Anayasa Mahkemesi ("AYM"), yargilamanin devami esnasinda meydana gelen kanun degisikligi kapsaminda lehe olan cezai hükmün uygulanmamasinin anayasaya aykiri olduguna hükmetti. 

Karara konu olayda, basvurucu sirket hakkinda 2007 senesinde 4054 sayili Rekabetin Korunmasi Hakkinda Kanun'un ("Rekabet Kanunu") 4. maddesini ihlal ettigi iddiasiyla sorusturma açilmistir. Rekabet Kurulu ("Kurul") sorusturma sonucunda basvurucu sirketin diger tesebbüslerle anlasarak pazardaki ürünlerin arz kosullarinin piyasa disinda belirlenmesine yol açtigina ve bunun agir rekabet ihlali olarak nitelendirilmesi gerektigine karar vermistir. Bunun neticesinde, Rekabet Kanunu'nun 16. maddesinde yer alan düzenleme uyarinca basvurucu sirkete, son eylem tarihinden önceki yila ait gayrisafi gelirinin %5'i oraninda olmak üzere 616.285,96 TL idari para cezasi kesilmesine karar vermistir.

Basvurucu sirket bu karara karsi idari para cezasinin iptali istemiyle Danistay'a basvursa da fiyat tespiti, pazar paylasimi, ihale tekliflerinin ortak ayarlanmasi, arz boykotu ve rakip tesebbüslerin faaliyetlerinin zorlastirilmasina yönelik davranis sergilendigi gerekçesiyle verilen cezanin hukuka uygun oldugu belirtilerek basvurusu reddedilmistir. Eylemlerin en son 2002 senesinde gerçeklestirildigi tespit edildiginden, verilen idari para cezasi 2001 yili sonunda olusan gayri safi gelirin takdiren %5'i orani üzerinden belirlenmistir.

Basvurucu sirket, savunma haklarinin yeterince kullanilamadigi, Kurul'un basvuru yollari bakimindan bilgi verme yükümlülügüne uymadigi, haklarindaki ceza davasinda beraat karari verildigi ve rekabeti sinirlayici bir anlasmanin ortaya konulamadigini belirterek karari temyiz etmis olsa da Danistay Idari Dava Daireleri Kurulu ("IDDK") Danistay'in kararini onamistir.

Basvurucu sirket, temyiz asamasindaki iddialarina ek olarak karar düzeltme dilekçesinde 23 Ocak 2008 tarihli ve 5728 sayili Kanun'un 472. maddesi ile Rekabet Kanunu'nun degistirildigini ve yapilan degisiklik idari para cezasi bakimindan lehe düzenlemeler getirdigini ve bunlarin dikkate alinmadigini öne sürmüstür. Bu dogrultuda, karar verilirken aslinda nihai karardan bir önceki mali yil sonunda olusan veya bunun hesaplanmasi mümkün olmazsa nihai karar tarihine en yakin mali yil sonunda olusan cironun esas alinmasi gerektigini, nitekim nihai karardan bir yil önceki cironun daha düsük olmasi sebebiyle uygulanacak idari para cezasinin da buna göre belirlenmesi gerektigini ifade etmistir. IDDK'nin karar düzeltme isteminin reddedilmesi üzerine, basvurucu sirket, AYM'ye bireysel basvuruda bulunmustur.

AYM  mevzuattaki ilgili hükümler ile Danistay ve Yargitay içtihatlari irdeleyip basvuruyu suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile lehe olan kanunun geriye yürümesi ilkesi kapsaminda incelemistir.  Bu baglamda, basvurucu sirket tarafindan idari para cezasinin iptali istemiyle açilan dava devam etmekte iken Rekabet Kanunu'nun 16. maddesinde yapilan degisiklik uyarinca idari para cezalarinda ceza miktarinin belirlenmesinde uygulanacak kriterin degistirildigini ve degisikligin lehe olmasina ragmen yargilama esnasinda bu itirazin dikkate alinmadigi ve mahkemece bu yönde bir açiklama yapilmadigini görmüstür. Bu sebeplerle AYM, Anayasa'nin 38. maddesinde güvence altina alinan suçta ve cezada kanunilik ilkesinin ihlal edildigine karar vermistir.

AYM somut olayda mülkiyet hakkinin ihlal edildigine karar vererek, dosyanin yeniden yargilama yapilmasi üzere Danistay'a gönderilmesine hükmetmistir.

30 Eylül 2020 tarih ve 31260 sayili Resmî Gazete'de yayimlanan 17 Haziran 2020 tarih, 2016/8342 basvuru numarali AYMi kararinin tam metnine bu baglantidan ulasabilirsiniz.

Yazi ilk olarak, Moroglu Arseven'in iki haftada bir yayimlanan bülteni MA | Gazette'de yer almistir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.