I. Duyurular

Avukatların Tapu Kayıt Bilgilerini Sorgulamaları için TAKPAS Sistemi

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile Türkiye Barolar Birliği arasında imzalanan protokol ile avukatlara, TAKPAS üzerinden müvekkillerinin ve davalıların dava konusu tapuya kayıtlı bilgilerini ve icra dosyalarında gerekli olan tapu kayıt bilgilerini sorgulama imkanı sağlanmıştır. Sistemin nasıl kullanılacağına ilişkin detaylı bilgi, Türkiye Barolar Birliği TAKPAS Sorgulama Sisteminin web sitesinde yer almaktadır.

Tebligat Ücretleri

PTT ücret tarifesindeki son değişiklikle yurtiçi tebligat gideri 16.20 TL olmuştur.

II. Mevzuat Değişiklikleri.

Bireysel Emeklilik Sisteminde Devlet Katkısı Hakkında Yönetmeliğinde Değişiklikler

29 Mayıs 2019 Tarihli ve 30788 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan yönetmelikle, Bireysel Emeklilik Sisteminde Devlet Katkısı Hakkında Yönetmeliğinde değişiklikler yapılmıştır. değişikliklerle, Bireysel Emeklilik Sistemi'ndeki (BES) devlet katkısının, mevduatta, katılma hesabında ve finansal borçlanma araçlarında değerlendirilen kısmı, yüzde 30'dan yüzde 20'ye indirilmiştir. Ayrıca BES'teki devlet katkısının en az yüzde 10'unun borsaya yatırılacağı düzenlenmiştir. Bahsedilen portföy yapısı sınırlamalarına 31.07.2019 tarihi itibariyle uyum sağlanacağı hükmü geçici madde olarak ilgili yönetmeliğe eklenmiştir.

24 Mayıs 2019 tarihli ve 30783 sayılı Resmî Gazete'de Gümrük Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlanmıştır. Değişikliklerle gümrük mevzuatı "Kağıtsız Gümrük Uygulaması" ile uyumlu hale getirilmiş ve ihracat işlemlerin elektronik ortamda yapılmasına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. İlgili düzenlemeler şu şekilde sıralanabilir:

- Yönetmeliğin 112. maddesine getirilen fıkra ile, ihracata ilişkin gümrük beyannamesinin beyan sahibi tarafından elektronik imzayla imzalanacaktır. Bu beyanname hakkında gümrük idaresi tarafından gerçekleştirilen tüm işlemler elektronik imzayla gerçekleştirilecektir. Beyannamenin ihracatçıyla paylaşılması ve gümrük idaresince saklanması da elektronik ortamda yapılacaktır. 24.07.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.

- Yönetmeliğin 114. Maddesinde yapılan değişiklikle, ihracata ilişkin gümrük beyannamesi eklerinin veri işleme tekniği yoluyla verilmesi esas olduğu, Uluslararası düzenlemelerden kaynaklanan yükümlülüklerden ya da Bakanlıkça belirlenecek durumlardan kaynaklı olarak kâğıt ortamında onaylanması gerekenler dışındaki ekli belgelerin, gümrük idaresine kâğıt

- ortamında ibraz edilmeyeceği düzenlenmiştir. Gümrük idaresince gerek görülmesi halinde beyanname eki belgelerin aslı istenebilecektir. 24.07.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.

- Yönetmeliğin yine 114. Maddesinde yapılan değişiklikle, ihracatçıyla paylaşılan ihracata ilişkin gümrük beyannamesi elektronik ortamda, bu beyanname eki belgeler ise belge aslının bulunduğu ortama göre kâğıt veya elektronik ortamda, sonradan yapılacak kontrollere imkân sağlayacak şekilde, ihracatçı tarafından saklanacağı düzenlenmiştir. Elektronik ortamda mevcut olmayan belgeler hariç ihracata ilişkin gümrük beyannamesi ekleri gümrük idaresi tarafından kâğıt ortamında saklanamayacak. 24.07.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.

- Ayrıca 205. maddedeki değişiklikle, ilave gümrük vergisi ve ek mali yükümlülük kapsamındaki ürünlerin serbest dolaşıma girebilmesi için "menşe şahadetnamesi" ile ispat edileceği düzenlenmiştir. Söz konusu mali yükümlülüklere tabi eşyanın Avrupa Birliğinden "A.TR Dolaşım Belgesi" ile gelmesi halinde Bakanlıkça belirlenen risk kriterleri uyarınca saptanan durumlar dışında menşe şahadetnamesi aranmayacaktır. 24.07.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir.

- 2017/10926 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Yürürlüğe Konulan Bazı Ürünlerin İthalatında Ek Mali Yükümlülük Tahsili Hakkında Kararın Uygulanmasına Dair Tebliğ ile İthalatta Alınan İlave Gümrük Vergilerinin Uygulanmasına Dair Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ (İthalat:2017/4)'de yer alan belgelerle

- ilgili olarak gümrük beyannamesi tescil edilmiş olanların işlemlerinin bu Yönetmelik hükümlerine göre sonuçlandırılacağı düzenlenmiştir. Yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.

Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği 01.05.2019 tarih ve 30761 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Bakanlık tarafından Avrupa Birliği'nin ilgili tüzüğüne uyum amacıyla hazırlanan yönetmelikte piyasada bulundurulan ve işçilerin kullandığı kişisel koruyucu donanımların tasarımı ve üretiminde sağlanması gereken sağlık ve güvenlik koşulları ile bu donanımların serbest dolaşım usulleri belirlenmiştir. İlgili düzenlemeden önemli başlıkları şu şekilde sıralamak mümkün:

- 29/11/2006 tarihli ve 26361 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği (89/686/AET) yürürlükten kaldırılmıştır.

- Yönetmeliğin 5. maddesine göre, piyasada, yalnızca bu yönetmeliğe uygun olan, amacına uygun olarak kullanıldığında ve bakımı yapıldığında insan sağlığını, can ve mal güvenliğini, hayvan ve bitki yaşam ve sağlığını tehlikeye atmayan kişisel koruyucu donanımların bulundurulması sağlanacaktır. Donanımlarda bulunması gereken, temel sağlık ve güvenlik gerekleri ilgili yönetmeliğin ekinde belirtilmiştir.

- Yönetmeliğin 9. maddesine göre, temel sağlık ve güvenlik gereklerine uygunluğunun kanıtlandığı durumda imalatçı AB Uygunluk Beyanını hazırlayacak ve 17 "CE" işaretini söz konusu donanıma iliştirecektir. "CE" işareti, her bir KKD'nin üzerine

- kolayca görülebilecek, okunabilecek ve silinmeyecek şekilde iliştirilmelidir.

- Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanan düzenlemede, işçilerin kullandığı koruyucu donanımların yeni risk kategorileri de yer almaktadır.

- Yönetmelik yayımlandığı tarihte yürürlüğe girmiştir.

III. Kararlar

Anayasa Mahkemesinin Kararı: "Vekalet Ücreti Avukatın Hakkıdır"

16 Mayıs 2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan kararda, "... tarafların eşit koşullarda özgür iradeleri ile düzenleyecekleri avukatlık sözleşmelerinin hukuki geçerliliği ve kapsamına müdahale teşkil etmeyen kuralın Anayasa'da koruma altına alınan sözleşme özgürlüğüne ve eşitlik ilkesine aykırı bir yönü bulunmamaktadır" denilerek maddenin, Anayasa'ya aykırı olmadığı belirtilmiştir.

Anayasa Mahkemesinin kararında, "... kişilerin kendi iradeleriyle avukatın hukuki yardımından yararlanmak ve davalarını vekil aracılığıyla takip etmek istemeleri halinde bu yardımın karşılığı olan meblağı veya değeri karşılamaları gerekir. Nitekim avukatların hukuksal bilgi ve tecrübelerinden yararlanma, hak arama ve savunmada başvurulacak meşru yol ve vasıtaların başında gelir. Vekalet ücretinin, savunma hakkının en önemli parçası olan hukuki danışmanlık görevinin, konunun uzmanı hukukçular tarafından yapılmasının doğal bir sonucu" vurgulanmış, "... kişilerin bizzat dava açma veya davalarını avukatla takip etme imkanını ortadan kaldırmayan itiraz konusu kuralın hak arama özgürlüğüne aykırı olduğundan söz edilemeyeceği" kararlaştırılmıştır.

İşçinin Sağlık Nedenleriyle Bekleme Süresini Aşan İşe Devamsızlığının Bildirim Süresine Eklenecek Altı Haftayı Aşması Halinde Yapılan Derhal Fesihlerde, İşçiden Savunma Alınması Gerekmediği Kararı: Yargıtay İçtihatları Birleştirme BGK, 19.10.2018 tarihli ve 2017/9 E., 2018/10 K. sayılı kararı

Karar Özeti: İşçinin sağlık problemleri nedenleriyle bekleme süresini aşan işe devamsızlığının bildirim süresine eklenecek altı haftayı aşması, işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı nedenle derhal feshi için yeterli sebeptir. Bu nedenle İş Kanunu'nun 25. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince almış olduğu sağlık raporları sebebiyle yapılan derhal fesihlerde, işçiden savunma alınması gerekmemektedir.

Gerekçe: Kararda yer verilen doktrin görüşü şu şekildedir: "Fesihten önce savunma alınmasında amaç, işçinin feshe neden olabilecek sebepleri öğrenmesi ile bu konudaki gerçeği ortaya çıkarmasını, böylece işverenin fesih konusundaki düşüncelerini etkileyerek onu fesihten vazgeçirmesini sağlamaktır. Eş deyişle, işçiden savunma alınması fesihten önce şekli bir unsur olmaktan öteye, iş ilişkisini olumsuz etkileyen unsurların tespiti ile bundan haberdar edilen işçinin, üzerinde tasarruf edebileceği, değiştirebileceği nitelikteki davranışı ya da verimi ile ilgili olumsuzlukları düzeltebilmesi veya ortadan kaldırılabilmesine imkan vermektedir. Bu nedenle işçiden kaynaklanmayan, onunla ilgisi bulunmayan veya işçinin üzerinde tasarruf edemeyeceği ya da değiştiremeyeceği durumlarda işçiden savunma alınmasının bir anlamı bulunmamaktadır."

Büyük Genel Kurul da işçinin sağlık sebeplerinden kaynaklanan bekleme süresini aşan işe devamsızlığında, fesihten önce işçiden istenilecek savunmanın gerek işçi gerekse işveren yönünden bir önemi bulunmadığını belirterek, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince almış olduğu sağlık raporları nedeniyle derhal fesihlerde işçiden savunma alınmasının gerekmediği sonucuna varmıştır.

Facebook Nezdinde Gerçekleşen Veri İhlali Hakkında Karar: Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11.04.2019 tarih ve 2019/104 sayılı Kararı

Kamuoyuna yansıyan ve "Fotoğraf API" olarak adlandırılan Facebook veri ihlali, Facebook Mühendislik Direktörü Tomer Bar tarafından 14.12.2018 tarihinde web adresinden "Geliştirici ekosistemimizin bir fotoğraf API'si hatası hakkında bilgilendirme" başlığıyla duyurulan ihlalle ilgili Kurul resen inceleme yapmıştır.

Yapılan incelemede API hatasının on iki gün boyunca gerçekleştiği, bahse konu API hatasına Facebook tarafından zamanında müdahale edilmemesinin bu konudaki teknik ve idari tedbirlerin alınmasında eksikliklerin göstergesi olduğu, ihlalin yaklaşık 7 milyon kullanıcıyı ve 876 geliştirici tarafından oluşturulan 1500 uygulamayı etkilemiş olabileceği, Türkiye'de bulunan yaklaşık 300.000 kullanıcının veri ihlalinden etkilenmiş olabileceği değerlendirilmiştir.

Facebook uygulamasından kaynaklanan ihlalin Facebook tarafından duyurulmasının, böyle bir ihlalin varlığı kabulü anlamına geldiğine karar değerlendirmesi yapılarak, söz konusu durumun bir veri ihlali olduğu ve ihlalin oluşmaması için Kanunun 12. maddesi çerçevesinde gerekli teknik ve idari tedbirleri almadığı anlaşılan Facebook hakkında Kanunun 18. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi uyarınca 1.100.000 TL, en kısa sürede bildirim yapılması gerektiği hükmüne aykırı hareket etmesi dolayısıyla Kanunun 18. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi uyarınca 550.000 TL olmak üzere iki idari para cezası uygulanmasına, oy birliğiyle karar verilmiştir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.