Rekabet Kurulu, Otomotiv Distribütörleri Dernegi ve Otomotiv Sanayi Dernegi üyesi mütesebbislerin dernek çatisi altinda gelecege iliskin fiyat, üretim, satis konularinda bilgi ve tahmin paylasimi suretiyle 4054 sayili Rekabetin Korunmasi Hakkinda Kanun'un ("4054 sayili Kanun") rekabeti sinirlayici anlasma, uyumlu eylem ve kararlara iliskin 4. maddesinin ihlal edilip edilmedigi hususunda yaptigi ön arastirma neticesinde açilan sorusturma sonucunda 18/4/2011 tarihli karari ile aralarinda Ford Otomotiv Sanayi Anonim Sirketi'nin de bulundugu ilgili mütesebbüsler hakkinda idari para cezasi uygulanmasina karar vermisti.

Idari para cezasinin iptali ile idari para cezasinin dayanagi olan ilgili yönetmeligin iptali istemiyle açilan dava sonucunda davanin reddine karar verilmis ve temyiz incelemesi neticesinde de karar onanarak kanun yollarinin tüketilmesi üzerine Ford Otomotiv Sanayi Anonim Sirketi, isyerinde incelemenin kanuna aykiri olmasi nedeniyle konut dokunulmazligi hakkinin, rekabeti kisitlayici davranislarda bulunuldugu gerekçesiyle idari para cezasi uygulanmasi nedeniyle mülkiyet hakkinin, cezanin miktarinin tayininde diger mütesebbislerin ihracat cirolari dikkate alinmadigi halde kendi ihracat cirolarinin da hesaba katilmasi nedeniyle mülkiyet hakkiyla baglantili olarak ayrimcilik yasaginin, ayni fiilin ikinci kez sorusturulmasi nedeniyle yeniden yargilanmama ve cezalandirilmama ilkesinin, yargilamanin uzun sürmesi nedeniyle makul sürede yargilanma hakkinin, yargilama devam ederken yürürlüge giren kanunla karar düzeltme asamasinin kaldirilmasi nedeniyle de mahkemeye erisim hakkinin ihlal edildigi iddiasi ile Anayasa Mahkemesi'ne bireysel basvuruda bulunmustur.

Anayasa Mahkemesi 20.06.2023 tarihli Resmi Gazete'de yayinlanan 23.03.2023 tarihli karari ile, basvurucunun isyerinde yapilan incelemenin kanuna aykiri olmasi nedeniyle konut dokunulmazligi hakkinin ihlal edildigine ve basvurucu hakkinda ikinci ön arastirma sürecinin baslatildigi tarih ile idari yargi sürecinin kesinlestigi tarih arasinda geçen 9 yil 10 ay 26 günlük sürenin makul olmadigi sonucuna vararak adil yargilanma hakki kapsamindaki makul sürede yargilanma hakkinin ihlal edildigine karar vermistir.

Bilindigi üzere 4054 sayili Kanun'un 15. Maddesi ile Kurul'a 4054 sayili Kanun'un kendisine verdigi görevleri yerine getirirken gerekli gördügü hallerde yerinde inceleme yetkisi taninmistir.

Yerinde inceleme, rekabet otoritelerinin, ilgili tesebbüsün defterlerini, fiziki ve elektronik ortam ile bilisim sistemlerinde tutulan her türlü verilerini ve belgelerini incelemek, bunlarin kopyalarini ve fiziki örneklerini almak, belirli konularda yazili veya sözlü açiklama istemek, tesebbüslerin her türlü mal varligina iliskin mahallinde incelemeler yapmak suretiyle rekabet ihlallerinin tespiti amaciyla en önemli delil elde etme araçlarindan biridir. Yerinde inceleme süreci, yasalara uygunluk, adil uygulama ve hukuki teminatlar gibi konularin dikkate alinmasi gereken oldukça önemli bir süreçtir.

Anayasa Mahkemesi tarafindan yapilan degerlendirmede, tesebbüslerin yönetim islerinin yürütüldügü kisimlar ile çalisma odalari gibi herkesin serbestçe giremedigi alanlarin konut sayilacagi, dolayisiyla sirket yetkililerinin bilgisayarlarindan belge temin edildigi hususu da gözetildiginde basvurucunun isyerinde yapilan incelemenin konut dokunulmazligi hakkina müdahale teskil ettigi belirtilmistir.

Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nin 21/1 maddesindeki, usulüne göre verilmis hakim karari olmadikça kimsenin konutuna girilemeyecegi, konutunda arama yapilamayacagi, buradaki esyaya el konulamayacagi ve gecikmesinde sakinca bulunan hallerde ise dogrudan hakim karari yerine kanunla yetkili kilinmis mercinin yazili emrinin yeterli görülebilecegine iliskin düzenleme uyarinca, 4054 sayili Kanun'un 15. maddesinde yerinde incelemenin Kurul karariyla yapilabilecegine dair düzenlemede yerinde incelemenin Kurul'un emriyle yapilmasinin gecikmesinde sakinca bulunan hallerle sinirli kilinmamasinin Anayasa'nin 21. maddesine uygun olmadigi kanaatine vararak konut dokunulmazliginin ihlal edildigine karar vermistir.

Avrupa Komisyonu'nun ("Komisyon") konu ile ilgili düzenlemelerine bakildiginda, Avrupa Komisyonu'nun 16.12.2002 tarih ve 1/2003 sayili Tüzük'ün 20. maddesinde, 4054 sayili Kanun'daki düzenlemeler ile paralel nitelikte Komisyon'a tesebbüslerin isyerlerinde yerinde inceleme yetkisi verilmis ve Komisyon tarafindan yetkilendirilen görevlilerin, tesebbüsün incelemeye karsi çikmasi durumunda, ilgili üye devletin, gerektiginde polis veya benzeri bir yaptirim yetkisine sahip bir makamin destegi ile denetimlerini gerçeklestirmelerine olanak saglamak için gerekli yardimi saglayacagi düzenlenmistir. Böyle bir durumda üye devletin ulusal kanunlarina göre söz konusu yardimin saglanmasi için bir yargi makaminin iznine ihtiyaç duyulmasi durumunda bu iznin talep edilecegi düzenlenmistir. 1/2003 sayili Tüzük'ün 21. Maddesinde ise ciddi bir ihlal süphesini kanitlamakla ilgili olabilecek, sorusturma konusuyla ilgili belgelerin veya diger kayitlarin tesebbüsün isyeri disinda baska herhangi bir yerde tutulduguna dair makul bir süphenin varligi durumunda, ilgili tesebbüs ve tesebbüs birliklerinin yöneticilerinin, müdürlerinin ve diger personelinin evleri de dahil olmak üzere arazi ve ulasim araçlari gibi ticari olmayan diger yerlerde inceleme yapilmasi da mümkün kilinmis olmakla birlikte, bu yönde alinan bir kararin, ilgili üye devletin ulusal yargi makaminin ön izni olmadan icra edilemeyecegi düzenlenmistir. Isyerleri disinda yapilan yerinde incelemeler bakimindan temel hak ve özgürlüklerin güvence altina alinmasi kapsaminda Komisyon böyle bir yerinde inceleme için ilgili üye devletin yargi makaminin iznini gerekli kilmistir. Karara konu yerinde incelemenin ise tesebbüsün isyerinde gerçeklestigini belirtmek gerekir.

Anayasa Mahkemesi'nin kararina katilmayan 2 üyenin karsi oy gerekçesinde, basvurucuya ait isyerinde "yerinde inceleme" yapildigi, arama veya el koymanin söz konusu olmadigi, 4054 sayili Kanun'un verdigi ve basvurucunun da hukuki olarak önceden bildigi yetkiye dayali olarak incelemede bulunuldugu ve basvurucunun da yerinde yapilan inceleme sirasinda bir itirazinin olmadigi belirtilerek, bu durumun konut dokunulmazligini ihlal seklinde degerlendirilemeyecegi, 4054 sayili Kanun'daki amaçlar dogrultusunda incelemenin yapildigi ve bu yönüyle mesru bir amacin bulundugu, yapilan incelemenin basvurucunun bilgisi dahilinde ve basvurucu tarafindan teslim edilen bilgi ve belgeler üzerinde yapildigi, basvurunun inceleme islemini asan bir faaliyette bulunuldugu iddiasinin olmadigi, bu haliyle ölçülü bir müdahale oldugu degerlendirilerek ihlal olusmadigi yönünde görüs belirtmislerdir.

Önümüzdeki günlerde çokça tartisilacak olan Anayasa Mahkemesi'nin bu karari üzerine, yasama organinin ilgili kanun hükmünde yeni bir düzenlemeye gidip gitmeyecegi simdiden merak konusu haline gelmistir ve kararin bundan sonraki yerinde incelemelere etkisi olacagi süphesizdir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.