Türkiye elektrik piyasasının yeniden yapılanma ve serbestleşme süreci kapsamında gerçekleştirilen özelleştirmeler ile elektrik dağıtım ve perakende sektörü yeni bir döneme girmiştir. Özelleştirmelerin yanında yeni Elektrik Piyasası Kanunu'nun yürürlüğe girmesi ile Enerji Piyasası Yüksek Kurulu tarafından düşürülen serbest tüketici limitleri ile elektrik piyasası aktörleri arasındaki rekabet artmıştır.

Artan rekabet sonucu mevcut piyasa aktörleri halihazırdaki durumlarını güçlendirmek amacıyla çeşitli işlem ve eylemlerde bulunmakta ve konumlarını sağlamlaştırmaktadır. Piyasada faaliyet gösteren bazı elektrik perakende şirketleri ile dağıtım şirketlerinin aynı ekonomik bütünlük içerisinde bulunmasından kaynaklanan durum, söz konusu perakende satış şirketlerinin ilgili dağıtım bölgesinde hâkim durumda olmasına sebebiyet vermekte ve rekabet ihlallerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.

REKABETE AYKIRI UYGULAMALAR

Serbest Tüketici Limitinin Aşılmasına Rağmen Limit altında Olunması Gerekçesi ile Talebin Reddi: İkili anlaşmalar kapsamında bir tedarikçiden enerji temin etmekte olan serbest tüketicilerin tedarikçi değişikliği talepleri, görevli tedarik şirketi konumunda olan şirketlerce Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından her yıl belirlenen serbest tüketici limitinin altında olunması nedeniyle reddedilmektedir. Ancak, serbest olmayan tüketiciler, serbest tüketici limitini geçtikleri anda, istedikleri tedarik şirketi ile ikili anlaşma yapma hakkına sahip olmaktadır. Bu tüketiciler dilerlerse düzenlenen tarifeler üzerinden görevli tedarik şirketinden alım yapmaya devam edebilecekleri gibi; ikili anlaşma ile belirlenen fiyatlar üzerinden diğer tedarik şirketiyle de anlaşma yoluna gidebilmektedirler.

Serbest tüketici limitinin üzerine yeni çıkan tüketicilerin veya önceden görevli tedarik şirketi ile ikili anlaşması bulunan serbest tüketicilerin başka bir tedarikçi şirketiyle ikili anlaşma yapması halinde, bu tüketicilerin anlaştığı şirketlerin yaptığı tüketici geçiş taleplerinin, Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği'nde belirtilen süreler ve koşullar çerçevesinde görevli tedarikçi şirketince onaylanması ve böylece tüketici geçişlerinin sağlanması gerekmekte iken söz konusu görevli tedarik şirketi hakim durumunu kötüye kullanmak suretiyle herhangi bir gerçeğe uygun olgular ileri sürmeksizin geçiş taleplerini reddetmesi, piyasada faaliyet gösteren diğer perakende satış şirketlerinin faaliyetlerini zorlaştırmakta ve zarara uğramasına neden olmaktadır.

Tüketicilerle Çeşitli Yollarla İletişime Geçilerek Başkaca Perakende Satış Şirketleri ile Sözleşme İmzalanmasının Engellenmesi: Piyasada görülen diğer bir hukuka aykırı uygulama ise bazı görevli tedarik şirketleri tarafından tüketicilere elektrik satışının, faturalama işlemlerinin sorunsuz olarak devam edebilmesi ve abonelik için gerekli olan perakende satış sözleşmesi imzalamak üzere 7 (yedi) gün içerisinde müşteri hizmetleri merkezine şahsen başvurulmasını aksi halde müşteri hizmetleri yönetmeliği doğrultusunda elektrik kesintilerinin yaşanacağını ihtar eden tebligatlar gönderilmektedir.

Bu gibi eylem ve işlemler belirli bir bölgede elektriğin perakende satışı alanında hakim durumda faaliyet göstermekte olan elektrik dağıtım şirketi ile aynı ekonomik bütünlük içerisinde bulunması nedeniyle tüketici bilgilerine erişimin diğer perakende şirketlere nazaran daha mümkün olduğu, bu durumun bölgede faaliyet gösteren şirketlerin müşterilere/tüketicilere erişimini engellemekte ve rekabet edebilmelerini güçleştirmekte ve piyasada rekabeti kısıtlayıcı veya engelleyici etki doğuran davranış veya ilişkiler içerisine girmek suretiyle Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 6. maddesi uyarınca hakim durumunu kötüye kullanmaktadır.

Halihazırda Sözleşmesi Bulunması Nedeniyle Geçiş Taleplerinin Reddedilmesi: Mevcut uygulamaya göre, piyasadaki perakende satış şirketlerinden daha uygun fiyata ve daha uygun koşullarda elektrik satın almak isteyen tüketicilerin geçiş talepleri, söz konusu tüketicinin halihazırda yürürlükte olduğu ileri sürülerek reddedilmekte ve red işlemine dayanak teşkil eden sözleşmelerin ibrazından, gizlilik sebebiyle imtina edilmektedir. 1 Haziran 2015 tarihinde çeşitli değişikliklerle birlikte yürürlüğe girmesi beklenen Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği ile red işlemlerine dayanak teşkil eden mevcut sözleşmeleri ibrazdan imtina eden şirket veya şirketlere 3 ay portföy giriş yasağı verilecek ve söz konusu şirketler, 3 ay içerisinde hiçbir serbest tüketicinin kendi portföylerine girişini sağlayamayacaklardır.

REKABET KURULU KARARLARI AÇISINDAN DEĞERLENDIRME

Piyasadaki rekabete aykırılıklar gerek tüketicilerin gerekse piyasada faaliyet gösteren diğer aktörler açısından şikayet konusu olmuştur; ancak aşağıda detaylı olarak açıklanacak olan nedenler dolayısıyla herhangi bir soruşturma başlatılamamıştır.

Kurul'un 03.12.2014 tarihli bir kararında, başvuruda bulunan bir tüketici, serbest tüketici olma hakkını kullanarak bir tedarik şirketi ile indirimli elektrik almak için ikili anlaşma imzaladığını ancak ikili anlaşması bulunması sebebi ile reddedildiğini, ancak böyle bir anlaşmayı imzalamadığını; imzalanmış bir sözleşme varsa bile bu sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığını ve dolayısıyla başka bir tedarikçiden daha uygun koşullarda elektrik temini gerçekleştiremediğini ifade etmiştir. Aynı Kararda diğer bir tüketici; 2014 yılının Mart veya Nisan ayında bir tedarikçi firma ile indirimli elektrik alabilmek için anlaştığını ve bu anlaşmanın ardından mevcut perakende satış şirketine dilekçe ile başvurarak başka bir tedarikçiye geçeceğini bildirdiğini, bu başvurudan bir hafta sonra mevcut perakende satış şirketi yetkililerinin kendisini ziyaret ederek, diğer tedarikçiye geçişten vazgeçirmeye çalıştıklarını ancak kendisinin bunu kabul etmediğini, geçişin talep edildiği tarihte sayacının yeni okunmuş olması sebebi ile borçlu göründüğünü, borcu ödediğinde de aradan geçen süre içerisinde elektrik kullandığı yapıldığı için borcun bitmediğini ve buna bağlı olarak sözleşme imzaladığı tedarikçiye geçişinin gerçekleşemediğini ifade etmiştir.

Kurul, yapılan başvurular neticesinde dağıtım şirketlerinin, görevli tedarik şirketlerine ve bu görevli tedarik şirketleri ile rakip konumda bulunan tüm tedarik şirketlerine dağıtım hizmetlerini ayrımcı olmayan bir şekilde sağlamakla yükümlü olduğunu ancak görevli tedarik şirketleri ile dağıtım şirketlerinin aynı ekonomik bütünlük içerisinde bulunmasında kaynaklı menfaat birlikteliği ve görevli tedarik şirketlerinin her bir dağıtım bölgesindeki yerleşik konumlarının 4054 sayılı Kanun'un 6. maddesi kapsamında birtakım rekabet ihlallerinin ortaya çıkmasına neden olabildiğine hükmetmiştir.

Kurul ayrıca, bazı görevli tedarik şirketlerinin serbest tüketici limitinin altındaki tüketicileri taahhütlü ve uzun süreli sözleşmelerle veya toplu geçişler yoluyla kendi serbest tüketici portföyüne geçirmeye yönelik uygulamalarının, bu şirketlerin mevcut hakim durumlarını korumalarına ve sürekli olarak arttırmasına yol açabileceği ve bu durumun diğer tedarik şirketlerinin faaliyetlerinin zorlaştırılması ve pazarın rakip şirketlere kapanması sonucunu doğurabileceği kanaatine ulaşılmıştır.

Rekabet Kurulu tarafından yukarıda belirtildiği üzere yapılan tüm yerinde inceleme ve değerlendirmelerin sonucunda Kurul, tespit edilen eylemlere ilişkin olarak EPDK'nın yasal ve ikincil mevzuattan kaynaklanan yetkisinin bulunduğu ve halen EPDK tarafından konuya ilişkin olarak bir incelemenin yürütüldüğü dikkate alınarak; dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin konuya ilişkin yürütülmekte olan incelemede değerlendirilmek üzere EPDK'ya gönderilmesine ve serbestleşmenin önünde engel teşkil eden her türlü uygulamaya ivedilikle son verilmesine ve sonuç olarak soruşturma açılmamasına karar verilmiştir.

SONUÇ

Yukarıda belirtilen uygulamalar ve Rekabet Kurulu'nun tutumu çerçevesinde, piyasadaki mevcut bazı aktörlerin mevcut durumlarından yararlandığı ve hakim durumlarını gerek rakip şirketler gerekse tüketiciler aleyhine sonuçlar doğuracak şekilde kötüye kullandığı aşikardır. Bu çerçevede yapılması gereken kurumların kendi yetki sınırlarını ileri sürerek apaçık ortada olan rekabete aykırılıkları görmezden gelmek değil; bir piyasanın düzenleyici ve denetleyici bir kurumun regülasyonuna tabi olmasının o piyasada yer alan faaliyetlerin 4054 sayılı Kanun kapsamı dışına çıkarmayacağından bahisle gerçekleşen rekabet ihlâllerinin tespit ve idari yaptırıma tabi tutulmasını sağlamaları gerekmektedir

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.