Arabuluculuk Nedir?

Arabuluculuk; alternatif çözüm yollarından biridir. Tarafsız bir kişi olan arabulucu, ortaya çıkmış bir uyuşmazlık hakkında taraflara bir anlaşmaya varmaları için yardım sağlar.

Arabuluculuk;

  • gönüllü,
  • bağlayıcı olmayan ve
  • interaktif bir uyuşmazlık çözümü sürecidir.

Hangi Uyuşmazlıklar Arabuluculuk Yoluyla Çözümlenebilir?

6325 sayılı "Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu" kapsamında tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği tüm konularda (kamu düzenini ilgilendirenler hariç olmak üzere) arabuluculuk yoluna başvurulabilir. Taraflar kamu düzenini ilgilendirmeyen ve cebri icraya elverişli konularda arabulucuya gidebilirler. Tarafların sözleşme konusu yapamayacakları konularda arabuluculuk mümkün değildir.

Bu kapsamda aşağıda örnek olarak anılan alanlarda arabuluculuk çözüm yöntemi -İHTİYARİ OLARAK - hali hazırda uygulanmaktadır.

  • İş Hukuku ile ilgili uyuşmazlıklar
  • Telif hakkından kaynaklı uyuşmazlıklar
  • Maddi-Manevi tazminat davaları
  • Borç ilişkisinden doğan uyuşmazlıklar
  • Kiralamaya ilişkin uyuşmazlıklar
  • Sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklar
  • Taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklar
  • Ticari ortaklıktan ayrılma
  • Tüketici hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar
  • Aile hukuku
  • Diğer davalar

Arabuluculuk Yoluna Neden Başvurulmalıdır, Avantajları Nelerdir?

  • Arabuluculuk tercih edildiğinde, taraflar dava yoluna gitmeden arabuluculuk yoluna başvurduğunda, uyuşmazlığın neden olduğu maliyet düşer ve kar sağlanır.
  • Ayrıca iş ilişkilerinin geleceğine ilişkin yürüttüğünüz tahminler hatalar içerebilir.Senaryo daha iyi ya da daha kötü olabilir. Arabuluculukta ise senaryoya müdahale edebilirsiniz.
  • Sorun çıktığında, bu soruna yoğunlaşan girişimciler ve işletme sahipleri zaman kaybına uğrayacaktır ve bu sorundan psikolojik olarak da etkilenecektir. Arabuluculukta ise kısa sürede bu sorunu geride bırakarak yoluna devam edebilecek ve diğer işlerine yoğunlaşabilecektir. Yargılamalar 3-4 yılı bulabilirken, artık istinaf kanun yolunun devreye girmesiyle yargılama sürecinin daha da uzama ihtimali ile karşı karşıyayız. Ticaret hayatında ve gündelik hayatta zamanın önemi gelişen ve hızlanan dünyayla aşikar hale gelmiştir. Arabuluculuk yolunun daha kısa sürede sonuç vermesi iki tarafın da yararınadır elbette.
  • Arabuluculuk, dava yoluna kıyasla daha barışçıl ve taraflar açısından daha uyumlu bir çözüm yoludur. Yani sorun ortaya çıktığında ilişki seviyemizi değiştirmek isteyip istemediğimiz önem taşıyor. Neticede, anlaşmazlığın çözülmesi için dava her zaman açılabilir. Fakat ilişkimizin bozulmasını istemiyorsak ve hemen sonuca ulaşmak istiyorsak, önce arabuluculuk yolunu denememiz gerekiyor.
  • Arabuluculuk iradidir. Taraflar, arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler.
  • Yargılama söz konusu olduğunda taraf menfaatlerinin ne ölçüde karşılanacağı belirsizdir. Arabuluculuk yolunda taraflar süreç içerisinde daha fazla etkiye ve söz hakkına sahiplerdir uyuşmazlığın çözümüne etkileri daha fazla olabilmektedir, sonucu beklentilerine ve isteklerine göre şekillendirme şansları daha fazladır.
  • Dünyanın gelişmesine ve karmaşıklaşmasına paralel olarak ortaya çıkan hukuki uyuşmazlıklar da karmaşıklaşmaktadır. Bu değişime ve karmaşıklığa adapte olabilmek de her geçen gün hayati hale gelmektedir. . Bu noktada arabuluculuk hızlı ve efektif sonuç vermesi bakımından, ticari hayattaki geleceğe ilişkin belirsizliği ve riskleri azaltmaktadır. Bu sayede değişime kolayca adapte olunabilmektedir.
  • Arabuluculuktan bahsettiğimizde tarafların hak ve özgürlüklerinin korunduğu, hızlı bir süreçten bahsediyoruz. Arabuluculukta müzakere süreci; güvenilir, nötr, konu hakkında uzman, taraflarla birebir irtibat halinde tarafsız bir kişi tarafından yönetilir. Burada her iki tarafın hak ve özgürlükleri gözetilir.

Arabuluculuğun En Önemli Özelliklerinden Birisi Gizliliktir, Peki Gizlilik Nasıl Sağlanır?

Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça arabulucu, arabuluculuk faaliyeti çerçevesinde kendisine sunulan veya başka bir şekilde elde ettiği bilgi ve belgeler ile diğer kayıtları gizli tutmakla yükümlüdür. Bu gizlilik yükümlülüğü tarafları ve toplantıya katılan diğer kişileri de bağlar. Arabuluculuk faaliyeti sırasında fotoğraf çekilemez, ses ve görüntü kaydı yapılamaz.

Taraflar, arabulucu veya arabuluculuğa katılanlar da dâhil üçüncü bir kişi, uyuşmazlıkla ilgili olarak hukuk davası açıldığında yahut tahkim yoluna başvurulduğunda;

  1. Taraflarca yapılan arabuluculuk daveti veya bir tarafın arabuluculuk faaliyetine katılma isteğini,
  2. Uyuşmazlığın arabuluculuk yolu ile sona erdirilmesi için taraflarca ileri sürülen görüşler ve teklifleri,
  3. Arabuluculuk faaliyeti esnasında, taraflarca ileri sürülen öneriler veya herhangi bir vakıa veya iddianın kabulünü,
  4. Sadece arabuluculuk faaliyeti dolayısıyla hazırlanan belgeleri delil olarak ileri süremez ve bunlar hakkında tanıklık yapamaz. Bu beyan ve belgelerin açıklanması mahkeme, hakem ve herhangi bir idari makam tarafından talep edilemez, delil olarak sunulsa dahi hükme esas alınamaz.

Gizlilik yükümlülüğüne aykırı hareket ederek bir kişinin hukuken korunan menfaatinin zarar görmesine neden olan kişi altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Arabuluculuk yolu şirketlerin marka değerini korumasına da katkı sağlar. Kamuya açık ve zaman zaman rahatsız edici olabilecek mahkeme salonlarına kıyasla oldukça nettir arabuluculuğun gizliliği.

İhtiyari Arabuluculukta Sürelerin Durumu Nedir?

6325 sayılı Arabulucuk Kanunu'na göre;

'' MADDE 13 – (1) Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik edebilir. ''

Uyuşmazlıkta doğrudan dava açılabileceği gibi dava açmadan veya açıldıktan sonra "ihtiyari olarak" arabulucuya başvurmak mümkün. Arabuluculuk Kanunu madde 16/2'ye göre başvuruda, arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmıyor.

  • Dava açılmadan önce arabulucuya başvuru halinde, arabulucuk süreci; tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
  • Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru halinde ise, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren süreç işlemeye başlar.

Arabuluculuk Görüşmeleri Sonunda Alınan Kararın Hukuki Niteliği Nedir?

Taraflar dava açılmadan önce yürütülen arabuluculuk sürecinin sonunda bir anlaşmaya varırlarsa bu anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, Sulh Hukuk Mahkemesinden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilâm niteliğinde belge sayılır.

Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi hâlinde, maktu harç alınır. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır.

Taraflar arabuluculuk sonucunda verilen kararı, herhangi bir masrafa tabi olmaksızın, sadece maktu olarak harç ödeyerek mahkeme nezdinde onaylatırlar. Bu onaylatmadan sonra, ilgili karar mahkeme kararı niteliğini kazanır. Bunun dışında herhangi bir yargılama gideriyle karşılaşmazlar. Bu bakımdan arabuluculuk yolu, dava yoluna kıyasla çok daha az masraflıdır. Taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.

Arabuluculuğun Başarılı Olma İhtimali Nedir?

Arabuluculuk Daire Başkanlığı'nın istatistiklerine göre arabuluculuk yoluna giden uyuşmazlıklar %98'e varan oranla anlaşma ile sonuçlanmaktadır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.