde sayılmıştır. İşbu maddenin gerekçesinde "Genel kurul karar verme yetkisini kanundan ve kanun hükümleri çerçevesinde esas sözleşmeden alır. Genel kurul diğer organlara ait devredilemez yetkileri kendisine çekemez. Yönetim kurulu da genel kurulun yetkilerini yüklenemez." şeklinde yer verilen açıklama çerçevesinde ise yönetim kurulunun, bu maddede sayılan hallere ilişkin karar alamayacağı hususu öngörülmüştür.1 Genel kurulun devredilemez görev ve yetkilerinin, anonim ortaklık yönetim kurulu tarafından kullanılması halinde, bu şekilde alınan kararlar kesin hükümsüzlük nedeniyle geçersiz olacaktır. TTK'nın genel kurulun devredilemez yetkilerini düzenleyen 408. maddesinin 2-f bendinde "önemli miktarda şirket varlığının toptan satışına" yer verilmiş, ancak önemli miktarda şirket varlığının toptan satışına ilişkin kriterlerin ne olduğu ifade edilmemiştir. Önemli miktarın belirlenmesi, bu işlemin anonim şirketin hangi organı tarafından yapılacağı bakımından önem arz etmektedir. Bu minvalde, bir işlem TTK'nın 408/2-f bendi uyarınca önemli bir miktarda şirket varlığının toplu satışı kabul edilirse, bu işlem münhasıran genel kurulca yapılabilecek, aksi halde yönetim kurulunun görev ve yetkilerini düzenleyen TTK'nın 374. maddesinin açık " yönetim kurulu ve kendisine bırakılan alanda yönetim, kanun ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisinde bırakılmış bulunanlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir." hükmü uyarınca yönetim kurulunca yapılacaktır.

1. ÖNEMLİ MİKTARDA ŞİRKET VARLIĞININ TOPTAN SATIŞI

Önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı, TTK'nın 408/2-f bendi kapsamında, genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında sayılmıştır. Bu doğrultuda -aşağıda detaylı şekilde incelenecek olmakla birlikte- öncelikle önemli miktarda şirket varlığının toptan satışının yalnızca genel kurul kararıyla yapılabileceği ve yönetim kurulunun buna ilişkin kararları ile bu kararlara istinaden gerçekleştirilecek satış işleminin geçersiz olacağı söylenebilecektir.

Ne var ki ilgili maddede ve TTK'nın bu konuya ilişkin diğer maddelerinde şirket varlığı kavramının neleri kapsadığı, önemli miktarın nasıl hesaplanacağı ve toptan satışın ne şekilde yapılacağı konularında detaylı açıklamalara yer verilmemiştir. Bu sebeple şirket varlığının toptan satışının unsurları konusunda uygulamada görüş ayrılıkları oluşmuştur.

1.1. Şirket Varlığı Kavramı

TTK'nın 408. maddesinde geçen önemli miktarda şirket varlığı ifadesindeki, "önemli miktar" kavramıyla kastedilen miktarın incelenmesinden önce, "şirket varlığı"nın neleri kapsadığının incelenmesi gerekmektedir.

Şirket varlığı, şirketin maddi ve manevi tüm unsurlarıyla parasal değer olarak ifade edilmektedir. Tekinalp'e göre TTK'da "ortaklık varlığı" ifadesi kullanılmış olduğundan satılan varlığın anonim ortaklığın toplam duran malvarlığına oranı önem arz etmektedir. Keza varlık terimi ile kastedilen dönen malvarlığı değildir ve bu sebeple şirket varlığının tespitinde dönen malvarlığı hesaba katılmamalı; şirket varlığı taşınmazlar, tesis-makine ve cihazlar, taşıtlar, demirbaşlar gibi duran malvarlığı olarak kabul edilmelidir.2 Ancak bu konuda öğretide görüş birliği mevut değildir.

1.2. Önemli Miktar Kriteri

TTK kapsamında, önemli malvarlığıyla ilgili toptan satış işlemleri düzenlenerek genel kurul yetkili kılınmış olmakla birlikte, önemli miktarın ne olduğu konusuna açıklık getirilmemiş ve bu sebeple şirket bazında sübjektif olarak, önemli miktarın ne şekilde hesaplanacağı ve hangi miktarın önemli miktar olarak kabul edileceği konusunda uygulamada karışıklıklar meydana gelmiştir. Şirket varlığının önemi konusundaki takdir her somut olay bazında hakime bırakılmıştır. Bu minvalde hakim, yapılan işlemin şirketin önemli miktarda bir şirket varlığının satışı olup olmadığı hususunda bir niteleme yapacak ve bu işlemde yetkinin hangi organda olduğunu belirleyecektir. Bu belirleme esnasında hakim, Yargıtay kararları doğrultusunda somut olaya ilişkin hususları TTK m.408/2-f'nin koruduğu menfaati gözeterek değerlendirecektir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun konuya ilişkin olarak alınan bir kararında, yönetim kurulu kararı ile anonim şirkete ait bir taşınmazın satışının yapılmasına ilişkin olarak; bu taşınmazın şirketin tek ve en önemli mal varlığı olup olmadığının incelenmesi ve tek malvarlığı olduğu anlaşılırsa bu taşınmazın yönetim kurulu kararı ile satışının geçersiz olduğunun kabul edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır3.

Her ne kadar TTK'da hakimin takdir yetkisinde kullanabileceği somut bir kriter olmasa da halka açık anonim şirketler bakımından, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun ortaklıkların önemli nitelikteki işlemleri başlıklı 23/1-b maddesinde düzenlenen "Mal varlığının tümünü veya önemli bir bölümünü devretmesi veya üzerinde bir ayni hak tesis etmesi veya kiralaması gibi hususlar bu kanun kapsamında önemli nitelikte işlem sayılır" hükmü takdir yetkisi konusunda yol gösterici olabilir.4

Bununla birlikte Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hazırlanan, önemlilik ölçüsüne dair usul ve esasların belirlendiği, Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar ve Ayrılma Hakkı Tebliği (II-23.1) kapsamında yer alan önemli malvarlığına ilişkin düzenlemeler5 de yol gösterici olabilecektir.

Şüphesiz ki Sermaye Piyasası Kanunu ve bu Kanun uyarınca çıkartılan tebliğler tüm anonim şirketler bakımından doğrudan uygulanamayacaktır. Ancak yine de bir işlemin şirket varlığının önemli bir miktarının toptan satışı olup olmadığına ilişkin bir ihtilafta hakim, takdir hakkını kullanırken ilgili düzenlemeleri temel alabilecektir.6 En nihayetinde her ne kadar Yargıtay kararları ve özel düzenlemeler çerçevesinde önemli mal varlığının nasıl belirleneceğine ilişkin kriterler oluşturulmaya çalışılsa da bu konuda ortak ve açık bir düzenleme getirilmesinin gerekli olduğu aşikardır.

1.3. Toptan Satış

TTK kapsamında, anonim şirket yönetim kurulunun herhangi bir şirket varlığının satışını yapması tek başına geçersiz kabul edilemeyecek, -aşağıda detaylı şekilde açıklanacağı üzere- önemli miktarda şirket varlığının toptan satışının yapılması halinde geçersizlik gündeme gelecektir. Ancak kimi durumlarda yönetim kurulunun, teker teker satış yapmak suretiyle kanun yolunu dolanarak, toptan satış ile yasaklanan sonuca ulaşması da mümkün olabilir. Keza toptan satışın karşısında bulunan teker teker satış halinde, bu satışların aynı kişilere yapılmasının önünde bir engel bulunmamaktadır. Yönetim kurulu tarafından, aynı kişiye teker teker satış yapılarak şirketin önemli miktarda mal varlığının satılması gibi bir durum söz konusu olduğunda ise yönetim kurulunun yapmış olduğu işlemlerin toptan satışta olduğu gibi geçersiz sayılması söz konusu olabilecektir.

2. GENEL KURUL KARAR NİSABI

TTK'nın 408. maddesinde genel kurulun önemli miktarda şirket varlığının toptan satışına ilişkin kararının hangi nisapla alınacağı düzenlenmediği gibi genel kurulun esas sözleşme değişikliklerine ilişkin kararlarında uygulanacak nisapların düzenlendiği TTK'nın 421. maddesinde de bu duruma ilişkin bir nisap öngörülmemiştir.

Anonim şirketlerde önemli miktarda varlığın satışına ilişkin düzenleme ilgili Kanun'un sona erme ve tasfiyeye ilişkin onuncu kısmında aktifleri satma yetkisi başlıklı 538. maddenin 2. fıkrasında "(...) önemli miktarda aktiflerin toptan satılabilmesi için genel kurulun kararı gereklidir. Bu karar hakkında 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkraları uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir. Bu hüküm her ne kadar tasfiyeye girmiş anonim şirketler bakımından uygulanıyor olsa da gerek Yargıtay kararlarında7 gerekse doktrinde, 538/2 uyarınca TTK'nın 421. maddesinin 3. ve 4. fıkralarında belirtilen nisapların tasfiye halinde olmayan anonim şirketlere de kıyasen uygulanabileceği görüşü benimsenmektedir. Dolayısıyla Yargıtay kararları ve doktrindeki baskın görüş uyarınca önemli bir miktarda şirket varlığının satışına karar verilebilmesi için anonim şirket tasfiye halinde olsun veya olmasın TTK'nın 421/3. maddesinde belirtilen ve şirket sermayesinin en az yüzde yetmiş beşini oluşturan pay sahiplerinin veya temsilcilerinin olumlu oyu aranacaktır.

3. YÖNETİM KURULU KARARININ GEÇERSİZLİĞİ

Yönetim kurulu üyelerine karşı açılacak tazminat davaları 6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu'nda ("eTTK") düzenlenmiş ve yönetim kurulu kararlarının hükümsüzlüğünün tespiti için düzenlemeler yapılmış ise de yönetim kurulu kararlarının sakatlığı halinde açılacak davalar hakkında açık bir düzenleme eTTK'da mevcut değildi. TTK'nın 391. maddesi ile getirilen hükümler doğrultusunda ise anonim şirketlerde yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespiti amacıyla dava açılabileceği belirtilerek8, sınırlama yapılmaksızın batıl kararlara ilişkin örnekler sayılmıştır.

Anonim şirket yönetim kurulu ve genel kurulunun görev ve yetki sınırlarının, şirket esas sözleşmesi ile değiştirilmesi mümkün olmakla birlikte, bu organların devredilemez ve vazgeçilemez nitelikteki yetki ve görevlerinde böyle bir uygulamaya gidilmesi mümkün değildir. Yukarıda da ifade edildiği üzere anonim şirketlerde önemli miktarda şirket varlığının toptan satışının yapılması, genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında yer almaktadır. Bu doğrultuda anonim şirket yönetim kurulunun, genel kurulun devredilemez görev ve yetkilerine dahil bir konuda karar alması veya işlem yapması durumunda bu kararın ve/veya işlemin sakatlığı gündeme gelecektir.

TTK kapsamında anonim şirketlerde yönetim kurulu kararlarının butlanına ilişkin olarak getirilen yeni düzenleme ile, "Batıl Kararlar" başlıklı 391. maddede, yönetim kurulu kararlarının batıl olduğuna ilişkin olarak mahkemeye başvurulabileceğine ve mahkemeden kararın batıl olduğunun tespitinin istenebileceğine hükmedilmiştir. Maddenin devamında yönetim kurulu kararının batıl olması sonucunu doğuracak haller örneklendirilmiştir. Buna göre; (a) eşit işlem ilkesine aykırı olan, (b) anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen, (c) pay sahiplerinin -özellikle vazgeçilmez niteliktekihaklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren ve (d) diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin kararlar batıldır.

Bu kapsamda TTK'nın 408. maddesinde sayılan ve genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında yer alan, önemli miktarda şirket varlığının toptan satışının, yönetim kurulu tarafından alınan kararlar ve yapılan işlemler ile gerçekleştirilmesi halinde, bu kararın butlanına karar verilebilecektir. Ancak belirtmek gerekir ki anonim şirket yönetim kurulu kararlarının butlanına ilişkin anılan maddede, butlanın sadece bu maddede sayılan hallerde söz konusu olmayacağı vurgulandığından, şartları mevcut ise TTK'nın 391. maddesinde sayılanlar dışında kalan bir sebep dolayısıyla da yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti istenebilecektir.9 Dolayısıyla bu makalenin "Toptan Satış" başlığı altında belirtiği gibi satışın, anonim şirketin önemli miktardaki varlığının, toptan satışı sonucunu doğuracak şekilde, teker teker satış halinde yapılması durumunda da buna ilişkin yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitinin istenebilmesi gündeme gelecektir.

Yukarıda yer alan açıklamalarımız kapsamında her ne kadar genel kurul kararına dayanmayan şirketin önemli miktarda malvarlığının toplu satışına ilişkin kararının kesin hükümsüzlükle batıl olduğu ifade edilse de satış işleminin üçüncü kişileri bağlayıp bağlamayacağı ayrı bir özellik arz edecektir. Bu gibi hallerde üçüncü kişilere bir iç organ olan genel kurulun bu doğrultuda bir kararı olup olmadığını araştırma külfeti yüklemek makul bir çözüm olmayacaktır. Böyle bir durumda işlemin şirketi bağlayıp bağlamayacağı hususunu ise TTK'nın 371/3. maddesinde belirtilen "temsil yetkisinin sınırlandırılmasının iyi niyet sahibi üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmediğini" düzenleyen hükmü doğrultusunda üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmadığına göre çözmek yerinde olacaktır.10 Aksi halde yapılan satış işleminin şirket açısından önemli bir malvarlığının toptan satışı işlemi olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olması çok zor olan işlem tarafı iyiniyetli üçüncü kişiler, yapılan satış işleminin geçersiz olması yaptırımı ile karşı karşıya kalacağından hukuk güvenliği zedelenecektir.

SONUÇ

Önemli miktarda şirket varlığının toptan satışının, böyle bir işlemin şirketin mali geleceği açısından büyük önem arz etmesi ve genel kurulun devredilemez görev ve yetkilerinden olması nedeniyle, bu kararın genel kurul tarafından alınması gerektiği aşikardır. Bu aynı zamanda karar nisapları da göz önünde bulundurularak, şirketin yönetilmesine ilişkin önemli bir kararın pay sahiplerinin zararına bir durum oluşturmaması da amaçlanarak, şirketin güvenliği için getirilmiş bir düzenlemedir.

Anonim şirket organlarının devredilemez görev ve yetkilerine ilişkin hükümler emredici nitelikte olduğundan, yönetim kurulunca yukarıda anlatılan esaslara aykırı şekilde alınan kararın geçersizliği veya butlanı şirketin her bir pay sahibi tarafından istenebilecektir. Önemli bir miktara ilişkin kıstas ise TTK'da belirtilmediğinden somut bir uyuşmazlıkta anonim şirketin bir diğer organı olan yönetim kurulunca böyle bir karar alınması halinde kararın geçerliliği hakimin takdir yetkisine bırakılmıştır. Bu halde, hakim tarafından toptan satış işlemini o şirket açısından önemli nitelikteki şirket varlığının toptan satışı olarak yorumlanırsa buna ilişkin karar yönetim kurulu tarafından alındığında da geçerli olacak, tam aksi şekilde yorumlanırsa münhasıran genel kurul tarafından alınabileceğinden kararın kesin hükümsüz olduğuna karar verilecektir.

Ancak genel kurulun devredilemez görev ve yetkileri arasında yer alan bir işlemin yönetim kurulunca yapılması halinde işlemin karşı tarafı olan üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi, üçüncü kişilerin iyi niyetli olduğu hallerde TTK'nın 371/3. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak iyi niyetli üçüncü kişilere karşı yapılan işlemin şirketi bağlayacağı sonucuna varmak hukuk güvenliği açısından yerinde olacaktır.

Son olarak, önemli miktarda şirket varlığının belirlenmesi noktasında ilgili mevzuat kapsamında yol gösterici açıklamaların yer almaması sebebiyle, Yargıtay kararları ve özel kanunlar kapsamında bir çerçeve çizilebilecek olsa da uygulamada oluşan belirsizliklerin giderilmesi için bu hususun ayrıca düzenlenmesi gerekmektedir.

1 Altaş, Türk Ticaret Kanununa Göre Anonim Şirketler, Seçkin Yayıncılık, Şubat 2016, Ankara, s.111

2 Tekinalp, Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, Vedat Kitapçılık, Ocak 2015, İstanbul, s. 300

3 Yargıtay HGK, 02.04.2014, E.2013/11-1048 K.2014/430 "Şirkete ait tek taşınmazın genel kurul kararı olmadan, yönetim kurulu kararı ile satışı geçersizdir ve bu satışın geçersizliğini ilgili herkes dava konusu yapabilir."

4 Çamoğlu/ Ersin, Anonim Ortaklık Genel Kurulunun Devredilemez Yetkileri, Prof. Dr. Sabih Arkan'a Armağan, Oniki Levha Yayınevi, İstanbul, 2019

5 Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar ve Ayrılma Hakkı Tebliği (II-23.1) madde 6: "(...) önemlilik kriteri; a) işleme konu mal varlığının kamuya açıklanan son finansal tablodaki kayıtlı değerinin kamuya açıklanan son finansal tablolara göre varlık (aktif) toplamına oranının veya b) işlem tutarının yönetim kurulu karar tarihinden önceki altı aylık günlük düzeltilmiş ağırlıklı ortalama fiyatların aritmetik ortalaması baz alınarak hesaplanan ortaklık değerine oranının veya c) devredilecek veya kiraya verilecek veya üzerinde ayni hak tesis edilecek mal varlığı unsurunun son yıllık finansal tablolara göre elde edilen gelire katkısının, son yıllık finansal tablolardaki gelirlere oranının%50 den fazla olması durumudur."

6 Çamoğlu, s.333

7 Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 13.03.2009, E.13482, K.2957

8 Altaş, Türk Ticaret Kanununa Göre Anonim Şirketler, Seçkin Yayıncılık, Şubat 2016, Ankara, s. 321 "Düzenlemenin amacı, dava olanağını tanıyarak ve iptal edilebilir kararlarla batıl kararlar arasındaki farka açıklık getirerek pay sahibinin korunmasını güçlendirmektir."

9 Altaş, Türk Ticaret Kanununa Göre Anonim Şirketler, Seçkin Yayıncılık, Şubat 2016, Ankara, s. 322

10 Çamoğlu, s.338

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.