Giriş

Teknolojinin gelişmesiyle beraber globalleşen sektörler arasında dijital hizmet işletmeleri başta gelmektedir. Dijital piyasalar artık ülke içerisinde sınırlı kalmayıp, çok uluslu şirketler haline gelmekte ve en önemlisi de ülkeler içerisinde fiziki olarak var olmadan ticari faaliyetlerini sürdürmektedir.

Dijital hizmet sunan işletmelerin yaygınlaşması ile beraber, bu işletmelerin ticari faaliyetlerinin tabi olması gereken vergi türü, uzun zamandır tartışılmaktadır. Teklif gerekçesinde ("Gerekçe"), dijital hizmet sunan işletmelerin, faaliyette bulundukları ülkelerin kamu gelirine adil bir katkı sağlamaları gerektiğine dair genel bir kabulün olduğu, ancak ülkelerin bu alanda yaşanan hızlı gelişmelere aynı hızda yanıt veremedikleri için halen tüm dünyada uygulanan ortak bir vergilendirme rejiminin henüz oluşturulamadığı ifade edilmiştir.

Türkiye özelinde bu vergi sorunu, 24.10.2019 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ("TBMM") sunulan Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ("Teklif") ile giderilmek istenmiştir. Teklif'in; dijital hizmet vergisi ile ilgili ilk 7 maddesi 31.10.2019 tarihinde, geri kalan maddeleri ise 01.11.2019 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından kabul edilmiştir. 

1. Teklif Kapsamı

Teklif'te, dijital hizmet vergisi ile beraber başka vergi türlerini kapsayan düzenlemeler de öngörülmektedir. Teklif'in ilk 7 maddesinde; dijital hizmet vergi konusu, mükellef ve vergi sorumlusu, bu hususa yönelik muafiyet ve istisna durumları, vergi matrah ve oranı, vergilendirme süreci, 4. bölümü itibariyle ise; konaklama vergisi, değerli konut vergisi ve gelir vergisi özelinde düzenlemelere yer verildiği görülmektedir.

Bu makale kapsamında ise Teklif'in dijital hizmet vergisine ilişkin maddeleri irdelenecektir.

Teklif'in "Verginin Konusu" başlıklı 1. maddesinde, Türkiye'de sunulan hangi hizmetlerden elde edilen hasılatın dijital hizmet vergisine tabi olduğu düzenlenmiştir. Maddede ilgili hizmetler şu şekilde sayılmıştır:

  1. Dijital ortamda (fiziki olarak karşı karşıya gelmeksizin, çevrim içi faaliyetin gerçekleştirildiği her türlü ortam) sunulan her türlü reklam hizmetleri (reklam kontrol ve performans ölçüm hizmetleri, kullanıcılarla ilgili veri iletimi ve yönetimi gibi hizmetler ile reklamın sunulmasına ilişkin teknik hizmetler dahil),
  2. Sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin (bilgisayar programları, uygulamalar, müzik, video, oyunlar, oyun içi uygulamalar ve benzerleri dahil) dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetler,
  3. Kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetleri (kullanıcılar arasında bir mal veya hizmetin satılmasına veya satılmasının kolaylaştırılmasına yönelik sunulan hizmetler dahil)
  4. Yukarıda sayılan hizmetlere yönelik dijital ortamda verilen aracılık hizmetleri

Teklif uyarınca, yukarıda sayılan hizmetleri sunanlar "dijital hizmet sağlayıcıları" olarak tanımlanmıştır.

Teklif'in 4. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, dijital hizmet vergisi kapsamında Teklif, ilgili hesap döneminden önceki hesap döneminde, yukarıda sayılan vergi konusuna giren hizmetlere ilişkin, Türkiye'den elde edilen hasılatı 20 milyon Türk Lirası ve üzerinde olan veya dünya genelinde elde edilen hasılatı 750 milyon Avro ve üzerinde olan büyük ölçekli işletmeler hedef alınarak hazırlanmıştır. Bu parasal sınırların altında kalan hasılatlar dijital hizmet vergisinden muaftır.

Teklif madde 4'te belirtildiği üzere, Cumhurbaşkanı, vergi kapsamına giren hizmet türlerine göre ayrı ayrı veya birlikte olarak hasılat sınırlarını sıfıra kadar indirme veya üç katına kadar artırma hususlarında yetkili kılınmıştır. Bu hususta önemle belirtmek gerekir ki, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları veya Türkiye Finansal Raporlama Standartları uyarınca, finansal konsolide grup olarak tanımlanabilecek işletmelere ilişkin sınırlar hesaplanırken ilgili grubun, verginin konusuna giren hizmetlere ilişkin elde ettiği toplam hasılat dikkate alınacaktır.

2. Teklif Konusu ve Vergi Sorumluları

Teklif ile beraber, madde 1'de açıkça belirtildiği üzere, Türkiye'de dijital hizmet sağlayıcıları tarafından sunulan (i) her türlü reklam hizmetlerinden (ii) sesli, görsel veya dijital herhangi bir içeriğin dijital ortamda satışı ile bu içeriklerin dijital ortamda dinlenmesine, izlenmesine, oynanmasına veya elektronik cihazlara kaydedilmesine veya bu cihazlarda kullanılmasına yönelik dijital ortamda sunulan hizmetlerden, (iii) kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri dijital ortamların sağlanması ve işletilmesi hizmetlerinden (iv) işbu hizmetlere yönelik olarak dijital ortamda sunulan aracılık hizmetlerinden elde edilen hasılat, dijital hizmet vergisine tabi olacaktır.

İlgili hizmetlerin Türkiye'de sunulması hususu 2. maddenin ç bendinde şu şekilde detaylandırılmıştır:

"... hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını, hizmetin Türkiye'de bulunan kişilere yönelik gerçekleştirilmesini veya Türkiye'de değerlendirilmesini (Değerlendirmeden maksat, hizmetin karşılığını teşkil eden ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yurt dışında yapılmışsa, Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya karından ayrılmasıdır. Şu kadar ki, dijital ortamda sunulan reklam hizmetinin Türkiye'de bulunmayan kişilere yönelik gerçekleştirilmesi durumunda hizmet Türkiye'de değerlendirilmiş sayılmaz.)"

Hizmetlerin vergilendirilmesi hususunda mükellef ve vergi sorumlusu madde 3'te açıkça belirtilmiş olup, yukarıda sıralanmış hizmetleri temin eden dijital hizmet sağlayıcılarıdır. Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki, 3. Maddenin 1. fıkrası uyarınca, dijital hizmet sağlayıcılarının 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre tam mükellef olup olmamaları veya dar mükellefiyete söz konusu faaliyetlerin Türkiye'de bulunan iş yerleri veya temsilcileri aracılığı ile sürdürüp sürdürmemeleri mükellefiyet durumlarına etki etmemektedir. Aynı maddenin 2. Fıkrasıyla ise mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, iş yerinin, kanuni ve iş merkezlerinin bulunmaması halleri ile gerekli görülen diğer hallerde, vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla vergiye tabi işlemlere taraf olanlar ile işleme ve ödemeye aracılık edenleri verginin ödenmesinden sorumlu tutabilmesi hususunda Hazine ve Maliye Bakanlığı'na yetki verilmektedir.

3. Muafiyet ve İstisnai Durumlar

Teklif'in 4. maddesinde, dijital hizmet vergisinden muaf veya istisna olma durumları aşağıdaki şekilde düzenlemiştir:

  • İlgili hesap dönemi içerisinde yukarıda söz edilen mali hasılat sınırlamalarının (Türkiye'den elde edilen hasılatta 20 milyon Türk Lirası sınırı veya dünya genelinde elde edilen hasılatta 750 milyon Avro sınırı) her ikisinin de aşılması durumunda muafiyet sona ermektedir. Bu aşımın gerçekleştiği dönemi takip eden dördüncü vergilendirme döneminden itibaren dijital hizmet vergisi mükellefi olunmaktadır.
  • Art arda iki hesap dönemi boyunca ilgili hasılat sınırlarının altında seyredenlerin vergi muafiyeti ise ilgili hesap dönemini izleyen dönem ile başlamaktadır.
  • Aşağıda belirtilen hizmetlerden elde edilen hasılat, dijital hizmet vergisinden istisna olup bu hizmetlerden elde edilen hasılat yukarıda belirtilen hasılat sınırlarının tespitinde dikkate alınmamaktadır:
    • 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu ek madde 37 kapsamında Hazine payı ödenen hizmetler,
    • 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu madde 39 kapsamında üzerinden özel iletişim vergisi alınan hizmetler,
    • 5411 sayılı Bankacılık Kanunu madde 4 kapsamındaki hizmetler,
    • 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun madde 2'de tanımlanan Ar-Ge merkezleri ve Ar-Ge faaliyetleri kapsamında oluşturulan ürünlerin satışı ile münhasıran bu ürünler üzerinden sunulan hizmetler,
    • 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun madde 12 kapsamında yer alan ödeme hizmetleri

Yukarıda bahsedilen muafiyetlerin tespiti ve uygulanması amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı bildirim ve belgelendirme yükümlülüğü getirme hususunda yetkili kılınmıştır. Bu kapsamda ilgili yükümlülükleri tam ve doğru olarak yerine getirmeyenlere, eksiklerin tamamlanması için ek 30 süre verileceği ön görülmüştür. Bahsedilen ek süreye rağmen yükümlülüklerini tam ve doğru olarak yerine getirmeyenler muafiyetten yararlanamayacaktır. Ayrıca, önemle belirtmek gerekir ki, diğer kanunlarda yer alan istisna ve muafiyet durumları Teklif konusuna giren dijital hizmetlere ilişkin vergiler açısından geçersiz olacaktır.

4. Vergi Oranı, Matrahı ve Dönemi

Dijital hizmetlere ilişkin vergilerde vergi matrahını, ilgili vergilendirme döneminde verginin konusuna giren hizmetler nedeni ile elde edilen hasılat oluşturmaktadır. İlgili bedelin döviz olması durumunda döviz, hasılatın elde edildiği tarihte geçerli olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru üzerinden Türk Lirası'na çevrilerek hesaplanacaktır.

Teklif'in 5. maddesinde; (i) vergi matrahı üzerinden gider, maliyet ve vergi adı altında indirim yapılamayacağı ile dijital hizmet vergisinin, fatura ve fatura yerine geçen belgelerde ayrıca gösterilemeyeceği, (ii) dijital hizmet vergisi oranının %7,5 olarak belirlendiği, dijital hizmet vergisinin, matraha bu oranın uygulanması suretiyle hesaplanacağı, elde edilen tutardan herhangi bir indirim yapılmayacağı, (iii) Cumhurbaşkanı'nın %7,5 olan vergi oranını, hizmet türleri itibariyle ayrı ayrı veya birlikte %1'e kadar indirmeye ve iki katına kadar artırmaya yetkili kılındığına dair birtakım önemli düzenlemelere yer verilmiştir.

Teklif'in 6. maddesinde; dijital hizmet vergilerine ilişkin vergilendirme dönemi takvim yılının birer aylık dilimi olarak öngörülmüş ve fakat Hazine ve Maliye Bakanlığı'na, hizmet türlerine ve mükelleflerin faaliyet hacimlerine göre birer aylık vergilendirme dönemi yerine üçer aylık vergilendirme dönemi tespit edebilme yetkisi tanınmıştır.

6. maddenin devamında vergilerin, mükelleflerin beyanı üzerine hesaplanacağı ancak adi ortaklıklarda verginin ödenmesi hususunda, ortakların müteselsil sorumluluğu bulunmak ile beraber ortaklardan herhangi biri adına tarhiyat yapılabileceği de belirtilmiştir.

Teklif'in 6. Maddesinin 3. fıkrasında belirtildiği üzere, mükellefler ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar, dijital hizmet vergisi beyannamelerini, vergilendirme dönemini takip eden ayın sonuna kadar ilgili vergi dairesine vermekle yükümlü olacaklardır. İlgili beyanname ve eklerin şekil ve muhtevasını belirleme, faaliyet gereğini göz önünde tutarak mükellef müracaatı üzerine veya re'sen tarh yerini tayin etme, mükellef veya vergi sorumlularına sadece vergiye tabi hizmetlerin sunulduğu dönemler için beyanname verdirme, verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirleme, bildirim ve belgelendirme yükümlülüğü getirme ve buna ilişkin usul ve esasları belirleme hususlarında Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olarak belirlenmiştir.

Teklif ile düzenlenen diğer bir önemli husus ise, ödenen dijital hizmet vergisinin ilgili mükellefler tarafından gelir ve kurumlar vergisine esas safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebilecek olmasıdır.

5. Vergi Güvenliği

Teklif kapsamında dijital hizmet vergilerine ilişkin düzenlenen son husus ise vergi güvenliğidir.  Teklif'in 7. maddesinde, Teklif kapsamındaki dijital hizmet sağlayıcılarının veya Türkiye'deki yetkili temsilcilerinin, 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergilere ilişkin beyanname verme ve ödeme yükümlülüklerini süresinde yerine getirmemeleri hallerine, (i) Dijital Hizmet Vergisi'ni tarha yetkili vergi dairesi tarafından ihtarda bulunma ve (ii) bu durumun Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından ilan edilmesi ve yapılan ilana rağmen 30 gün içerisinde yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda, dijital hizmet sağlayıcılarının sunmuş oldukları hizmetlere erişimin, bu yükümlülükler yerine getirilene kadar Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından engellenmesi şeklinde birtakım sonuçlar bağlanmıştır.

6. Sonuç

Lafzına ve ruhuna baktığımızda Teklif'in, gelişen teknoloji ile sürekli olarak artmakta olan dijital hizmet sağlayıcılarının da diğer sektörlerdeki aktörler gibi kamu gelirine katkı sağlamasını amaçladığı anlaşılmaktadır. Teklif'in ilk 7 maddesinde özetle, kimlerin bu vergi türüne dahil olacağı, verginin matrahı, oranı ve istisnaları belirlenmiştir. Teklif şu an TBMM'ye sunulmuş olup Kanun haline gelmesi durumunda, Türkiye'de hizmet veren pek çok büyük marka (Google, Facebook, İnstagram, App Store, Gittigidiyor gibi) Türkiye'de dijital hizmet vergisi mükellefi haline gelecektir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.