ÖZET

Bu makalenin içeriğini, muhasebe sistemleri, raporlama ve önemi, yönetimin karar alma unsurları, teknolojik gelişmelerin sistemler ve muhasebe mesleğine etkisi, sistem kurma ve verimlilik artışı konusunda algı değişimi oluşturabilmek hakkında özet bilgiler oluşturmaktadır.

Makalenin asıl amacı, şirketlerin teknolojik gelişme ve dijitalleşmelerden yüksek düzeyde yararlanması, sistem kurarken çok boyutlu bütünsel bakış açısıyla iyi bir iş zekası ve çözümlerinden faydalanılması veya güncelleştirilmesi, büyük verilerin kolay yönetilebilmesi için sistemin detaylı ve uygun raporlamaları alabilecek şekilde kurgulatılması ve verimlilik artışı sağlanılabilmesi için muhasebe departmanlarında farkındalık oluşturmaktır.

Anahtar Kelimeler: Muhasebe, Muhasebe Sistemleri, Entegrasyon, Erp Sistemler, Elektronik Uygulamalar, Endüstri 4.0, Teknolojik Dönüşüm, Sistem Kurma, Verimlilik.

GİRİŞ

Yüksek kaliteli iş raporlaması, güçlü ve sürdürülebilir kuruluşların, finansal piyasaların ve ekonomilerin kalbinde yer almaktadır. Çünkü bu bilgiler, paydaşların organizasyonel performansını değerlendirmek ve bir kuruluşun değer yaratma ve değer koruma kapasitesiyle ilgili bilinçli kararlar vermesi için çok önemlidir.

Yüksek kaliteli bilgi, işletmenin başarılı yönetiminin ayrılmaz bir parçasıdır ve sürdürülebilir kurumsal başarının başlıca etkenlerinden biridir. Yüksek kaliteli raporlar, daha iyi iç karar vermeyi de teşvik eder.

Globalleşen ekonomi ve uluslararası ticaretin kolaylaşması ve engellerin kalkmasıyla işletmelerin yabancı ülkelerde yaptığı yatırım ve ortaklıklar artış göstermiştir. Bu şekilde faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerde yönetim kararlarının zamanında ve doğru alınabilmesi için etkin bir muhasebe ve raporlama sistemi oluşturulması gerekmektedir. Uluslararası yatırım alan şirketler sistemlerini iyileştirme eğilimine girse de birçok KOBİ statüsündeki işletmede iyi bir iş zekası modellemesi içinde muhasebe ve raporlama sistemlerinin kurulması ötelenmiş, ihtiyaç dahilinde anlık ve ayrı ayrı çözümler oluşturulmuştur.

Günümüzde teknolojik gelişmeler hızlanmış, doğru karar ve doğru yönetim ile işletme süreçlerinin koordinasyonu kolaylaşmıştır ancak bu gelişmelerden yararlanmak için öncelikle algının değiştirilmesi gerekmektedir.

1. YÖNETİM VE MUHASEBE BİLGİ SİSTEMİ

İşletme yönetimi, insanların iş birliği yapmalarını sağlama ve onları bir amaca doğru yöneltme işlerinin ve faaliyetlerinin tümüne denilmektedir. Muhasebe, işletmelerin mali işlemlerini kaydedip, sınıflandırıp, analiz edip, raporlamaktır. İşletme ile ilişkili kurum ve paydaşlarının ihtiyaç duyduğu bilgilerin birçoğu yönetim tarafından sunulması gereken bilgilerdir ve yönetim raporlamaları önem kazanmaktadır.

1.1. Veri Girişi, Veri Analizi ve Bilgi Akışı

Veri bir araştırmada, tartışmada, analizde, akıl yürütmede sonuca ulaşabilmek için gereken ilk bilgidir. Finansal bilgiler, ekonomik analizler tüm verilerin birleştirilmesi sonucuyla ortaya çıkmaktadır. Bir sonuca ulaşabilmenin ve raporlayabilmenin ilk yolu veri girişi yapmaktır. Doğru sonuçlara ulaşabilmek içinde verileri doğru sınıflandırmak ve kaydetmek önemlidir.

Veri analizi, araştırmaların, mevcut istatistiklerin, raporların, hesapların ve diğer dokümanların gözden geçirilmesi, birçok kaynaktan temin edilen verilerin, doğru ve güvenilir sonuçlara ulaşacak şekilde analiz edilmesidir. Kısacası birçok verinin süzülmesi, kullanılabilir bir bilgiye dönüştürülme sürecidir. Büyük verilere sahip olan firmalarca bu verinin iyi bir şekilde işlenip analiz edilmesi firmalara, rekabet ve pazarlama avantajı sağlayabilmektedir. Veri analizi yapılırken istatiksel yöntem ve tekniklerden faydalanılır. Günümüzde firmalar tarafından hazırlanmış olan programlar kullanıcıların daha kısa bir süre içinde verileri analiz edebilmesine olanak sağlamaktadır. Elde ettiğimiz veri analizinden fayda sağlayabilmek için verilerin doğru tasnif edildiğinden ve bizi amacımıza ulaştırabilecek veriler olduğundan emin olmamız gerekir.1

Bilgi, öğrenme, araştırma ve gözlem yoluyla elde edilen her türlü gerçek, olgu, ilke ve kavrayışın tümüdür. Bilgi; zaman, emek ve bazen de para harcanarak elde edilir. Elde edilen bilginin herkese iletilebilir olması önemlidir. İşte bunu sağlayan bilgi akışı ise bilginin oluşması, sınıflandırılması, korunması ve yararlanıcılara zamanında iletilmesidir.

1.2. Raporlama Faaliyetleri

Muhasebe sisteminde oluşturulan bilgiler, belli zamanlarda oluşturulan finansal tablolar aracılığıyla bilgi kullanıcılarına iletilir. Bu kullanıcılar arasında alacaklılar, kamu, borç sağlayıcılar, hükümet ve devlet kurumları yer alır. Finansal raporlama, finansal bilgilerin çeşitli paydaşlara belli süre zarfında kurumun finansal performansı ve finansal durumu hakkında açıklamasını içerir.

Kurumlarda hazırlanan bu raporlar iletişim, denetleme ve bilgi sunma amacı taşımaktadır. Yönetimde karar vermek, ilgili uzman ve danışmanlardan destek alıp bir strateji belirlemek, işletmedeki departmanların çalışmalarını ve verimliliğini ölçmek için hazırlanan raporlardan faydalanılır. Hazırlanan raporlar işletmenin strateji ve gidişat yolunu belirlediği için her yönetim kademesi açısından önemlidir. Burda asıl gözden kaçırılmaması gereken diğer şey raporların işletmenin amacı ve faaliyetine uygun hazırlanarak doğru tespitler yapılmasıdır. Raporlama faaliyetlerini ikiye ayırabiliriz:

1.2.1. Finansal Raporlar

İşletmelerde hazırlanan finansal raporları, mali tablolar ve bunlara yardımcı ek mali tablolar olarak sınıflandırabiliriz.

  • Mali Tablolar: Gelir Tablosu, Bilanço ve Konsolide Finansal Tablolar.
  • Ek Mali Tablolar: Fon Akım Tablosu, Nakit Akım Tablosu, Net İşletme Sermaye Değişim Raporu, Kâr Dağıtım Tablosu, Özkaynak Değişim Tablosu, Satışların Maliyeti Tablosu.

1.2.2. Diğer Yönetim Raporları

En başta raporlama denildiğinde finansal raporlar akla gelmiş olsa bile sadece finansal tablolara bakarak karar vermek yeterli olmamaktadır. Yönetim raporları şirket faaliyet ve ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilerek hazırlanır. Şirketin performansını tüm detaylarıyla değerlendirebilmek için finansal tablolar ile yönetim raporlarına da ihtiyaç vardır.

Yönetim Raporları: Departman veya ürün bazlı performans raporları, ar-ge faaliyetleri, yatırım ve geri dönüşüm raporları, finansal analizler, alacak ve borç yaşlandırmaları, kalite raporları, müşteri şikayet/ memnuniyet raporları, insan kaynakları raporları, personel performans raporları, satış raporları, pazarlama faaliyet raporları, marka bilinirliliği vb. sayılabilir.

2. TEKNOLOJİK DÖNÜŞÜM VE DİJİTALLEŞME

Günümüzde elektronik uygulamalar konusunda ciddi bir değişim başlamıştır. Kâğıt ortamında hazırlanan ve tutulan evraklar elektronik ortama taşınarak ekolojiye olumlu etkisinin yanı sıra baskı, arşiv ve posta maliyetlerini azaltmaktadır. Uygulamanın yaygınlaşması ile sistemsel entegrasyon da hızlıca artacak ve manuel veri girişi sınırlı kalacaktır. Sipariş yönetiminden başlayıp üretim, lojistik ve faturalamaya kadar tüm aşamaların entegre olduğu yapılarda aksaklık yaşamadan tüm sistemin yürütülmesi gerekmektedir. Sadece ürün/hizmet bazlı süreçler ile e-fatura gibi muhasebeye yansıyacak süreçleri değil, tüm döküman barındıran departmanları da kapsayacaktır. Örneğin, insan kaynaklarının özlük, performans yönetimi, izin ve eğitim yönetimi gibi alanlarında da dönüşüm ve dijitalleşme gerçekleşecektir.2

Teknolojik gelişme öncesinde elle tutulan defterler, vergi dairelerinde tahakkuk ettirilen beyannameler ve bildirgeler düşünüldüğünde şu an gelinen aşama küçümsenmeyecek düzeyde fakat yeterli değildir. Asıl önemli olan ise bu gelişimlere uyum sağlayabilmek ve yöneticilerden çalışanlara kadar entegrasyona yüksek düzeyde katılımı gerçekleştirebilmektir.

Maliye Bakanlığı'nın konuyla ilgili gelecekteki en önemli projelerinden biri de beyannamesiz vergi sistemidir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen seminerlerde yaşanacak bu e-dönüşüm sıkça ele alınmakta ve muhasebecilik mesleğinin dönüşüm geçireceğinden de bahsedilmektedir. Bu dönüşümle yapılan beyan ve bildirimler yapılmayacak e-defter, e-fatura gibi hazırlanan sistemler üzerinden Başkanlığın sistemine otomatik olarak aktarım sağlanarak kayıt edilecektir. Bu gelişmelerle birlikte yeni bir boyut kazananacak olan muhasebecilik mesleği adeta yeniden tasarlanarak muhasebedeki algı sisteminin değişmesi amaçlanmaktadır. Yaşanacak bu gelişmelere uyum sağlamak için şirketlerin/yöneticilerin muhasebe departmanlarına dijital dönüşüme uyum sağlamaları için destek olmaları ve gelecek görev sorumluluklarını netleştirmeleri ve farklı yönde şekillendirmeleri gerekmektedir.

2.1. Elektronik Uygulamalar ve Yaklaşım

Gelir İdaresi Başkanlığı "GİB" tarafından elektronik uygulamalar konusunda hızlı atılımlar yapıldığı görülmektedir. Bazı uygulamalar ilk geçişte alt yapı ve test konusunda yeterli düzeyde olmasa da yapılan geliştirmeler ile sistem kullanımı her geçen gün daha kullanışlı duruma getirilmektedir.

En son getirilen uygulamalardan, Defter Beyan Sistemi ile sistemdeki bilgiler ışığında serbest meslek erbabları için otomatik beyanname oluşturulmasına imkân tanındı. Yakın zaman içerisinde tüm firmaların e-fatura kapsamına gireceği, kâğıt fatura ve fişlerin kalmayacağı varsayımıyla hazır beyan sistemi şirketler için çok da uzak gözükmemektedir. Mevcut E-dönüşüm uygulamalarını başlıklar halinde: E-Fatura, E-İrsaliye, E-Arşiv, E-Defter, E-Dekont, E-Serbest Meslek Makbuzu, E-Beyanname, E-Tebligat, E-Yoklama, Defter Beyan Sistemi, İnteraktif Vergi Dairesi şeklinde sıralayabiliriz.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından geliştirilen bu uygulamalar kanuni dayanağı olan ve belli sınırlar çerçevesinde mükellefleri uygulamaya zorunlu tutarak geçişi sağlamaktadır. Fakat e-fatura, e-defter gibi bazı uygulamalar geçişi zorunlu olmayan firmalar için de ihtiyari olarak başvuruya açık tutulmaktadır. Bu durumlarda şirketlerin ve müşavirlerin yaklaşımı isteğe bağlı olarak geçiş değil mevzuatsal zorunluluk kapsamına girene kadar ötelemek olabilmektedir. Bu kararın alınmasında bir çok kez işletmenin yapısı, iş sirkülasyonu kısacası fayda maliyet analizi de dikkate alınmaktadır. Fakat bazı durumlar da fayda maliyet analizi açısından olumlu olsa da mevzuat zorunlu kılmadan önce geçiş istenmemektedir.

Yayınlanan taslaklar ve kanunlar ile Türkiye'nin bu değişime çok ılımlı olduğunu ve yakın zaman içerisinde bir çok elektronik uygulamaların uygulanmaya başlandığını ve kapsamların sürekli düşürülerek tüm mükellefleri kapsayacak şekilde genişletilebileceğini görebileceğiz. Teknolojik dönüşümün vergi otoritelerinin alt yapısına ve entegre olarak erp sistemlerine hızla yayılması ile şirketlerde değişim başlayacaktır.

2.2. Endüstri 4.0 Yapay Zeka ve Algı Değişimi

Yakın zamanda ön plana çıkan endüstri 4.0 ve yapay zekanın gündeme gelmesi ile bir çok mesleğin geleceğinin tehlikeye girdiği belirtilmektedir.

Yapay zekanın bitirmesi beklendiği meslekler: Sigortacılık, bankacılık, emlak komisyonculuğu, kredi analistliği, posta hizmetleri, laboratuvar teknisyenliği, muhasebecilik, denetçilik, şoförlük, çağrı merkezi temsilciliği, sosyal medya uzmanlığı. İlk liste genel olarak böyle gözükse de öngörüler, avukatlık, doktorluk gibi mesleklerin de yakın gelecekte tehdit altında kalacağı yönünde. Teknolojik gelişmeler her zaman yeni alanlar ve meslekler oluştursa da gelecek için herkesin bir şeyler yapması nitelikli ve eğitilmeye açık olması gerekecektir.

Endüstri 4.0, teknolojilerin ve değer zinciri organizasyonları kavramlarının bir bütünüdür. Siber-Fiziksel sistemlerin kavramına, nesnelerin, internetine ve hizmetlerin internetine dayalıdır. Yapay zeka, insana özgü olan öğrenme, algılama, kavramları sorgulama, sorun çözme, fikir yürütme, iletişim kurma ve sonuçlandırma, diğer bir ifadeyle karar verme fonksiyonlarını gerçekleştirmesi beklenen yazılımlardır. Program tabanlı olduğu için depolanan bilgileri yorumlayabilir ve hızlı bir şekilde sonuçlandırabilir. Yapay zekanın beyaz yakalıların yerini alması konuşulduğunda ilk başta çok ütopik, ürkütücü ve rekabetçi gelse de derin düşünüldüğünde veriye erişimde kolaylık, nitelikli yaklaşım, üretkenlik ileri boyutlu düşünmek gibi konuları gündeme getirecektir. Uzmanlar bu süreçte yapay zekanın bir çok iş alanını yok ettiğini inkar etmese de yeni iş alanları oluşturacağı görüşünü savunuyor. Örneğin, muhasebe departmanı düşünüldüğünde veri giriş elemanlarına ihtiyacın kalmayacağı ve muhasebenin tamamen analiz eden, yorumlayan, sistem kuran, yön veren ve geliştiren alana dönüşeceği öngörülmektedir.

Sanayi ve teknolojik, kısacası her alandaki gelişmeler birçok değişim içermekte ve yeni fırsatlar da barındırmaktadır. En önemli konu ise bu değişimi karşılamak, fırsatları görmek, tartmak ve uygulamaya açık olmaktır. Nitekim değişime açık olunmadığı sürece eski yapılar ve sistemlerle birlikte geçmişte kalmak mümkündür. Dönüşüme hızlı adapte olabilmek için gerekli dijital dönüşüm ve entegrasyonlara uyum sağlamak bu konuda bize yardımcı olabilecek, algımızı ve yönümüzü değiştirmemizi sağlayacaktır.

3. SİSTEM TASARLAMA VE ENTEGRASYON SÜRECİ

Sistem tasarlamak, dizayn etmek, entegre etmek ve birçok farklı alan ile uyum içerisinde çalışmasını sağlamaktır.

Teknolojinin ilerlemesiyle işletmelerin işlem hacimlerinde artış meydana gelmiştir. Bu artışla birlikte bilgi akışı, organize olma, bilgi tasnifleme ve ihtiyaç duyulan bilgiye en hızlı ve güvenli şekilde ulaşma ihtiyacı önem kazanmıştır. İşletmeler rakipleriyle de rekabet edebilmek adına kendilerine en uygun sisteme sahip olmak için arayışa girmişlerdir. Bunun sonucunda da işletmelerin ihtiyaçları göz önüne alınarak uzmanlar tarafından sistemler tasarlanıp entegrasyonlar yapılır. Entegrasyon, birden fazla sistemin ihtiyaçlara göre birleştirilerek birbiriyle uyum sağlamasıdır.

Sistem tasarımı, öncelikle mevcut sistemin analiz edilmesiyle başlar. Elde edilen bilgiler doğrultusunda ihtiyaç ve talepler göz önüne alınarak daha etkin bir sistem çalışması yapılır. Bu çalışma öneri niteliğindedir. Bilgi sistemlerinde yapılan çalışma ve tasarımlar birer teknolojik silah niteliğindedir. Çünkü ne kadar doğru analiz ve tespit yapılırsa işletmenin verimli çalışmasına o derece katkı sağlayacağı gözle görülür bir gerçektir Bu nedenle bilgilerin kullanıcısı olan yöneticilerle de görüşmeler yapılır. Onların beklentileri ve talepleri göz önüne alınarak öneri niteliğinde sistem tasarımı çalışmaları yapılır. Hazırlanan sistem üzerinden demo şeklinde denemeler yapılarak istenen sistem oluşturulur. İhtiyaç duyulan birden fazla sistem entegrasyon yöntemiyle bir araya getirilerek firmanın kimlik ve ihtiyaçlarına uygun hale getirilir.3

Sistem tasarımında amaç, işletmenin mevcut kullanmış olduğu bilgi ve kayıt sistemindeki sorunları gidererek, mevcut iş yükünü azaltıp zamandan tasarruf sağlayarak daha etkin çalışmasını sağlamaktır. Bu sebeple mevcut sistemler zaman zaman kontrol edilmeli ve gerekirse ihtiyaçlara göre güncellemeler yapılmalıdır.

3.1. Sistem Seçimi ve Doğru Kurgulama

Piyasada birçok yazılım bulunmaktadır ve birçoğu muhasebe & finans ana başlığı ile hizmet sunmaktadır. Bir firmanın hammadde girişinden, ürün çıkışına kadar içeride yaşanan bütün aşama ve süreçlerini göz önünde bulundurabilmiş firmaların yaptıkları ürünlerin tercih edilebilirliği yüksektir. Piyasada sektörel bazda veya içerik bazında uzmanlaşmış firmalar da bulunmaktadır. Örneğin, sadece otelcilik sektörüne yönelik yapılmış yazılımlar veya CRM, İK-Bordro gibi içerik modülleri baz alınarak geliştirilmişlerdir.

Yöneticilerin yaptıkları seçimler, firma için bazen maliyet ve zaman kaybı bazen de maliyet ve zaman avantajına neden olabilmektedir. Peki nasıl değerlendirilmelidir? Öncelikle şirket içi dinamikleri ve işleyişini iyi bilmek ve analiz etmek gereklidir. En önemli husus ise esnek ve şirket iç dinamiklerine göre şekillenebilecek bir iş çözümü ile yola çıkmak olmalıdır.

Tüm işlemlerin elektronik ortamda yapıldığı, siparişin otomatik bir sistemden düştüğü ve faturalandığı, maliyetlerin sisteme kayıtlı üretim reçetelerine göre hesaplandığı, hammadde stok durumunun sipariş veya stoklama oranına göre oluştuğu sistemleri düşündüğünüzde bu süreç içerisinde aksayan veya tanımlanamamış pratikleşememiş hususları tespit etmek ve geliştirmek daha kolaylaşacaktır. Her şirket kendi üretim/satış/ kalite/hizmet gibi üretim faktör ve proseslerini dikkate alarak bütün yapıyı değerlendirmelidir. Her bir departman ve sürecin sayısal verileri ve ölçülebilirliliği göz ardı edilmemelidir.

Yapılan en büyük hatalardan biri de anlık ihtiyaç baz alınarak yapılan seçimler ve yönlendirmelerdir. İşleyişi bütünleşmiş ve entegre bir sistem için ilk seçim ve kurgunun doğru yapılması ve özellikle süreç ve verilerin parçalanmaması önemli olabilecektir. Doğru kurgulama önemlidir. Çünkü süreçler içerisinde atlanmış bir proses bütün planlamayı bozabilecek, alınabilecek çıktının verimliliğini etkileyebilecektir.

Bazı durumlarda ise firmanın süreçleri farklı uygulamalar nezdinde yürütülebilir. Bütünleşmiş yapıya geçmek şirket iç dinamikleri gereği zordur, talep edilmez ve başka çözümler aranır. Bu yapıda bölünmüş sistemleri biraraya getirmek yerine veriyi birçok farklı uygulamadan çekip tek yerde toplayan farklı raporlama çözümleri ile ilerlemek daha mümkün/mantıklı olabilmektedir.

3.2. Sistemsel Verimlilik Artışı

Verimlilik, daha az girdi ile daha fazla çıktı/fayda elde edebilmektir. İşletmeler için verimlilik ise girdileri/ üretim faktörlerini azaltıp veya sabit tutarak daha fazla ürün elde etmektir. Verimlilik artışı, işletmedeki yönetim anlayışının bir sonucu olmakla beraber iyi bir yönetim ve iyi bir sistemin olduğunu gösterir. Verimlilik yönetiminin temelinde ise daha yüksek performans için uygun koşulların yaratılması yatar. İşletme yönetiminin amacı da uygun koşulları sağlayarak verimlilikte bir ivme yakalayıp, bu ivmeyi sürdürülebilir kılmak olmalıdır. Sistemin iyi bir şekilde yönetilmesiyle yakalanan bu verimlilik artışı, işletmenin başarısını buna bağlı olarak da kârlılık durumunu etkiler.4

Verimlilik artışını etkileyen diğer bir etken ise teknolojik gelişmelerdir. Günümüzde ortaya çıkan otomasyon sistemleri ve teknolojik gelişmelere yapılan yatırımlar, verimlilik için pozitif bir etken oluşturmaktadır. Bu nedenledir ki teknolojik gelişmeleri takip eden ve bunları en doğru, en iyi ve planlı uygulayan işletmeler verimlilikte daha pozitif sonuçlara ulaşır. Kısacası teknolojik gelişmelere ve yeniliklere ayak uydurmak verimliliğin anahtarıdır. Bu gelişmelere ayak uydurabildiğiniz sürece verimliliği sağlayabilir ve işletme olarak ayakta kalabilirsiniz. Teknolojik gelişmeler verimlilik artışını doğrudan etkilediği gibi sonucunda da rekabeti doğuracaktır. Eğer ki işletmeniz yeniliklere kapalı ve teknolojinin gerisinde kalıyorsa bir süre sonra kimseyle rekabet edemeyecek duruma gelmeniz kaçınılmazdır.

Rekabet gücü üzerine önemli çalışmalar yapmış olan M. Porter da rekabet üstünlüğü sağlamada verimliliğin önemini ve rolünü vurgulamış; kalite, teknolojik gelişme, yenilik yapabilme ile araştırma ve geliştirmenin önemine dikkat çekmiştir. Ülkelere rekabet gücü kazandıran esas faktörün, ucuz işgücü veya uygun döviz kurları olmadığını; esas olanın yüksek verimlilik düzeyi ile yenilikçi ve kaliteli ürünler üretebilmek olduğunu belirtmiştir. Porter, "Ulusların Rekabet Üstünlüğü" adlı eserinde rekabet - verimlilik ilişkisini özetle şöyle ifade etmiştir (Porter, 1991): "Ulusal düzeyde rekabet edebilirlik konusunda anlamlı olan tek kavram, ulusal verimliliktir."5

Bahsettiğimiz verimlilik sisteminin bir ayağını da muhasebe sistemi oluşturmaktadır. Muhasebe sistemindeki etkinlik verimliliği de doğru orantıda artırır. İşletme yönetimi karar veririken muhasebesel süreçte oluşan veriler üzerinden analiz yapar ve muhasebe sisteminde oluşan verilerin kalitesi de kararları doğrudan etkilemektedir. Kaliteli raporlar üretmek, doğru veriye hızlı erişebilmek ile mümkündür. Eğer bir işletmede muhasebe/raporlama sistemi etkin değil veya yetersiz ise verimliliği ölçmek de, doğru zamanda doğru kararları almak da pek mümkün değildir.

SONUÇ

Sanayi devrimleri sırasıyla yeni bir gelişme oluşturmuş ve her devrim bazı mesleklerin işçilerin korkulu rüyası olmuştur. Fakat teknolojik gelişmeler bazı mesleklerin yok olması kadar, mesleklerin gelişmesi ve değişmesini de barındırmaktadır. Endüstri 4.0 ile üretim, makinelerin hizmet sundukları ürünlerle gerçek zamanlı bilgi paylaştıkları bir sisteme benzetilmektedir. Bu teknolojiye hızla adapte olan firmalar rekabet avantajı kazanabilecektir. Fakat %100 adaptasyon mümkün olmamakla birlikte çok uzun yıllar eski teknolojilerin kullanımı da söz konusu olacaktır. Aynı hususlar yönetim ve muhasebe sistemleri için de geçerlidir. Dijital dönüşüme ayak uydurulmadığı ve manuel işlemleri azaltmak için mücadele verilmediği sürece veri girişi söz konusu olacaktır.

Muhasebe departmanın daha üretken olabilmesi, analiz ve raporlara odaklanabilmesi için Gelir İdaresi tarafından yapılan dönüşümler ve iyileştirme hedefleri ile şirket sistem alt yapısının da aynı hız ve verimlilikte kurgusunun oluşturulması gerekir. Muhasebecilikten mali mühendisliğe geçebilmek ise bu bakış açısının yaygınlaştırılması ile olacaktır. Verimlilik ise ancak büyük dataların ölçülmesi, analiz edilmesi, yorumlanması ve aksiyon alınması ile mümkündür.

Şirketler için kurumsallaşma ve özellikle global platformlar için markalaşma çok önemlidir. Fakat kurumsallaşma sürecinde şirketler için kurumsal iş çözümleri erp sistemlerin devreye alınması gereklilikleri ortaya çıkacaktır. Yakın zamanda açılan çeşitli devlet destek programları da özellikle üretim ve sistemlerde yapılacak teknolojik geliştirmeleri ön plana çıkarmaktadır. Bu sayede teknolojik dönüşümün yaygınlaştırılması ve ülke verimliliğini artırabilmek şirketlerin gündeminde fazlasıyla yer alacaktır.

Footnotes

1. "Kurumsal Kaynak Planlanmasında Muhasebe Bilgi Sisteminin Rolü", Vesile Ömürbek, Doç. Dr. Durmuş Acar, 2003, Doktora Tezi

2. "Bilgi Teknolojilerinin Muhasebe Uygulamalarına Entegrasyonu ve Bütünleşik Sistemlerle Olan Etkileşim'', Fatma Tüfekçi, Cilt4, S.2, 2012, Organizasyon ve Yönetim Bilimleri Dergisi

3."Muhasebe Bilgi Sisteminin İşletme Yönetiminin Etkinliği Üzerindeki Etkisi", Yrd. Doç. Dr. Ali İhsan Akgün, Yrd. Dç. Dr. Selçuk Kılıç, 2003, Cilt20, S.2, Yönetim ve Ekonomi.

4. http://www.academia.edu/28613665/Verimlilik_ve_Verimlilik_Art%C4%B1%C5%9F%C4%B1_%C3%BCzerine_yaz%C4%B1lar , 28.01.2019

5."İnovasyonda Yetkinleşmek:Rekabet Üstünlüğüne Giden Yol", Aykut Göker, 2001

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.