Ekim 2020 – Bildiğiniz üzere 31.07.2020 tarih ve 31202 sayılı Resmi Gazete 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da, ("5651 sayılı Kanun") sosyal ağ sağlayıcıları bakımından birtakım ek yükümlülükler getiren değişiklikler yapılmıştı. Söz konusu değişikliklere ilişkin daha önce yapmış olduğumuz duyuruya link üzerinden erişebilirsiniz.

Yapılan değişiklikler uyarınca uygulamanın usul ve esaslarını düzenlemek için yetkili kılınan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun ("BTK") Sosyal Ağ Sağlayıcı Hakkında Usul ve Esasları ("Usul ve Esaslar") hakkındaki kararı 02.10.2020 tarih ve 31262 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İlgili düzenleme metnine buradan ulaşabilirsiniz. Söz konusu Kanun değişikliği, Facebook'un sosyal ağ sağlayıcıları için öngörülen yükümlülüklere rağmen Türkiye'de yerel bir temsil atamayacağı üzerine kamuoyunun gündemine oturmasıyla yaygın bir şekilde tartışmaya başlanmıştı.

Kararın getirdiği yeni Usul ve Esaslar hangi sorulara cevap vermektedir?

1. Sosyal ağ sağlayıcı tanımı ve kapsamı nedir?

Hukuki açıdan da kanun değişikliği ile getirilen bazı tanımların kapsamına nelerin dahil olduğu veya nelerin dahil olmadığı hususu tartışmalara yol açmıştı. BTK'nın bu yeni kararında birlikte tartışmaların son bulması hedeflenerek uygulamaya ilişkin daha fazla detaylara yer verilmiştir. Karar kapsamında yer alan Usul ve Esaslar uyarınca Türkiye'den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıları, kanun değişikliği ile getirilen ve aşağıda belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sorumludur. Günlük erişim sayısı 1 milyonun altına düşen sosyal ağ sağlayıcıları mevcut erişim durumunu BTK'ya bildirebilecektir. Bunun akabinde BTK tarafından yapılacak incelemeler neticesinde, kapsam dışında olduğuna karar verilmesi halinde sonuç, sosyal ağ sağlayıcısına bildirilir.

Kişisel internet siteleri, e-ticaret ve haber siteleri gibi etkileşimi ikincil ve yan bir hizmet olarak sunan platformların ise kapsam dışında olduğu belirtilmiştir. İnternet ortamındaki yayının sadece belirli bir kısmında sosyal etkileşim amaçlı içeriğe yer veren gerçek veya tüzel kişiler sosyal ağ sağlayıcı olarak değerlendirilmeyecektir.

2. Hangi sosyal ağ sağlayıcıları temsilci belirlemelidir?

Yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarının yetkili bir kişiyi Türkiye'de temsilci olarak belirlemekle yükümlü olduğuna Usul ve Esaslar'da yer verilmiştir. Temsilciler tüzel kişi olabileceği gibi gerçek kişi de olabilir ancak temsilcinin tüzel kişilik olduğu varsayımında bu tüzel kişilik Türk kanunları uyarınca kurulmuş olmalıdır. Temsilcinin gerçek kişi olduğu varsayımında ise bu kişi bir Türk vatandaşı olmalıdır.

3. Kişiler tarafından yapılan başvurularda hangi dil kullanılacak? Başvuru nasıl olacaktır?

Gerek yurt içi gerek yurt dışı menşeili sosyal ağ sağlayıcıları, kişilerin kişilik haklarının veya özel hayatın gizliliği kapsamındaki haklarının ihlaline ilişkin başvurularına cevap vermek zorundadır.

Bu başvuruları gerçekleştirecek kişiler için platformların elverişliliğini sağlamak amacıyla BTK tarafından sosyal ağ sağlayıcının başvuru için Türkçe dil seçeneği kullanarak yapılabilmesi imkânı sunacağını belirtmiştir. Başvurulara başvurudan en geç kırk sekiz saat içinde olumlu ya da gerekçesi belirtmek kaydıyla olumsuz cevap verilecektir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki Türkçe yapılan başvuruların Türkçe cevaplanması zorunlu kılınmıştır.

4. Hangi Kullanıcı Verileri Türkiye'de barındırılmalıdır?

5651 sayılı Kanun'da yapılan değişiklikler kapsamında kullanıcı verilerin Türkiye'de tutulması gerektiği belirtilmişti, ancak kapsamı ise net değildi. Benzer şekilde Usul ve Esaslar kapsamında da bu belirsizliğe karşın tatmin edici bir açıklık sağlanamamıştır. Bununla birlikte öncelikli olarak "temel kullanıcı bilgileri"nin ve BTK tarafından belirlenecek diğer bilgilerin Türkiye'de tutulacağı belirtilmiştir.

5. 5651 sayılı Kanun kapsamında öngörülen yaptırımlar nelerdi?

  • Yukarıda da belirttiğimiz üzere Facebook Türkiye'de bir temsilci atamayacağını ifade etmişti. Kanun kapsamında Sosyal ağ sağlayıcılarının yükümlülüklerine uymaması halinde kademeli olarak beş adımlı idari yaptırımlar öngörülmüştür.
  1. Öncelikle BTK tarafından Türkiye'de temsilci atama yükümlülüğü altında olsan sosyal ağ sağlayıcıları arasından söz konusu yükümlülüğünü halen yerine getirmemiş olanlar tespit edilecek kendilerine bildirim yapılacaktır. Böyle bir bildirimi alan bir sosyal ağ sağlayıcısına, bildirimi aldığı tarihten itibaren 30 gün içerisinde temsilci atamaz ise, 10 Milyon TL tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
  2. İlk yaptırımın ardından 30 gün geçmesine rağmen hala ilgili sosyal ağ sağlayıcısı tarafından hala bir temsilci atanmaması halinde 30 milyon TL tutarında idari para cezasına muhatap olabilecektir.
  3. Sosyal ağ sağlayıcısının ikinci yaptırımdan sonra da 30 gün içerisinde temsilci atamaması halinde, yeni reklam almalarının yasaklanmasına ilişkin tedbir uygulanmaya başlanacaktır.
  4. Tüm bu yaptırımlara rağmen, sosyal ağ sağlayıcısı tarafından reklam yasağının ardından 3 ay sonra temsilci atanması hala reddedilirse, BTK internet trafiği bant genişliğini %50 oranında düşürebilecektir.
  5. Bant genişliği kısıtlamasının bildiriminden sonra 30 gün içinde hala temsilci atamaması halinde bant genişliği %90 oranına kadar indirilecektir.
  • Temsilciye ilişkin öngörülen yaptırımların yanı sıra, sosyal ağ sağlayıcısı aleyhinde, kullanıcılar tarafından yapılan başvurulara cevap verme yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde 5 milyon Türk Lirası tutarında idari para cezası uygulanacaktır.
  • Aynı zamanda sosyal ağ sağlayıcıları 6 aylık dönemlerde kullanıcılara karşı olan cevap verme yükümlülüğünü yerine getirdiği ve içerik kaldırma, erişim engeli gibi BTK kararlarına uygun davrandığına ilişkin rapor sunma yükümlülüğü altındadır. Sosyal ağ sağlayıcısının bu raporlama yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde ise BTK tarafından 10 milyon Türk Lirası tutarında idari para cezası uygulanabilecektir.

Sonuç

BTK tarafından yayımlanan Usul ve Esaslar ile, 5651 Kanun kapsamında açıklığa kavuşturulmamış bazı hususlar netlik kazanmıştır. Özellikle sosyal ağ sağlayıcısının tanım kapsamının geniş olmasının beraberinde getirdiği birçok soru yanıta kavuşmuştur. Kullanıcı sayısı bir milyondan fazla olan sosyal ağ sağlayıcılarının Türkiye'de faaliyetlerine devam edebilmesi için 5651 sayılı Kanun'un yanı sıra ikincil mevzuatı da göz önünde bulundurması gerekmektedir. Sosyal ağ sağlayıcıların bu düzenlemelere uyum konusunda nasıl yol izleyeceği herkes tarafından merak ve gündem konusudur.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.