ÖZET

Globalleşen dünyada yaşanan finansal krizler, şirket skandalları, ekolojik etkiler, toplumsal sorunlar, iş dünyasının ve işletmelerin bu konular hakkında endişelerini arttırmakta ve bunun sonucunda, işletme yönetimlerinin şeffaf olması talebi oluşmaktadır. Bu talep, iki önemli kavramı gündeme getirmektedir. Bunlardan biri, kurumsal yönetim, ikincisi hesap verme gerekliliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca bunlara ek olarak kurumsal sürdürülebilirlik kavramı önem kazanmaktadır.

Bir çok ülke, özellikle halka açık şirketler kurumsal yönetim uygulamalarını uygulamakta, mal ve hizmet piyasalarından alacağı payı artırmaya çalışmaktadır. Ülkemizde de uluslararası rekabetin geliştirilebilmesi, markaların kurumsal sürdürebilirliliğinin sağlanabilmesi için kurumsal yönetime önem verilmelidir.

Anahtar Kelimeler: Kurumsal Yönetim, Kurumsal Yönetim İlkeleri, Kurumsallaşma, Kurum Kültürü, Kurum İmajı, Kurumsal Sorumluluk, Kurumsal Sosyal Sorumluluk.

GİRİŞ Kurumsal Yönetim, belirli kıstaslara göre, adil, şeffaf, hesap verilebilir ve sorumluluk bilinciyle tüm paydaş ve hissedarların menfaatlerini koruyarak şirketin temel faaliyetlerini en iyi şekilde yürütmesine katkı sağlamak amacıyla var olmuştur. Özellikle aile şirketlerinin ve profesyonel yönetime direnen şirketlerin sürdürebilirliliğini sağlamak adına kurumsal yönetim önemli ve yeni bir olgudur. Türkiye'de öncelikle halka açık şirketler tarafından uygulanmaya başlanmıştır. Kurumsal Yönetim kavramıyla birlikte Kurumsal Sosyal Sorumluluk da şirketlerin gündemine yerleşmiştir. Özellikle marka imajına kattığı değeri gören çok büyük kurumsal şirketler, bu tarz projeler oluşturulması ve desteklenmesi konusuna daha fazla önem vermiştir. Kurumsal Sosyal Sorumluluk projeleriyle çevreye, doğaya, insana ve geleceğe saygılı olmayan şirketler toplum tarafından da dışlanmaya başlanmıştır.

Kurumsal sosyal sorumluluk, sürdürülebilir kalkınmaya da katkı sağlamaktadır. Fakat sosyal projelerin toplumsal gelişime, ekonomik kalkınmaya, sürdürebilirliliğe katkısı ülkelerin gelişmişlik düzeyine hatta projenin büyüklüğü veya başarısına göre değişebilir. Gelişmekte olan ülkelerde bu etki daha büyük olabilmektedir. Bazı çevresel/ekolojik projeler ise gelişmişlik düzeyinden bağımsız olarak bütün dünyayı ilgilendirerek doğal kaynakların sürdürülebilirliliğine önemli katkılar sağlayabilmektedir.

Günümüzde bir çok uluslararası şirket Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projelerine önem vermekte ve bunun için departmanlar kurmaktadır. Bu şirketlerde, Kurumsal Sosyal Sorumluluk Müdürü, Kurumsal Vatandaşlık ve Sürdürülebilir Gelişme Global Direktörü gibi unvanlar mevcuttur.

1. KURUMSAL YÖNETİM

Kurumsal Yönetim, bir şirketin, h ak sahipleri ve kamuoyunun menfaatlerine zarar vermeyecek şekilde, mali kaynakları ve insan kaynaklarını kendine çekmesini, verimli çalışmasını ve bu sayede de hissedarları için uzun dönemde ekonomik kazanç yaratarak istikrar sağlanmasını mümkün kılan kanun, yönetmelik ve gönüllü özel sektör  uygulamaları bileşimidir.(Kolombiya Üniversitesi ukuk Fakültesi Prof.Ira M. Millstein)1

En özet haliyle Kurumsal Yönetim şirketlerin iyi bir biçimde yönetilebilmesi için gerekli kuralların uygulanması ile oluşturulan bir kurum kültürüdür.

2. KURUMSAL YÖNETİM İLKELERİ

Kurumsal Yönetim İlkeleri 4 ana temel kavram altında şekillendirilmiştir. Bunlar; Adillik (Fairness), Şeffaflık (Transparency), Hesap Verebilirlik (Accountability), Sorumluluk (Responsibility)'dur.

Ülkelerin Kurumsal Yönetim İlkeleri hazırlanırken Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü ("OECD") Konseyi'nin hazırlamış olduğu rehber yol gösterici olmaktadır. Bu rehberde yer alan "one size does not fit all" sözüyle, hazırlanan rehberin herkese uygun olmayabileceği belirtilmiş ve ülkelerin yapılarını dikkate alarak kendilerine uygun ilkeleri hazırlamaları önerilmiştir. İlkeler hazırlanırken "Uygula, uygulayamıyorsan açıkla" prensibi benimsenmiştir.

İlkeler altı farklı bölüm şeklinde sunulmaktadır2:

  1. Etkin kurumsal yönetim çerçevesinin temelinin sağlanması,
  2. Pay sahiplerinin hakları ve adil muamele görmeleri ile temel ortaklık işlevleri,
  3. Kurumsal yatırımcılar, pay senedi piyasaları ve diğer aracılar,
  4. Menfaat sahiplerinin rolü,
  5. Kamuyu aydınlatma ve şeffaflık,
  6. Yönetim kurulunun sorumlulukları.

Türkiye'de Sermaye Piyasası Kurumu ("SPK") tarafından hazırlanan ilkeler bu uygulamalar temel alınarak hazırlanmıştır.

Kurumsal Yönetim İlkeleri'nin 4 ana kavramı aşağıda açıklanmıştır.

2.1 Adillik/Eşitlik

Yönetimin tüm faaliyetlerinde pay ve menfaat sahiplerine adaletli davranılması durumudur. Şirket yönetimi görevini yerine getiren yöneticilerin tüm faaliyetlerinde süreçlerden etkilenen herkese eşit ve adil olması gerektiğini ifade eder.

2.2 Şeffaflık

Alınan kararların sebeplerini açıklama zorunluluğudur. "Kamuyu Aydınlatma İlkesi" olarak da kabul edilen bu ilke şirketlerin yönetimi, mali durumu, mali ve faaliyet performansı gibi konuları açıklamayı gerektirir3.

Şeffaflık ilkesinin sınırını, ticari sırlar belirler ve bu ilke öncelikle mali tabloların açıklanması ile ilgilidir. Açıklanan bilgilerin gerçeğe uygun, karşılaştırılabilir, açık ve yeterli olması gerekir.

2.3 Hesap Verebilirlik

Yönetim kurulunun üst yönetimin kararlarını, faaliyetlerini ve performansını bağımsız bir şekilde izlemesi ve üst yönetimin hissedarlara karşı hesap verme sorumluluğunun yerine getirilmesidir. Hesap verebilirlik, yönetiminalınankararlarındoğruluğunu kanıtlama ve sorumluluğunu kabullenmesidir.

2.4 Sorumluluk

Şirket yönetiminin şirket adına yapmış olduğu faaliyetlerinde mevzuata, esas sözleşmeye, şirket içi düzenlemelere, toplumsal değerleri yansıtan düzenlemelere uyum göstermesini ifade etmektedir.

Kurumsal Sosyal Sorumluluk ("KSS") ise Sorumluluk ilkesinin bir alt unsurudur. Toplumun yaşam kalitesini iyileştirmek için, kendi çalışanları ve onların aileleri, yerel halk ve bütün toplumla birlikte ekonomik, çevresel, kültürel ve sosyal gelişmeye destek verme sorumluluğudur.

Şirketlerin tüm paydaşlarına ve topluma karşı etik ve sorumlu davranması, bu yönde kararlar alması ve uygulamasıdır. Kısaca; şirketlerin gönüllü faaliyette bulunma taahhüdüdür.

3. KURUMSALYÖNETİMİN YARARLARI

Kurumsal yönetim, başarılı bir biçimde uygulandığı takdirde şirketlerin birçok fayda elde etmesi ve başarıya ulaşması kaçınılmaz olacaktır.

Kurumsal Yönetimin faydaları aşağıda maddeler halinde verilmiştir4:

  • Düşük sermaye maliyeti,
  • Finansman imkanları ile likiditede artış,
  • Krizleri kolay atlatabilme ve sermaye piyasasından dışlanmama,
  • Daha iyi performans gösterme,
  • Daha yüksek şirket değeri,
  • Daha yüksek kâr,
  • Daha yüksek satış büyüme oranı,
  • Daha yüksek hisse senedi getirisi,
  • Düşük risk.

4. KURUMSALYÖNETİMDE KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

Kurumsal sosyal sorumluluk kavramı, kuruluşlar için aynı zamanda bir değer yaratımı sürecidir. Bu değerin yaratılması ve sürekli kılınması önemlidir. Çünkü tüketiciler sadece bir ürünün/hizmetin fiyatı ve kalitesine bakarak ürün/hizmet satın almazlar. Satın aldıkları ürünün arkasındaki marka/ şirketin toplum adına sağladığı pozitif katkılara da bakmaktadırlar. Bu bakış açısı, toplumların gelişmişlik düzeyine bağlı olarak artmaktadır.

Bir işin sosyal sorumluluğu, toplumun belli bir zaman içerisinde örgütten talep ettiği ekonomik, yasal, etik ve isteğe bağlı davranışlar tanımıdır. Bu dört temel sorumluluğu (Archie. B. Carroll) Kurumsal Sosyal Sorumluluk Piramidi olarak nitelendirmektedir5.

Türkiye'de sosyal sorumluluk kavramı uzun yıllar boyunca hayır işleri olarak anılmıştır. 2000 yılından sonra şirketlerin gündeminde yer almaya başlamış, çevreden iş etiğine, insan haklarından çalışana verilen değere kadar geniş bir alanda değerlendirilmiştir. Çünkü itibar, beğenilme, tüketici ve yatırımcı tarafından tercih edilme, hatta büyüme kriterleri arasına KSS'da eklenmiştir.

5. KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUĞUN MARKA İMAJINA ETKİSİ

Şirketler kendi ürünlerinin satın alınmasını sağlamak için, tüketicilerin algılarını marka olgusuyla değiştirirler. Birçok açıdan aynı koşullarda piyasaya sürülen benzer ürünler için oluşacak fiyat rekabetinden marka imajları sayesinde kaçınabilmektedirler.

Marka anımsama ve marka tanıma, marka farkındalığının iki tipidir. Tüketicinin hatırlama setinde bir markanın tutulabilmesi farkındalık sayesindedir. (Hoyer, W.D., Brown, S.P., 1990:141- 148). Marka farkındalığının meydana gelebilmesi için bizzat marka adının tüketici tarafından hatırlanması şart değildir6.

Küreselleşme çağını yaşadığımız bu zamanda markalar tüketicileri ile aralarında duygusal bağlar yaratarak ayakta kalabilmekte ve bu bağın yaratılmasında ise kurumsal sosyal sorumluluk en önemli etkenlerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır7.

Toplumsal sorunlara çözüm sağlayan projelere destek veren şirketler, kamuoyunda bilinirliliğini arttırarak marka imajlarını da güçlendirirler. Kurumsal sosyal sorumluluk projesi üreten şirketler için ikinci önemli konu bu projenin başarılı bir biçimde duyurulması olacaktır. Nitekim, iyi ve başarılı proje örnekleri olduğu kadar, kötü ve başarısız proje örnekleri de vardır. Tüketiciler, şirketlerin bir KSS projesini toplumsal, ekolojik vb. bir soruna çözüm sağlamak için yaptıklarını bilmelidir. Marka değil, sosyal proje ön plana çıkarılırken, markanın da bu projenin bir parçası olduğu algısı oluşturulmalıdır. Ayrıca, sosyal sorumluluk projeleriyle oluşturulan marka imajı, kurumsal ilişkiler, reklam ve pazarlama kampanyaları için katlanılan maliyetler ile elde edilenden daha ucuz olacaktır.

Kurumsal sosyal sorumluluk sahibi kurumların elde edebilecekleri birçok fayda bulunmaktadır. Finansal performansın artması, operasyon maliyetlerinin düşmesi, satışların ve müşteri bağlılığının artması, çalışanların verimliliğinin ve kalitesinin artması, yetenekli çalışanların firmaya çekilmesi gibi faydalarının yanında marka imajının ve itibarının gelişmesi de elde edilebilecek diğer bir faydadır (International Public Relations Association, 2002: 20)8.

6. BAŞARILI UYGULAMA ÖRNEKLERİ

Sosyal sorumluluk projeleri şirketlerin kamuoyundaki imajını ve bilinirliliğini olumlu yönde etkilemektedir. Eğitimden sanata, spordan bilimsel araştırmalara, çevresel etkilerden ekonomiye, farklı alanlarda yürütülen sosyal sorumluluk ve sponsorluk projeleri her geçen gün şirketlerin faaliyet raporlarında daha çok yer edinmektedir. Aşağıda başarılı projelere ilişkin bir kaç örnek sunulmuştur.

6.1 Baba Beni Okula Gönder – 2005 – Doğan Gazetecilik

Projenin amacı; Türkiye'de ekonomik yetersizlik ve aile baskısı gibi nedenlerle okulla bağlantısını koparmak zorunda kalmış kızlarımızın yeniden okula kazandırılmasıdır. En büyük sorun kız çocuklarının eğitimindeki sürdürülebilirlikti. Kesinti henüz ilköğretim seviyesinde başlıyordu, eğitim hayatına devam etme sıkıntısı yaşanıyordu. Resmi istatistiklere göre okula devam edemeyen 650 bin kız çocuğu ve yitip giden çok zaman vardı ama artık kaybedecek tek bir dakika bile olmamalıydı.

Projenin istatistiki; 2005 yılında başlatılan kampanya kapsamında bugüne kadar 10.524 kız çocuğuna eğitim bursu sağlanmış, 33 kız öğrenci yurdu tamamlanmış, 1 ilköğretim okulu ve 11 köy okulu yapılmış, çeşitli eğitimler ve sosyal faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Şimdiye kadar 300 bini aşkın bağışçının sağladığı destek 40 milyon TL'nin üzerine çıkmıştır9.

6.2. Meslek Lisesi, Memleket Meselesi – 2006

– Koç Holding&MEB işbirliği

Projenin amacı; Koç Topluluğu tarafından Milli Eğitim Bakanlığı ("MEB") işbirliği ile başlatılan "Mesleki–Teknik Eğitimi Özendirme Programı" çerçevesinde, olanakları kısıtlı başarılı ilköğretim mezunu gençlerin sanayi, bilişim ve hizmet sektörüne eleman yetiştiren Meslek Liseleri'ne girmelerinin desteklenmesi, staj olanağı sağlayarak, bilgi, beceri ve yeterliliklerinin artırılması ve ekonominin ihtiyaç duyduğu nitelikli teknik elemanların yetiştirilmesidir.

Kamuoyu nezdinde: "ne iş olsa yaparım" yerine "meslek altın bilezik" felsefesi yönünde çağrı yapılmıştır. Proje de; Burs, Staj ve İstihdam Önceliği taahhüdü verilmiştir ve Koç Topluluğu'na bağlı 20 şirket staj projesinde aktif olarak yer almaktadır.

Projenin istatistiki; Proje kapsamında bugüne kadar 9.205 öğrenci burs imkanından faydalanırken, okuldan ayrılma, disiplin cezası ve not ortalaması yetersizliği gibi nedenlerle süreç içerisinde 1.559 kişi burs hakkını kaybetmiştir. 2010 Temmuz ayı itibariyle projenin bursiyer mevcudu (ilgili dönemde burs alan aktif bursiyer sayısı) 7.646'dır10.

6.3. Bosch

Şirket, kurucusu Robert Bosch'un "Para kaybetmek, güven kaybetmekten daha iyidir" prensibiyle faaliyetlerini sürdürmektedir. Sorumluluk güven yaratıyor ifadesi ile şirket çabalarını ekolojik ve toplumsal gelişime harcamaktadır. Ar-Ge bütçesinin %50'sini çevre korumayı sağlayan teknolojileri geliştirmeye yatırarak, bu sayede karbondioksit emisyonunu 2020'ye kadar %35 azaltmayı planlamaktadır11.

SONUÇ

Kurumsal yönetim felsefesini benimseyen şirketler kurumlarının sürdürebilirlikleri üzerine düşünen ve bu amaçla adımlar atan şirketlerdir. Rekabetinyurtiçindeveglobalekonomidekaçınılmaz olduğu düşünüldüğünde ağır rekabet şartlarıyla mücadele edebilmenin önemli adımlarından biri de şeffaf ve sorumlu bir yönetim biçimini benimsemiş olmaktır. Şirketlerin toplumsal sorunlara olan bakışları ve bu sorunlara değinebilmek adına üretilen kurumsal sosyal sorumluluk projeleri de markanın sürdürülebilirliliğine katkı sağlamaktadır.

Kurumsal Sosyal Sorumluluk, olası riskleri fırsata çevirmeye olanak veren ve kurum itibarını yükselten bir süreçtir. KSS projeleri "iki yüzü keskin bir bıçak" olarak anılmaktadır. Bunun nedeni ise bazı kötü projelerin markaya olumsuz dönüşler sağlamasıdır. Bir projeyi tüketici ve toplum nezdinde başarılı kılan en kilit husus ise samimiyettir. Toplumun kanayan yarasına etkili bir çözüm sağlayan projelere tüketiciler duyarsız kalmayarak sadece projeye destek verebilmek adına proje sahibi şirketin ürünlerini satın alabilmektedir. Burada asıl önemli nokta, markanın, toplumsal sorunun çözülmesi için çabalayacağını samimi bir biçimde yansıtan bir KSS projesi ve duyurusu yapmış olmasıdır, ancak bunun sonucunda olumlu katkılar alabilmektedir.

Kısacası, Kurumsal Sosyal Sorumluluk projeleri araç değil amaç olmalıdır. Kurum olarak ve birey olarak, toplumsal ve çevresel sorunlara karşı asıl sormamız gereken soru ise şudur; 'Şimdi değilse ne zaman, ben değilse kim?'(Bertrand Russell)

Footnotes

1 Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği, http://tkyd.org/tr/sss-kurumsal-yonetim-nedir.html

2 G20/OECD Kurumsal Yönetim İlkeleri, s.11, https://www.oecd.org/daf/ca/Corporate-Governance-Principles-TUR.pdf

3 Cafer EMİNOĞLU, Türk Ticaret Kanunu'nda Kurumsal Yönetim, Oniki Levha Yayıncılık, 2014, s.15

4 Ramazan AKTAŞ, Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kurumsal Yönetim,http://www.kgk.sakarya.edu.tr/FileUploads/Src/fcc371c2-94eb-4176-a03b-88cfe968168b/B%C3%B6l%C3%BCm%2012%20-%20Kurumsal%20Y%C3%B6netime%20Giri%C5%9F%20(e-Kitap).pdf

5 Hakan GÜREL, Marmara Üniversitesi, Örgütsel Davranış Doktora Tezi, İstanbul, 2012

6 Markalar ve Kurumsal Sosyal Sorumluluk, http://www.sosyalsorumluluk.org/markalar-ve-kurumsal-sosyal-sorumluluk/

7 Hilal ÖZDEMİR, Kurumsal Sosyal Sorumluluğun Marka İmajına Etkisi, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,2009, s.69, http://www.istu.edu.tr/uploads/kutuphane/dergi/s15/57-72.pdf

8 Hilal ÖZDEMİR, Kurumsal Sosyal Sorumluluğun Marka İmajına Etkisi, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi,2009, s.65, http://www.istu.edu.tr/uploads/kutuphane/dergi/s15/57-72.pdf

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.