A. GENEL OLARAK

5510 sayili Kanunun 88/20. Maddesinde; "Kurumun sigorta primleri ve diger alacaklari hakli bir sebep olmaksizin bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kisiligi haiz diger isverenlerin sirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karsi isverenleri ile birlikte müstereken ve müteselsilen sorumludur" hükmüne yer verilmistir. Bu hükmün amaci, primlerin tahakkuku ve ödenmesi konusunda görev ve yetkisi bulunmasina ragmen bunu yerine getirmeyen, yani ödememe olgusu ile illiyet bagi içerisinde olan kisilerin sorumlu tutulmasidir1. Bu sebeple, prim borcundan sorumluluk için kanun hükmünde belirtilen kisilerin primlerin tahakkuku ve ödenmesi de dahil mali yönden de temsil yetkisine haiz olmalari gerektigi ileri sürülmektedir2.

Yargitay, süresinde ödenmeyen prim borcundan, kamu isverenleri bakimindan prim tahakkuk ve tediye ile görevli kamu personelinin (görev yaptigi süreyle sinirli olarak) müsterek ve müteselsil sorumlu olduguna, diger isverenler bakimindan üst düzey yönetici veya yetkilisinin ise;  (görev yaptigi süreyle sinirli olarak) sirketin prim tahakkuk ve ödenmesi de dahil mali ve idare konularinda temsil, emir ve tasarruf yetkisine haiz olmasi halinde sorumlu olduguna karar vermistir3. Ancak, "yönetim kurulu üyeleri" açisindan ayni degerlendirme yapilmamistir. Yargitay, (506 sayili Kanun döneminin aksine) 01.07.2008 tarihinden sonraki 5510 sayili Kanun dönemine ait prim borcu açisindan salt "yönetim kurulu üyeligini" sorumluluk için yeterli görmüs, yönetim kurulunun ayrica temsil ve ilzama yetkili olup olmadigi, mali konularda imza yetkisinin bulunup bulunmadigi gibi bir denetime gerek olmadigini belirtmistir4.

6102 sayili Türk Ticaret Kanunun 392. Maddesine göre, yönetim kurulu üyesinin inceleme yapma hakki bulunsa da, 5510 sayili Kanun 88/20. Maddesine yer alan hükmün yukarida belirtilen amaci dikkate alinarak yetki degerlendirilmesi yapilmasinin hakkaniyete ve esitlige daha uygun olacagi kanaatindeyiz. Ayrica, kanunda belirtilen kisilerin sorumlulugunun dogmasi için, süresinde prim borcunun " hakli sebep olmaksizin" ödenmemesi gerekmektedir. Hakli sebep degerlendirilmesi somut olay özelinde yapilmalidir. Yargitay Kararlarina göre, sirketin nakit sikintisinin hakli sebep olmayacagi belirtilmistir. Buna karsin, isverenin iflas, iflas erteleme veya buna benzer kararindan sonra tahakkuk eden prim borçlarindan yönetici/yetkilinin sorumlulugunun bulunmayacagi, hakli neden teskil edecegi belirtilmistir5. Bu kapsamda, yönetim kurulu üyeleri açisindan da, idari ve parasal konularda görev, yetki, temsil hakki bulunmamasi halinde durumun hakli sebep teskil edebilecegini düsünmekteyiz. 

5510 sayili Kanunun 88/20. Maddesine göre, müteselsil sorumluluk geregi, sira gözetilmeksizin isveren veya hükümde yazili kisilerden borcun tahsilinin talep edilmesi mümkündür. 6183 sayili Kanundaki usulüne uygun olmak üzere, Kurum diledigine ödeme emri gönderebilecektir. Ancak, Anayasa Mahkemesinin 2015/11192 Basvuru Numarali Kararinin Karsi Oy Yazisinda, prim borcunun isverenden tahsili mümkün iken, yönetim kurulu üyesinden talep edilmesini "ölçülülük"  kriterinin "gereklilik" sartini karsilamadigi, bu baglamda mülkiyet hakkinin ihlali teskil edecegi ifade edilmistir. Suan için hakim bir görüs olmasa da, konu bu yönü ile de irdelenmelidir.

Son olarak, 5510 sayili Kanunun geçici 61. Maddesine göre de, TMSF'ye devredilen veya dogrudan iflasina karar verilen banka ve bu banka yetkilileri hariç olmak üzere, iflas karari verilmis ve islemleri devam eden, iflas tasfiyesi sonuçlanmis olan sirket borçlari için müsterek ve müteselsil sorumlulugu bulunanlardan sirket yönetim organlarinda görev almayan ve sermaye sahibi olmayan kanuni temsilciler ve üst düzey yönetici veya yetkilileri hakkinda Kurum alacaklarindan dolayi Kurumca 6183 sayili Kanun hükümlerine göre icra takibi baslatilmis olsun veya olmasin ilgili mevzuata iliskin müsterek ve müteselsil sorumluluklari sona erecegi, yapilan takiplerin sonlandirilacagi ve bu kisiler hakkinda uygulanan hacizlerin kaldirilacagi hüküm altina alinmistir. Bu kapsamda, bulunanlar hakkinda islem tesis edilmesi, sorumluluk yüklenmesi hukuka aykirilik teskil edecek, aksi uygulamalar mülkiyet haklarini ihlaline sebebiyet verecektir.

B. SUBE YETKILISI SORUMLULUGU

6102 sayili Türk Ticaret Kanunun 371/1. maddesinde; "temsile yetkili olanlar sirketin amacina ve isletme konusuna giren her tür isleri ve hukuki islemleri, sirket adina yapabilecegi ve bunun için sirket unvanini kullanabilecegi", 371/3. maddesinde; "temsil yetkisinin merkez veya bir sube özelinde sinirlandirilabilecegi", 371/7. maddesinde ise; "sirkete hizmet akdi ile bagli olanlari sinirli yetkiye sahip ticari vekil veya diger tacir yardimcilari olarak atanabilecegi" düzenlenmistir. (Limited Sirket temsilleri de bu maddelere atiflidir.)

Isbu madde hükümleri çerçevesinde, sube yetkilisinin sosyal güvenlik prim borcundan isverenle birlikte sorumlulugunu belirlenmelidir.  Temsile yetkili kisi, (kural olarak) sirket adina her türlü isleri yapabilme ehliyetine haizdir. 5510 sayili Kanunun 88/20. Madde hükmünde yer alan sorumlu kisilerde zaten (istisnalar sakli olmak kaydiyla) isverenin merkez yönetimindeki kisileri isaret etmektedir. Bu açidan sube yetkilisinin sorumlulugunun bulunmadigi söylenebilir.  Nitekim, Yargitay 10. Hukuk Dairesinin bir kararinda da; "...5510 sayili Kanunun 88/20. madde metninde sorumlulugu düzenlenen kisiler sirketin ana yönetiminde yetkili ve görevli olan kisiler oldugu, söz konusu maddede ifade edilen sorumluluk sartlari sube müdürlerini kapsamayacagi, ancak borcun subeye ait olmasi, sube müdürüne sirketi idare ve temsil yaninda genel merkez tarafindan harcama yetkisi verilmis olmasi halinde sube müdürleri de üst düzeyde yönetici kabul edilerek sorumluluguna gidilebilecegine"  karar verilmistir6.

Söz konusu içtihat çerçevesinde, sube yetkilisinin prim borcundan sorumlulugu için, borcun yetkili olunan subeye ait olmasi ve sube yetkilisinin idari ve mali konularda dahil harcama ve temsil yetkisine haiz olmasi gerekmektedir. Söz konusu yetkilerin ticari sicile ilan edilmeksizin isverenin sube yetkilisine vermis oldugu vekaletname ile de verilmesi Yargitay kararlarinca mümkündür7. Prim borcu yetkili olunan subeden kaynaklanmamasi halinde zaten sube yetkilisinin herhangi bir sorumluluk dogmayacaktir. Prim borcu subeye ait olmasi halinde ise, sube yetkilisine verilen idari ve mali konularda harcama ve temsil yetkisinin kapsami da sorumluluk tespitinde büyük öneme sahiptir. Söyle ki, Yargitay 10. Hukuk Dairesinin bir kararinda; "sube müdürüne verilen merkez tarafindan harcama yetkisinin 5.000 TL ile sinirli oldugu dikkate alinarak üst düzey yönetici ve temsilci sifatiyla sube müdürü sorumlulugun 5.000TL ile sinirli oldugunun kabulüne" karar verilmistir. Bu sebeple, borcun kaynagi, yetkinin varligi ve kapsami sorumlulugun belirlenmesinde büyük rol oynayacaktir.

Ancak, unutulmamalidir ki, sube yetkilisine sorumluluk için gerekli tüm yetkiler verilse bile, sube yetkilisinin sorumlulugu sadece yetkili oldugu dönemle sinirlidir. Yetkili olunmayan döneme borcun sirayeti mümkün degildir. Uygulamada genellikle sube yetkilisi, isverenine hizmet (is) akdi ile baglidir. Is Iliskisi sona erdiginde, temsil yetkisinin sona erecegi düsünülür. Ancak,  hizmet (is) akdinin sona ermesi sube yetkilisi sifatina dogrudan etki göstermez8. Sube yetkilisinin görevinden istifa ettigi veya görevinin sona erdigine dair kayitlara ihtiyaç duyulacaktir. Ancak, kanaatimizce, sube yetkilisinin is akdinin sonlanmasindan itibaren makul bir süre geçmesi, bu süre zarfindan temsil yetkisinin kullanilmamasi ve/veya temsil yetkisinden kaynakli menfaat elde etmemesi hallerinde sube yetkilisi sifatinin sona erdigi kabul edilmelidir.

Temsil yetkisinin sona ermesinin ilanen bildirilmemesi sube yetkilisi aleyhine sorumluluk yüklememelidir. Yargitay Hukuk Genel Kurulunun bir kararinda; ".. Temsil yetkisinin sona ermesi ve yerine yeni temsilci atanmasini sicil gazetesinde ilaninin, islemin hukuken varlik kazanmasina degil, bu hususun üçüncü kisilere açiklanmasi amacina yönelik oldugu, dolayisiyla insai degil bildirici bir islem oldugu" ifade edilmistir9.

C. SONUÇ

Kural olarak sube yetkilisinin 5510 sayili Kanunun 88/20. Maddesi kapsaminda degerlendirilmemeli,  ancak, borcun subeden kaynaklanmasi ve sube yetkilisinin idari, mali konularda dahil olmak üzere isveren tarafindan harcama ve temsil yetkisi verilmesi durumunda sorumluluk yüklenmelidir. 

Yargitay kararlarinda sorumlulugun belirlenebilmesi için bir takim hususlarin arastirilmasi gerektigi ifade edilmistir. Buna göre; "sube yetkilisinin prim ödemeyi de kapsayacak sekilde mali konularda yetki verilip verilmedigi, sube veya emrine belli miktarda paranin harcanmak üzere tahsis edilip edilmedigi, muhasebe islemlerinin isveren sirket merkezince mi yürütüldügü yoksa subenin ayri muhasebesinin mi oldugu, sube yetkilisinin imza yetkisinin olup olmadigi hususlari detayli arastirilarak" sonuca gidilmesi hukuka uygun olacaktir.  (Prim borcunun yani sira diger kurum alacaklarindan dogan borçlarda 5510 sayili Kanunun 88/20. Maddesine tabidir.)

Footnotes

1. C. TUNCAY/Ö. EKMEKÇI, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri Yenilenmis 19.Basi, Istanbul 2017

2. A. GÜZEL, Sosyal Sigortalar Açisindan Yargitay 1999 yili Kararlarinin Degerlendirilmesi, Istanbul, 326

3. Yargitay 10. Hukuk Dairesinin 20.02.2019 tarih  ve 2019/994 E. , 2019/1469 K. Sayili Ilam, Yargitay 21. Hukuk Dairesinin 01.03.2011 tarih ve 2011/1187 E., 2011/1757 K. Sayili Ilami

4. Yargitay Hukuk Genel Kurulunun 25.01.2017 tarih ve 2014/21-2323 E., 2017/152 K. Sayili Ilami, Yargitay 21. Hukuk Dairesinin 11.12.2017 tarih ve 2017/4479 E., 2017/10390 K. Sayili Ilami

5. Yargitay 10. Hukuk Dairesinin 2015/2508 E., 2015/4796 K. Sayili Ilami

6. Yargitay 10. Hukuk Dairesinin 2016/7146 E., 2018/4028 K. Sayili Ilami

7. Yargitay 10. Hukuk Dairesinin 2007/23089 E., 2009/1467 K. Sayili Ilami

8. Yargitay 21. Hukuk Dairesinin 2018/1248 E., 2019/35 K. Sayili Ilami

9. Yargitay Hukuk Genel Kurulunun30.01.2013 tarih ve  2012/21-734 E., 2013/152 K. Sayili Ilami

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.